Avatar
Yazar: Kaan GEZER, Editör Yazım tarihi: 16.02.2017

Şövalyeler, samuraylar ve vikingler amansız bir savaşa girişiyor. Bizler de bu savaşa, Ubisoft'un yepyeni serisi olan For Honor ile adım atıyoruz. 14 Şubat 2017 tarihinde PC, PlayStation 4 ve Xbox One platformları için çıkışını gerçekleştiren bu yeni serinin ilk oyunu, türünde oldukça yeni bir oyun. Bu yüzden birçok oyuncunun da ilgisini çekiyor. Bizim de ilgimizi çekiyor tabii ki. Bu yüzden sizlere incelemesini sunmak istedik bu oyunun ve şimdi de buradayız. Yazıyoruz bu incelemeyi. Girişi çok fazla uzatmadan, direkt olarak inceleme yazısına atlamak istiyorum. Çünkü bahsetmemiz gereken çok fazla şey var. İşte For Honor inceleme yazımız!

For Honor İnceleme

For Honor - Senaryo Modu I

Ubisoft, bu oyunu çoklu oyuncu temelli geliştirdi. Bunu hepimiz biliyoruz. Fakat oyunun içinde oynamaya değer bir de senaryo modu var. İnceleme yazımızın bu kısmında, senaryo hakkında spoiler vermeyeceğim. Zaten spoiler vermeye de, almaya da değecek bir senaryo yok oyunda. Sadece çoklu oyuncu moduna başlamadan önce alışmak için, karakterlerin oynanışını görmek için kullanabileceğiniz bir mod bence. Daha detaylı bahsetmek gerekirse, oyunun senaryo modunda 3 farklı bölüm var. Her bir bölüm, farklı gruplara ait. Yani şövalyelere, samuraylara ve vikinglere. Her bölüm içerisinde de 6 adet mini bölüm var. Oynanabilir olan bölümler de zaten o 6 bölüm. Bahsettiğimiz bu 6 bölümün 5 adetinde, klasik patron savaşları bulunuyor fakat bu savaşlar öyle zorlanacağız, korkacağınız tipte değil. Bunu, oyunu zor seviyede oynarken yazıyorum bu arada. Zor seviyeden bir üstü de gerçekçi zorluk seviyesi.

Bahsetmiş olduğum 6 bölümden 5 tanesi, küçük patron savaşlarını içerirken, her bölümün son mini bölümünde, yani 6. bölümde, ana patron savaşı oyuncuları bekliyor olacak. Bu ana patron savaşı, küçük patron savaşları gibi tek adımdan oluşmuyor, 3 farklı adımdan oluşuyor. Yani o ana patron ile 3 farklı yerde, 3 farklı durum ile savaşıyoruz. Fakat bu ana patron ile büyük bir sıkıntım var, her ne kadar bu ana patronlar çok güzel tasarlanmış karakterler olsa da, canları oldukça abartılı. Bazen o girdiğiniz savaş hiç bitmeyecek gibi hissediyorsunuz. Günümüz popüler FPS oyunlarındaki mermi süngeri bölüm sonu canavarlar gibi aynen. Açıkçası senaryodaki savaşlar hakkında tek sevmediğim şey bu oldu. Ubisoft, basit ama iş görür bir tekli oyuncu modu hazırlamış bana sorarsanız.

Durun durun, gitmeyin. Senaryo hakkında söyleyeceğim son birkaç şey kaldı. Size bahsetmiştim, bu mod 3 büyük bölümden oluşuyor. Ben böyle deyince, 3 bölüm de birbirinden bağımsız, her grubun hikayesini anlatıyor şeklinde düşünebilirsiniz. Fakat öyle değil. İnceleme yazımın şu satırlarını yazarken, 1. bölümü (Şövalyeler) bitirdim ve 2. bölüm olan vikinglere senaryo ile bağlandı bölüm ve beni çok şaşırttı. Viking bölümüne henüz başladım fakat viking bölümünün de samuray bölümüne bağlanacağını bilmek oldukça kolay tahmin edilebilir bir şey. Bunun haricinde, aslında öğretici bölümleri senaryo kısmına karıştırmak istemezdim ama, birazdan söyleyeceğim şey öğretici bölümlerle alakalı olacağı için, onlardan da bahsetmek isterim. İnceleme yazımızın devamında tabii!

For Honor_20170215100758

For Honor - Senaryo Modu II

Oyunu ilk kez başlattığınız zaman, oyunda neler olduğunu belirten CGI bir video izliyorsunuz. Bu video ardından, oyun size hiçbir şey sormadan direkt olarak öğretici bölüme atıyor. Öğretici bölüme ihtiyacınız olmayacağını düşünmeyin, For Honor kesinlikle düz bir oyun değil ve başlamadan önce öğrenmeniz gerekiyor. Bu öğretici bölümler 3 farklı adımdan oluşuyor: Temeller, detaylar ve serbest mod. Eğer temelleri ve detayları bitirirseniz, oyun size oyun içi para birimi de veriyor. Bu oynamanız için bir sebep. Fakat oyunu öğrenmek için de mutlaka oynamanız gerekiyor bu modu. Çünkü Ubisoft, bu bölümleri gerçekten güzel bir şekilde hazırlamış. İhtiyacınız olmayan hiçbir şey gösterilmiyor, basit, düz ve hızlı bir öğretici bölüm geçiriyorsunuz. Böylece ilk defa çoklu oyuncu moduna girmeden önce güzel bir şekilde antrenmanlı oluyorsunuz. Fakat sorun senaryo modunda. Çünkü senaryo modunun ilk bölümde de aynı öğretici bölüme giriyorsunuz ve oyun size yine sormuyor. Böylece aynı bölümü 2 kez oynamak durumunda kalıyorsunuz ve bu gerçekten can sıkıcı.

İnceleme yazımın devamında, senaryo hakkında konuşmaya devam edeceğim. Senaryo dedim, basit dedim ve spoiler vermeye değmez dedim. Bunun hala arkasındayım fakat oyundaki sinematik sahnelerde geçen bazı esprili diyalogları gerçekten sevdim. Öyle bir zamanda, öyle karakterler ile komik bir durum görmek, ilginç hissettiriyor ve güldürüyor. Açıkçası %100 ciddi bir oyun oynamak da istemezdim o durumda. Ayrıca, bahsettiğim bu sinematik sahnelerde gerçekten çok epik anlar görebiliyoruz. Böyle bir yakın dövüş oyununda da epik anlar görmek, gerçekten insanı gaza getiriyor ve daha fazla oynamak istiyorsunuz bu senaryo modunda. Aslında oynamanız da gerekiyor çünkü, çoklu oyuncu modunda her karakter için para harcamanız gerekirken, senaryo modu sizlere karakterlerin %90 kadarını ücretsiz bir şekilde denettiriyor. Böylece çoklu oyuncu moduna başlamadan önce karakterlerin oynanışı hakkında az çok bilgiye sahip olabiliyorsunuz. Taktir edilebilecek bir şey.

Senaryo modu hakkında sanırım söyleyeceğim 2 şey kaldı. Öyle ki, bu 2 şeyden 1 tanesi, senaryo ile alakalı değil ama az çok bağlantısı var. Öncelikle şunu söyleyeyim, oyunda ciddi anlamda bir mikro ödeme sıkıntısı var. 100 dolara kadar sıçrayan paketler satılıyor ve bu paketler, çoklu oyuncu modunda para ödeyen kişileri, ödemeyen kişilerin önüne geçirebiliyor. Çünkü bu para/kutu sayesinde zırh parçaları alabiliyorsunuz. Zırh parçalarından filan daha sonra bahsedeceğim ama ilk bakışta, ciddi anlamda mikro ödeme sıkıntısı var bu oyunda. Biraz da P2W bir oyuna kaçıyor bu yüzden. Fakat senaryo modunu oynarsanız, oyunun en değerli kutularından kazanabiliyorsunuz. Şöyle ki, oyunda toplanabilir 2 adet şey var. Kırılabilir ögeler ve oyunun senaryosu hakkında bilgi veren küçük parçalar. Bu parçalar bir yana, kırılabilir ögelerden para birimi, semboller ve kutular çıkabiliyor. Ben, bu kırılabilir eşyaların hepsini toplayamadım Şövalyeler bölümünde. Fakat buna rağmen ilk bölüm bittiğinde, 2-3 kutuya sahiptim. Her ne kadar bu durum P2W durumunun önüne geçemese de, önemli bir detay.

20170214115221

For Honor - Çoklu Oyuncu Modu

Oyun, kesinlikle çoklu oyuncu modu temelli bir oyun. Eğer bu oyunu senaryo modu için alacaksanız, çok büyük bir hayal kırıklığına uğrayacaksınızdır. Peki, çoklu oyuncu modu temelli bir oyunun, çoklu oyuncu modunda neler var? Öncelikle oyun modlarını söyleyeyim: 4'e 4 alan kapmalı bir mod olan Dominion, klasik 4'e 4 Deatchmatch, 2'ye 2 Brawl ve 1'e 1 Duel. Oyun modu olarak bu kadar seçeneğimiz olsa da, oynanış değişmediği için tüm bu modlar arasında öyle çok deli bir fark görmüyoruz. Açıkçası bu konuda oyun bana yetersiz geldi. Mesela bakın Overwatch. Overwatch içerisinde de yeterli oyun modu yok fakat Arcade sayesinde insanlar güzel vakit geçirebiliyor. Bence For Honor da kesinlikle Overwatch'daki Arcade kategorisi altındaki oyun modlarını alabilirdi. Rastgele karakterler, farklı oyun koşulları ve benzeri şeyler, kesinlikle çok şey katabilirdi çoklu oyuncu moduna. Bu şekilde bana yetersiz geldi. Senaryoya 5 saat harcadıysam, çoklu oyuncu moduna da 10 saat harcayabilir, ardından da sıkılırım gibi düşünüyorum.

Çoklu oyuncu modunda sizleri meşgul tutacak şeyler de bulunuyor tabii. Mesela görevler. Bu görevler, günlük görevler ve kontratlar olarak ayrılıyor. Günlük görevlerden her gün 2 tane rastgele görev veriliyor size. Kontrat görevleri ise daha farklı. Ne kadar zamanda bir yenileniyor, bilmiyorum fakat 6 farklı görev yapabiliyorsunuz. Bu 6 görevden 2 tanesi yapay zeka ile olan maçlarda, geri kalanı ise gerçek oyuncular ile olan maçlarda yapılıyor. Ha, evet. Biraz önce saydığım tüm oyun modlarını, isterseniz botlara karşı, isterseniz de gerçek oyunculara karşı oynayabiliyorsunuz. Botlara karşı oynamaktan çekinmeyin, ezik olmazsınız. Çünkü karakterlere alışabilmek için botlara karşı oynamak en iyi yöntem. Ayrıca botlarla oynamak size XP ve Steel de kazandırıyor.

Genel olarak çoklu oyuncu modundan bir şikayetim olacak ve internet aleminde sanıyorum ki herkes bu durumdan şikayetçi. Hayır, Ubisoft'un sunucu problemleri değil. İnanılmaz şaşırtıcı bir şekilde söyleyebilirim ki, oyunu oynadığım süre boyunca internet ve bağlantı ile alakalı tek bir sorun bile yaşamadım. Benim şikayetim, oyuncuların onurlu olmaması. Yahu kardeşim, oyunun adı For Honor. Senin, şerefin için şerefli bir şekilde savaşman gerekiyor. Fakat hayır. 1'e 1 mod haricinde herkes, tek yakalayabildiği adama saldırıyor. Sürekli olarak ya siz 4'e karşı 1 kalıyorsunuz. Ya da karşınızdaki kişi 1 kalıyor ve takımınızdan 3 kişi ona saldırıyor. Bu şekilde nasıl zevk alacağız ki? Ayrıca tam bu noktada, oyunun zorlandığını görüyoruz. Yani, 2 kişi saldırırken eyvallah fakat 3 veya 4 kişi size saldırırken oyun saçmalayabiliyor. Birçok hata ile karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Ubisoft'un böyle bir şey düşünmemiş olması hem iyi, hem de kötü...

For Honor_20170214121049

For Honor - War of Factions

War of Factions, bana soracak olursanız oyunun çoklu oyuncu modunun en eğlenceli şeyi. Aslında bu interaktif bir mod. PC, PlayStation 4 ve Xbox One oyuncuları, tek bir evrende, tek bir harita üzerinde interaktif olarak savaşıyor. Oyunun başında sizlerin bir taraf seçmesi isteniyordu. Bu seçtiğiniz taraf, War of Factions modunda sizin tarafınız oluyor ve o taraf için savaşıyorsunuz. Her maç sonunda, kendi grubunuzun sınırlarına asker gönderebiliyorsunuz. İsterseniz o askerler sınırı koruyor, isterseniz de karşı grubun sınırını ele almaya çalışıyor. Tüm platform oyuncularının savaştığı bu oyun modunda, saatlik güncellemeler, haftalık rauntlar ve sezonlar oluyor. 1 raunt, 2 hafta civarı sürerken, 1 sezon, 10 hafta sürüyor. Sezon bitiminde War of Factions modunda en çok yardımcı olan oyunculara ödüller veriliyor. Daha doğrusu, az çok bir yardımınız dokunduysa bile bir şey kazanabliyorsunuz. Fakat çok yardım edenler kadar güzel şeyler değil.

War of Factions modunda, ayrı bir rehber üzerinde tekrar bahsetmek istiyorum. Bu yüzden çok kısa geçeceğim ama şunu söyleyebilirim ki, bu interaktif oyun modu, üzerinde çok büyük bir potansiyel taşıyor. Bildiğiniz üzere PC ve Xbox One arasında oyuncular, aynı oyunu oynayabiliyor. Bu desteğe Sony sıcak bakmasa da, eğer bu 3 platform arasında bir anlaşma sağlanırsa, War of Factions modu internaktif olmaktan çıkabilir ve gerçek bir savaşa dönüşebilir. Evet, her platform eşit olmayacaktır ama oyuncuları bu moda zorlamazsanız, eşitsizlik problemi de olmayacaktır. Sonuçta insanların kendi isteği.

War of Factions hakkındaki kısmı da bitirmeden önce, son bir şeyden bahsedeyim. Çoklu oyuncu haritaları. Oyunda az sayıda harita bulunuyor. Fakat anlık War of Factions durumuna göre, oynadığınız haritaların tasarımı değişebiliyor ki, çok güzel bir dokunuş bu. Mesela, X haritası bugün Samuray ekibinin elinde. Yarın oldu, uyandınız. O bölgeyi Viking ekibi almış. Bu değişikliğe göre haritadaki bazı aksesuarlar, ögeler, logolar ve bayraklar değişiyor. Az da olsa, farklılık yapıyor yani. Tabii bunu 4'e 4 Dominion modunda filan fark etmeniz oldukça güç. Çünkü orada büyük bir aksiyon var fakat 2'ye 2 veya 1'e 1 modlarda rahatlıkla fark yaratabilecek bir dokunuş bu.

For Honor_20170216142749

For Honor - Kahramanlar I

Oyunumuzun temelinde, kahramanlarımız yatıyor. Şu an için oyun içerisinde 3 farklı grup için toplamda 12 karakter var. Ayrıca her grup için 2 farklı, toplamda 6 karakter de yolda. Fakat biz bugünden bahsedelim. Şövalye grubu için Warden, Conqueror, Peacekeeper ve Lawbringer; Viking grubu için Raider, Warlord, Berserker ve Valkyrie; Samuray grubu içinse Kensei, Shugoki, Orochi ve Nobushi karakterleri bulunuyor. Saymış olduğum tüm bu karakterler, oynanış tarzı, silah tipi, hareket kabiliyeti, zırh, dış görünüş, tasarım gibi birçok farklı kategoride benzersiz. Yani hiçbir karakter, bir diğerine benzemiyor. Hem dış görünüş olarak, hem de oynanış olarak. Fakat Warden, Raider ve Kensei hariç tüm karakterler 500 Steel birimine satıldığı için, hepsini tek tek denemek sizi biraz zorlayabilir. Çünkü o paraya ihtiyacınız olacak, hepsini karakterlere vermek istemeyebilirsiniz.

Paraya ihtiyacınız olacak demiştim. Bunun sebebi, kahramanlarımızı özelleştirebiliyor ve geliştirebiliyor olmamız. Öncelikle karakterimizin dış görünüşünü özelleştirmeden bahsedelim. Seçtiğimiz karakterin cinsiyetini, ki bazı karakterlerde tek cinsiyet var, ten rengini, kaskındaki deseni, yine kaskındaki aksesuarları, sağ ve sol omuzluklarındaki deseni, zırhın materyalini, sırtımızdaki ve altımızdaki zırh parçasının desenlerini ve son olarak da, bu tüm desenlerin rengini özelleştirebiliyoruz. Fakat, ben bunlarla ne uğraşacağım ya, derseniz, direkt olarak hazır kitler var. Bu kitleri satın alarak, belli başlı tasarımları oyun, sizin için yapıyor. Bu kitler 4 farklı kategoriye ayrılıyor ve bunlardan 3 tanesi para ile satılıyor. İşte o para ile satılanı kesinlikle almayın, paranızı boşa harcamayın. Çünkü güç olarak hiçbir etkisi yok bu dış görünüş ögelerinin. Bahsettiğim diğer kategori kitler ise, karakterinizin seviyesi yükseldikçe açılıyor. Çok üşengeçseniz, o seviye temelli kitlere yönelin.

Her şey dış görünüş de değil ama, bunu sakın unutmayın. Çünkü şimdi, karakterimizin en önemli şeyinden, zırhlarından ve silahlarından bahsedeceğiz. Karakterimizin dış görünüşünü, yukarıda anlattığım gibi değiştirebiliyorsunuz. Zırh ve kılıç parçaları ile de karakterimizin dış görünüşü değişiyor. Fakat bu sefer dış görünüş ile birlikte, güçlerimiz ve istatistiklerimiz de gelişiyor. Bu konuda, kaskımızı, gövdemizi, kolluklarımızı ve silahımızdan bıçak kısmını, gard kısmını ve tutunan yeri değiştirebiliyoruz. Peki, nasıl değiştiriyoruz? Tabii ki kutu açarak veya oyun sonunda eşya düşmesini bekleyerek. İşte inceleme yazımın en başında, bu yüzden P2W demiştim. Bir oyuncu, oyuna para yatırarak rahatlıkla sizden çok daha üst seviye eşyalara sahip olabilir ve sizden çok daha güçlü olabilir. Oyuna saatlerinizi verseniz bile!

For Honor_20170215133622

For Honor - Kahramanlar II

Bahsetmiş olduğum bu zırh ve silah parçalarının da belli bir seviyesi ve tipi oluyor. Seviye zaten klasik, her seviye atladığında zırh veya kılıç parçamız, istatistikler çok daha büyük seviyede ekleniyor. Tipler ise, rol yapma oyunlarından bildiğimiz nadirlik aslında. Oyunda henüz kaç adet nadirlik seviyesi var bilemiyorum fakat ben 3 adet görmüş durumdayım. En değersiz olan beyaz renk eşyalar, orta değerlilikte mavi renkli eşyalar ve en değerli olan mor eşyalar. Nadirlik arttıkça hem görünüş, hem de istatistiklere olan etkisi güzelleşiyor zırh parçasının ve silah parçasının. Şimdi seviye kısmına kısa bir şey ekleyeyim, silah ve zırh parçalarına seviye atlatmak için Steel ve Salvage birimleri gerekiyor. Steel, bildiğiniz para fakat Salvage, kazandığınız parçaları, parçalayarak elde edilebilen bir birim. Yani, size çıkan zırh parçalarını, parçalamanız gerekiyor bir diğer zırh parçanıza seviye atlatmak için. İşte bu noktada da karakter limitleri devreye giriyor, çünkü tüm karakterlerin Salvage birimleri, kendine ait. Raider ile Salvage kasıp, Kensei karakterinde kullanamıyorsunuz yani. Raider'ın birimi Raider'da kalıyor. Fakat Steel için böyle bir şey geçerli değil.

Karakterlerimizin bir de yetenek ağacı bulunuyor. Her bu konu üzerinde yine her karakterin birbirinden farklı yeteneği bulunuyor. Yetenek ağacında en fazla 3 aktif, 1 pasif yeteneğe yer verebiliyorsunuz. Bu 4 yeteneğin de kendi dalı oluyor ve siz seviye atladıkça, bir kategoriden yeni yetenekler açılıyor. Yani oyunda bir karakterin, 4 farklı yetenek dalından, toplamda 12 yeteneği var. Her yetenek kategorisinde 3 farklı yetenek var yani. Bu arada, eğer parasını verirseniz bu yeteneklerin hepsini, oyunu daha hiç oynamadan bile açamıyorsunuz. Yine küçük bir P2W izi diyebiliriz buna. Kahramanlar hakkında son olarak, bitirici hareketler, duygu hareketleri ve efektlerden bahsetmek istiyorum. Her karakterin kendine ait bitirici hareketleri var ve her grubun da kendine ait efektleri ve duygu hareketleri var.

Önce bitirici hareketler: Öncelikle, her karakter için 4 farklı bitirici hareket bulunuyor şu an. Bunlardan 2 tanesi standart olarak açık ve diğer 2 tanesi de 5000 ve 7000 Steel birimine satılıyor. Ha, bu para ile satılan bitirici hareketler çok mu çılgın diye sorarsanız, hayır değiller. Zaten ben genel olarak hiçbir bitirici hareketin animasyonunu beğenemedim, çok ucuz ve basit bir yapıya sahip gibi hissettiriyor. Her neyse, bitirici hareketler haricinde duygu hareketleri de aynı şekilde, 2 tane açık ve 2 tane de para ile satılıyor. Fakat yine, bu para ile satılan duygu hareketleri öyle çok çılgın şeyler değil. Efektler ise benim en sevdiğim kategori çünkü, çok güzeller. 3 farklı kategoride efektler var. Boş dururken, bitirici hareket sırasında ve duygu hareketi sırasında. Anlayacağınız gibi yani, 2 tanesi hareket yaparken aktif olan, biri de dururken aktif olan efektler. Bu efektlerde standart olarak hiçbirine sahip değiliz. Fakat her kategoride 1 tane para ile satılan var. Geri kalanı Ubisoft Club veya kıyafet kitleri ile bağlı.

For Honor_20170215123054

For Honor - Oynanış

Şimdi de geldik oyunun en temel kısmına: Oynanış. Şimdiden söyleyeyim, eğer oyunun kapalı veya açık betasını oynadıysanız ve aklınızın bir ucunda oynanış kötü olarak kaldıysa. Bu değişmedi efendim. Fakat oynanış size iyi geldiyse, şimdi de iyi gelecektir. Bu oyun, klasik oyunlar gibi bir yapıya sahip değil. Oynanışın iyiliği veya kötülüğü, oyuncuya göre çok büyük bir şekilde değişebiliyor. Zaten oynanışı sevmezseniz, oyunu da oynamıyorsunuz. Bana soracak olursanız, oynanış benzersiz ve eğlenceli bir yapıya sahip. Oyuncularla savaşmak, ne çok zor, ne de çok kolay. Bir arcade havası var ama kesinlikle çok hissetmiyorsunuz. Bu yüzden de tam ortada, kıvamında bir oynanış bulunuyor oyun içerisinde. Peki, nasıl bir oynanış bu?

Oyun bildiğiniz üzere yakın dövüşe odaklı. Saldırı ve korunma ögeleri var. Bu saldırı da, savunma da 3 farklı yoldan yapılıyor. Sol, sağ ve üst. Karşınızdaki oyuncuya odaklandığınız zaman sadece bu yönleri kullanabiliyorsunuz ve size odaklanan oyuncu da, hangi yönde savunma veya saldırı yaptığınızı görebiliyor. Mesela siz soldan saldırı yapıyorsanız, karşınızdaki da soldan defans yapmalı ki, hasar almasın. Temelinde tamamen refleks bulunan bu oynanış, rekabetçi bir oyun da yapıyor oyunu. Dayanıklılık sayesinde oyuncu sonsuza kadar koruma yapamıyor. Çünkü koruma halindeyken saldırı aldığınız her zamanda, dayanıklılık barınız azalıyor. Ayrıca tek bir tuş ile gard bozma hareketi de yapabiliyorsunuz. Buna karşılık, gard bozmayı bozan hareket de bulunuyor. Oynanış inanılmaz dengeli ve detaylı. Eğer bu tarz oyunları seviyorsanız, pişman olmayacaksınız.

Peki, sorun nerede? Oynanış ciddi anlamda güzel ve eğer bana soracak olursanız, her oyuncunun bu tip bir oynanış mekaniğini denemesi gerekiyor. Fakat oyun bu kadar. Sağdan gard al, soldan saldır, gardı kır, kombo yap, karşındaki ölsün. Çoklu oyuncu modunda çeşitlilik yok, senaryo sıkıcı, oynanış da hemen sıkabilecek bir tarzda. Bu yüzden ilk 5-6 saatinizde bu oyundan zevk alsanız bile, mutlaka inanılmaz sıkılacağınız zamanlar da geliyor. Bu konuda karakter özelleştirmesi devreye girebilir. Çünkü oldukça detaylı bir sistem ve karakterinizi geliştirmek için oyunu oynayabilirsiniz fakat ben de o tarz bir oyuncu değilim. Bilmem kaç bin Steel için 12 saat boyunca oyun oynayabilecek kafaya sahip değilim.

For Honor_20170215105729

For Honor - Grafikler ve Performans

Oyunu PlayStation 4 Pro üzerinde deneyimledim. Önce bunu bir söyleyeyim de. Grafiksel olarak bence oyun gayet tatmin edici. Çoklu oyuncu, rekabetçi bir oyun için daha iyi bir FPS değeri görmek isterdik fakat, sağlık olsun diyebiliyoruz. Yine de grafiklerin güzelliğine rağmen, FPS oldukça stabil. Özellikle de çoklu oyuncu modunda. Fakat işin içine senaryo modundaki sinematik sahneler girince, iş biraz kötü hale geliyor. Çünkü oyunun senaryo modundaki sinematik sahnelerde ciddi FPS düşüşleri, ekran kırılmaları olabiliyor.

Oyunun hem senaryo, hem de çoklu oyuncu modu üzerinde nadir olarak grafiksel hatalar da ortaya çıkabiliyor. Fakat bu hataların ortaya çıkabilmesi için, normalin dışında hareketler yapmanız gerek. Mesela duvarın hemen dibinde dövüşmek gibi. Tam da bu noktada, oyunun animasyonlarından bahsetmek istiyorum. Evet, grafiklerle veya performanslarla pek alakası yok ama, ucundan tutuyordur değil mi?

Eğer oyuna basit bir şekilde, üstten bakacak olursak, animasyonlar gerçekten çok başarılı. Fakat biraz daha dikkatli oynamak istediğinizde, animasyonlara daha da yakından baktığınız zaman, başarısızlık görebilirsiniz. Özellikle bitirici hareketler ciddi anlamda kötü geldi bana. Genel dövüş hareketlerinde, kombolar güzel gözükse de, geri kalan hareketler birbirinden çok bağımsız görünüyor. İki hareket geçişinde, doğru düzgün bir bağ göremiyoruz. Sanki ilk PlayStation 3 oyunları tadında oluyor.

For Honor_20170215102151

For Honor - Final

Ubisoft, şaşırtıcı bir şekilde güzel bir serinin temellerini attı. Açıkçası ben bu seviyedeki bir başarıyı beklemiyordum. Dediğim gibi, oyun beni çok çabuk sıkabilecek potansiyele sahip fakat şu ana kadar sıkılmadım. Bu sıkılmama sebebim ise kesinlikle karakter özelleştirme ve geliştirme ögelerinin derinliği. Evet, oynanış bana hala çok sıkıcı, tekrar eden ve sıradan geliyor ama rekabetçi çoklu oyuncu oyunlarını seviyorsanız, mutlaka denemeniz gereken bir oyun. Açıkçası ben senaryodan daha büyük bir şey bekliyordum ama tam tersi çıktı. For Honor kesinlikle senaryo veya tekli oyuncu modu için alınabilecek oyunlardan değil. Son olarak, tebrikler Ubisoft. Şaşırttın bizi!

For Honor hakkında daha fazla önemli bilgiye, rehberlere, ipuçlarına ve çok daha fazlasına ulaşmak isterseniz, buraya tıklayınız.

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.