Far Cry oyunları, genelde bir önceki oyunda yapılanların aynılarını tekrarladığından ötürü yoğun eleştiriler alıyordu. Yıl oldu 2018; Ubisoft, yalnızca Far Cry serisi değil, kendisine ait diğer markalarda da aynı mekaniklerin tekrarladığından ötürü yerin dibine gömülürken, önemli değişiklikler yapmalıydı. Bu değişiklikleri yaparken de serinin eski hayranlarının alıştıkları, bekledikleri dinamikleri alt üst etmemeliydi. Bakalım bu kez çok iddialı gelen Far Cry 5, sabırsızlıkla çıkışını bekleyen hayranlarını memnun etmekle birlikte, seriyi eleştirenlerin de dikkatini çekebiliyor mu? Far Cry 5 inceleme yazısında tüm yenilikleri, farklılıkları, eksiklikleri sizler için dilimiz döndüğünce anlatacağız.
331
Bu devirde, Amerika’nın ortasında, ne şimdi bu?
Far Cry 5 duyurulduğunda, konusu da açıklanmıştı. Serinin son oyunlarındaki gibi kötü adama odaklı olan senaryo; Amerika Birleşik Devletleri’ndeki sapkın bir tarikat liderini işaret ettiğinde, akıllarda bazı soru işaretleri oluşmuştu. Birinci şüphe, oyunun teması bile değiştirilmediğinden, oyuncular yine aynı tarzda bir oyunla mı yüzleşecekti. İkinci şüphe ise; dünyanın en önemli ülkesi diye lanse edilen bir ülkede, böylesine rahat hareket edebilen bir tarikatın ne işi vardı. Dağ başı mıydı burası? Evet, dağ başıydı. Zaten bir Far Cry oyununun olmazsa olmazı, dağ başı diye tabir edilen geniş arazilerde geçmesi değil miydi? Tamam da, süper güç sıfatları yakıştırılan bir ülke, dünyanın diğer ucundaki ülkelere müdahale edebilirken, sınırları içerisindeki bir tarikatı mı durduramıyordu?
Oyunun hemen başında olduğu için anlatacaklarım sürprizleri bozmayacaktır. Senaryonun, bahsettiğim soru işaretine mantık dahilinde yedirildiğini belirteyim. Far Cry 5 oyununda, Joseph Seed isimli tarikat liderini tutuklamak için bölgeye gönderilen bir ekipteki çaylak polisi oynuyoruz. Helikopterle, Joseph Seed vaaz verdiği esnada onu gözaltına alarak, helikoptere atıp götürürken, müritler, zombi misali üzerimize saldırıyorlar. Helikopterin üzerine dahi atlayan müritler yüzünden, aracımız fazla yükselemeden düşüyor ve klasik kaçış sahnesinde buluyoruz kendimizi.
Far Cry oyunlarındaki kaçıp, dostane insanlara sığınma kısmının, bir benzerini yaşıyoruz. Yanımızda kalan son arkadaşımızı bu kaçış sahnesinin sonunda köprüde kaybederken, düştüğümüz yerde bir amca bizi buluyor ve oyun da genel manada burada başlıyor. Her zamanki gibi yaşanan bir kaçış sahnesi olduğunu söyledim ama biraz farklı olduğunu da eklemeliyim. Kaçış kısımları; Call of Duty serilerini aklımıza getirecek, bir hayli aksiyon dolu klasik ama eğlenceli kısımları kapsıyor. Oyun bizi ısındırayım derken aynı zamanda eğlendiriyor ve beklenenden hızlı bir giriş yapmamızı sağlıyor. Durum böyle olunca da oyunda gerçekten farklılıklar görecek miyiz, diye umutlanıyor insan. İp ucu vereyim o zaman, gerçekten de bir çok sürpriz ve farklılığı oyunda görüyoruz. Far Cry 5 inceleme yazımın genelinde bunlara yer vereceğimi ekleyerek devam edelim.
İlkellikten, yerelliğe geçiş.
Eski oyunlardaki, yarı ilkel yaşamdan biraz sıyrıldığımız görülüyor. Serinin son oyununda; geleneksel tarzdaki kabileler yerine, büyük şehirlerden uzak, yerel kasaba halkıyla muhatap oluyoruz. Bize ilk yardım eden amcamız biraz farklı, yer altındaki sığınağında yaşıyor ama diğerleri, Amerikan filmlerinde gördüğümüz kasabada yaşayan tipteki karakterler. İlk görevlerimizi de bizi bulan amca veriyor. Bir nevi eğitim kısmı olan görevlerimizi, küçük bir ada olan kara parçası üzerinde tamamladığımızda, bölgenin küçük kasabalarına doğru yola çıkma vaktimiz geliyor.
Unutmadan hatırlatalım, Far Cry oyunlarındaki ana karakterin, oyunun baş kötüsü olma fikri devam ederken, yönettiğimiz karakterin özel bir kişiliği bulunmuyor. Cinsiyetinin bile tarafımızdan belirlendiği karakterimizin yüz şeklini, saçlarını, giysi ve ekipmanlarını isteğimize göre özelleştirebiliyoruz. Hiçbir ağırlığı olmayan, muhabbetlere katılmayan, çaylak bir polisten ibaretiz kısaca. Durumun böyle seyretmesi de bir olumsuzluktan ziyade oyuncuya hikayeyi benimsetiyor. Daha rastlantısal bir oyun hissiyatı, atmosfer açısından katkı sağlıyor.
Yine oyunun hemen başlarında, ele geçirdiğimiz kasaba, bir nevi ana üssümüz oluyor fakat güzel bir haber vereyim, çizgisel bir sırayla oynamanıza gerek yok. Oyun ilk o bölgeye gitmemizi işaret ediyor, gidersek de iyi oluyor ama zorunluluğumuz yok. The Legend of Zelda: Breath of the Wild oyununa benzer biçimde, oyunun sonundaki düşmanımız görünüyor ama doğrudan ona doğru gidemiyoruz. Yapmamız gereken, mecburi olmayan görevler var ve farklı biçimde haritaya dağıtılmış biçimdeler. Dilerseniz, Far Cry 5 inceleme yazımıza oyunun yeni görev yapısından ve açık dünyanın işleyişinden söz ederek devam edelim.
Kardeşler arasındaki paylaşım.
Oyundaki açık dünya haritasını bir üçgen gibi düşünürsek; her bir köşenin, farklı bir kardeşin bölgesi olduğunu söyleyelim öncelikle. Bu üçgenin merkezinde sapkın tarikatın elebaşı Joseph Seed bulunuyor. Ona ulaşmak adına, tarikat liderinin iki erkek kardeşi ve bir üvey kız kardeşine ait bölgelerde yeterli puanları toplamamız lazım. Bu puanlara direnç puanı adı verildiğinden, kardeşlerin direncini kırmamız gerektiğini söyleyebiliriz. Üç kardeşten her birisinin bölgelerinden yeterli puanlara ulaşabilirsek, oyunun bizi finale doğru götüreceğini gösteriyor. Böyle söyleyince sakın akıllara Mafia III oyunundaki gibi, işaretlenen noktalara gidip, sürekli aynı görevleri yapacağımız gelmesin.
Belirlenen puanlara ulaşabilmemiz için türlü yöntemlerimiz var. İlk seçeneğimiz ana hikaye görevleri. Başlangıçtaki görevler, ele geçirerek üssümüz haline gelen bölge sınırlarından veriliyor. Ana görevlerimiz; kardeşlerden John Seed yönetimindeki Holland Valley bölgesinde başlasa da, diğer kardeşlere ait bölgelerden de ana hikaye görevleri seçerek oynayabiliyoruz. Ana görevler dışında; yan görevler, çeşitli etkinlikler, rehine kurtarma, konvoya saldırma, patlatma gibi vazifeler, bölgeyi yöneten kardeşin direncini yıkmamız için gereken puanlarımızı yükseltiyor. Ana hikaye görevleri dışında bu saydığım görevlerin de haritadaki belirli etkinlikler dışında, birbirlerini tekrar etmediklerini belirteyim.
Bir yan görevde, görevi veren kişinin kardeşinin çiftliğine giderek, ona avcılıkta yardım edip, verdiği yemek arabasını, görevi veren kişiye götürmek vardı mesela. Bir diğerinde, çevredeki sulama parçalarını toplayıp, yerlerine takarak, sulama işlemine yardımcı olduk. Sulama işlemini yardımcı olduğum yan görev bittiğinde, beklemediğim bir anda arkamda beliren ayıyla girdiğim mücadeleyi unutmayacağımı söyleyebilirim. Bir anda bana saldıran ayıdan kaçmaya çalışırken, yardımıma koşan kadın karakter ve köpeğinin sayesinde, ayıyı devirebildik. Hemen sonrasında, sulama işlemlerini sağladığımız bal kabağı tarlasındaki kabaklardan bir tanesine, acaba patlıyorlar mı, diyerek ateş ettiğimde, bana yardım eden kadının sinirlenip, üzerime gelmesi de biraz tuhaf oldu. Far Cry 5 inceleme yazısını, böylesine pek çok rastlantısal macerayla doldurabilirim ama anlatacak daha çok şeyimiz var.
Gelin kardeşler bir olalım, ya da bir kişi benimle gelsin bari.
Far Cry 5 ile serinin eski dokusu korunurken, temel hatların yenilenmesi beğenimi kazandı. Far Cry 5 inceleme yazımda, yeniliklerden bahsetmeye devam edelim isterseniz. Her kardeşin bölgesi için gerekli bir direnç puanı olduğunu söylemiştik. Bu puanların toplanması için ise gerekli puandan fazla görev ve etkinlik bulunuyor. Toplamda kaç görevin ve amacın bulunduğu bize önceden belirtiliyor. Seçim hakkı, nasıl bir yol izlememiz gerektiği ise bize bırakılmış durumda. Örnek verecek olursak, John Seed kontrolündeki Holland Valley bölgesinde 3 tane işe alınabilecek özel yetenekli karakter mevcut. Bitirilebilecek olan ana ve yan görevlerin toplamı 52, ele geçirilebilir tarikat karakolu 7 ve alınacak diğer özelliklerin sayıları bildiriliyor. Holland Valley bölgesinde, toplamamız gereken puan 13000 ve bu sayıya belirttiğim üzere, istenilen kazanımlar vasıtasıyla ulaşabiliyoruz.
Toplamamız gereken puandan bahsetmişken, yanımıza alabileceğimiz müttefiklerden de hemen bahsedelim. Serinin yeni oyununda; klasik yapı korunurken, hiç de azımsanamayacak sayıda yenilik eklendiğini görünce, Far Cry 5 inceleme yazısında, hangisini söyleyeceğini şaşırıyor insan. Hızlıca anlatalım; oyunun neredeyse en başından itibaren yanımıza bir paralı asker alabiliyoruz. Üç farklı kişiyle anlaşma yapıp, onların kullanacağı donanımı seçerek görevlere birlikte gitme lüksümüz bulunuyor. Bu kişiler bazen kurtardığımız kişiler olurken, bazense ele geçirdiğimiz bölgelerde rastgele karşımıza çıkabiliyor. Yalnızca ele geçirdiğimiz bölgeler de değil, arazide rastlantısal olarak da yardımcımız olacak kişilerle anlaşabiliyoruz.
Yardımcılarımızı görevin başında çağıracağımız gibi, görev alanına yaklaşırken de aktif hale getirebilme özgürlüğümüz bulunuyor. Bizimle birlikte, seçtiğimiz silahlara ve özelliklerine göre mücadele ediyorlar. En iyi taraflarının ise öldüğümüzde yardımımıza koşmaları olduğunu söyleyebilirim. Her şey bitti dediğimiz anlarda, bir cengâverin gelip sizi ayağa kaldırmasının faydası çok oluyor. Özellikle de uzun süren çatışmalar sonrasında canınız tükenirse, en baştan başlamak zorunda kalmamak, gerçekten sevindiriyor. Müttefiklerimizin bize yardım ettiği gibi, biz de onları yerden kaldırabiliyoruz. Yerde kalışların, belirli süreleri var ve o süre dolmadan onu doğrultursak, bizimle birlikte savaşmayı sürdürüyor. Kaldıramazsak da bir süre sonrasında yeniden aktif oluyorlar ama muhtemelen bir sonraki göreve kadar yardım edemiyorlar.
Sıradan adamlar değil, çok özel kişiler yanımda olsun.
Haritanın her alanında karşımıza çıkan yardımcıların olduğu gibi, özel yetenekli ekip üyelerimiz de var. Belirli alanlarda bulunan özel yetenekli asıl müttefiklerimizden, Far Cry 5 inceleme yazımızda bahsetmezsek olmaz çünkü Ubisoft ekibinin, oyunun gelişim aşamasında en çok dikkat çektiği yeniliklerden birisi de buydu. Oyunu oynadığımda gördüm ki bu özellik, geliştirici ekibin anlattığı kadar varmış. Bölgelere göre, oraları temizleyerek ya da görevlerini yaparak, özel yetenekli yardımcılarımızın kilidini açabiliyoruz. Far Cry 5 oynayacaklara bir öneri vereyim, birkaç ana görev yaptıktan sonra bu özel yetenekli yardımcıların kilitlerini kesinlikle açın. Zararını görmezsiniz.
Peki kim bu yardımcılar diye tek tek sayarsam, hem oyunun sürprizlerini bozarım hem de Far Cry 5 inceleme yazısının sonsuza kadar sürmesine sebep olabilirim. Yine de oyunun geliştirme aşamasından adından en çok söz ettiren, en özel yardımcımıza değinmeden geçemeyeceğim. Bu yardımcımızın adı Boomer ve evet kendisi bir köpek. Oldukça da cana yakın bir köpek hem de. Yalnız tek özelliği köpek olması değil, işimize gerçekten çok yarıyor, diğer özel yetenekli yardımcılarımız gibi. Ayrıca bir köpekten beklenmeyecek performans gösterdiğini de ekleyelim. Dilediğinizi işaret ediyorsunuz, biz saklanırken, o gidip hallediyor.
Yardımcı karakterlerimize komut verme sistemimiz de oldukça basit ve kullanışlı. Menüden seçtiğimiz takdirde, istediğimiz yardımcıyla başlayabileceğimizi söylemiştim. Benim oyunu deneyimlediğim PlayStation 4 konsolları için analog olmayan yön tuşlarından sola bastığımız takdirde yardımcı aktifleşiyor. Biraz daha kolay bir yöntemi ise; L2 ile nişan aldığımızda ekranda seçenek kısmı beliriyor. Buradan yine sol tuşa basarsak, müttefikimize komut verebiliyoruz. Nişan alıp, arazinin bir noktasını işaret ederek elimizi tuştan çekersek, yardımcı karakter oraya gidiyor. Aynı şekilde nişan alıp, yine sol yön tuşuna tıklayıp hedefi düşmanın üzerine getirdiğimizdeyse, yardımcımız, gizli ya da doğrudan saldırıya geçiyor. Tabii bu saldırıya geçme meselesi de yardımcı karakterlerin özel yeteneklerine göre farklılık gösteriyor. Yani yardımcı karakterlerimiz, bir nevi bizim Far Cry 5 oynarken izleyeceğimiz stratejileri belirliyor ki bu da oyundaki özgürlüğe işaret ediyor.
Açık dünya nasıl mı? Ben bir şey söylemiyorum, görüyorsunuz.
Oyunun giriş kısmını geçip, gözümüzü alan güneş eşliğinde açık dünya haritasıyla ilk karşılaştığım anda şöyle düşündüm: Far Cry 5, seriyi olgunlaştırmış ve grafikler gayet kaliteli görünüyor. Beklenti de bu yöndeydi zaten ama grafikler oyunun atmosferini vermekte gerçekten başarılı. Detaylı bir açık dünya, detaylı grafik tasarımları, iyi işlenmiş ışıklandırmalar ve gölge efektleri, serinin olgunlaştığını gösteriyor. Su grafikleri biraz vasat geldi gözüme ama öyle çok da önemsemedim. Genel anlamda, oyunun grafikleri, atmosfere etki ettirmek konusunda yeterli diyebileceğimizin çok ötesinde.
Atmosferi hissettiren grafikler eşliğinde, oyunun açık dünyasının da serinin diğer oyunları göre oldukça farklı tasarlandığını söyleyebilirim. Bir kere harita açmak için kulelere tırmanma klişesinin sona erdiğini görüyoruz. Onun yerine oyunun hemen başlarında tek bir radyo kulesine tırmanıyoruz, orayı aktif hale getirdiğimizde tüm harita açılıyor. Açılıyor dediysem her noktasına kadar detayları göremiyoruz ama temelde sapkın kardeşlerin bölgelerini, görev sayılarını ve özel yetenekli yardımcılarımızın nerede bulunduğu haritada belirtiliyor. Bu noktalar, radyo sinyallerine karışmış seslerle açıklamalar eşliğinde sunuluyor. Haritanın genelindeki sis perdesini kaldırmak için ise en klasik yöntemin kullanıldığını görüyoruz. Yani biz açık dünyada ilerledikçe, o bölgedeki ince detaylar da ortaya çıkıyor.
İnce detaylardan kastım, yan görevler, patlatılması gereken depolar, ele geçirilmiş karakollar ve çiftlikler diye kısaca sıralayabileceğim pek çok alandan ibaret. Açık dünyanın bir hayli büyük olduğunu ve araçlarla da hareket edilebildiğini belirteyim. Araç kullanımları yine gayet başarılı tasarlanmış. Başlarda, serinin eski oyunlarıyla bir fark yok gibi izlenim edindirse de bindiğiniz vasıtanın çeşidine göre, sürüş dinamiklerini hissedebiliyoruz. Yukarıda galiba belirtmiştim ama eklemeden geçmeyeyim, hem geniş hem de dolu dolu bir açık dünya haritasıyla karşı karşıyayız. İlerlediğimiz bölgelerde, uzun süre boş boş gezilemeyeceğini, illa ki karşımıza düşman veya dost, bir aksiyon unsurunun çıkacağını söyleyeyim.
Kendimi geliştirmek istiyorum diyenlere kolaylıklar sunuluyor.
Far Cry 5 inceleme yazısının, kolay yazılamadığını belirteyim. Eski dinamikleri barındırırken, serinin yeni oyuna gelen yenilikler ve bazı dokunuşları sizlere aktarmadan geçmemek için çaba sarf ediyorum ama illa ki kaçırdıklarım olacaktır. Fazla detaylara girmeden, oyunun karakter geliştirme seçeneklerinin bazı yönleriyle detaylandırıldığını ama genel anlamıyla kullanımının kolaylaştırıldığını söyleyeyim. Artık öyle her noktadan geliştirme nesneleri toplayamıyoruz. Yine çiçekler, hayvan derileri vasıtasıyla geliştirmeler yapabiliyoruz ama bunlar eskisi kadar yoğun değil. Silah seçme ekranından, istenilen geliştirme yapılabiliyor. Ayrıca Far Cry 5 inceleme yazısında atlanmayacak bir husus daha var ki bunu oyunun başlardan itibaren yeterli donanımları vermesi olarak özetleyebiliriz. Öyle 45 kurşunluk bir cephane ile başlamıyor oyun. Gayet yeterli sayıda ve geliştirmeye ihtiyaç duymadan da ilerleyebileceğimiz donanımlarımız mevcut.
Özel yeteneklerin yani perklerimizin gelişimi için ise verilen Challenges etkinliklerinden kazandığımız yıldızlara ihtiyaç duyuyoruz. Yıldızları toplamak için yapmamız gereken; toplam öldürme, toplam yakın dövüş silahıyla öldürme, özel yetenekli yardımcılarımızın her birisinin öldürme sayısı, toplanan ayı postu gibi etkinlikleri, oldukça uzun bir listeden görebiliyoruz. Zaten görevlerde ilerledikçe, bahsettiğim kazanımları da bir şekilde gerçekleştirmeyi başarıyoruz. Özel olarak çaba sarf edilerek de kazanılabilir.
Peki nedir bu kazanacaklarımız diye sorarsak; onların da hem detaylandırıldığını hem de basitleştirildiğini söylemek yanlış olmaz sanırım. Seçim menüsü olarak oyuncuyu zorlamayan, kafa karıştırmayan bir menü hazırlanırken, yetenekler bölümlere ayrılmış durumda. Örneğin; karakterimizin açık dünyaya dair savaş dışı geliştirilebilir özellikleri; yüzmesi, balık yakalaması, tamir yetenekleri gibi yetenekler. Dövüş ve platform ögeleri ile birlikte, yardımcı karakterlerimizin özelliklerini geliştirdiğimiz seçenekler de menüde listelenmiş vaziyette kolaylıkla seçilebiliyor. Kısaca fazlaca kafa yormadan, saldırı stratejimize en uygun geliştirmeler ve özel yetenekler alınarak, oyuna odaklanmamız hedefleniyor.
Oyunun sıkıntıları neler?
Far Cry 5 inceleme yazısında gördüğümüz eksikliklerden bahsetmezsek de olmaz tabii. Açık dünya oyunlarının kusurları, diğer sıralı ilerleyen oyunlara göre daha çok oluyor. Ubisoft da bu konuda ağzı yanan firmalardan ama bu kez genel anlamda çok rahatsız edici hatalardan kaçınıldığını gördüm. En başta yapay zeka konusunda bazı eksik değil de karıştırmalar yaşanabiliyor. Özellikle toplu savaş anlarında, düşmanlarla müttefiklerimiz birbirleriyle bazı anlarda uğraşmadan, doğrudan bize yöneliyorlar. Eskiden beri FPS oyunlarında süre gelen bu hatanın devam etmesi üzücü ama hep öyle olmuyor. Aslına bakarsanız düşmanın yapay zekası fena değil, takip ediyorlar, yardımlaşıyorlar ama bazen karışıklıklar oluyor. Müttefiklerimiz ile düşmanlarımızın savaştığı anlarda, tuhaf görüntüler oluşabiliyor.
Tuhaf görüntü derken, düşmanların taşınması ve yere bırakılmasında da bazı fizik motoruna dayalı hatalara rastladığımı belirtmeliyim. Bir görevde, adamın birisini düşmanların arasından alarak kaçırıp, tekneye bindirdim. Bir tuhaf düştü, ayakları havada, kollar etrafa yayılı, titrer vaziyette. Adamı bırakıp tekneyi yolladıktan sonra görevin bittiğini gösteren yazısı geldiğinde arkama döndüğümde şok oldum. Tekneye attığım adam havadan uçarak denize düştü bir anda ama tekne çoktan gözden kaybolmuştu. Bir de konuştuğumuz karakterler, bazen çok yapay duruyorlar. Tabii tüm bunların muhtemelen yayımlanacak bir güncelleme dosyasıyla düzeltileceğini var saydığımdan fazla önemsemedim. Hatalar düzeltilmezse sorun olabilir.
Bir de yardımcı karakterlerimize komut vermediğimiz çatışma anlarında, saçmalama durumlarına rastlanabiliyor. Gidip düşmanın ortasından dolaşırken öldürülebiliyorlar. Komut vererek hareket etmekte fayda var ama biraz daha mantıklı ilerleyebilirlerdi. Oyunun çevrim içi kısmının da yetersiz bulunduğunu söyleyebilirim. Aslına bakarsanız, açık dünya haritası barındıran oyunlarda, çevrim içi oyun modlarını, bu türdeki oyunların asıl yapması gerekenler değil fakat yine de eğer yapılıyorsa çeşitlendirilebilirdi. Çevrim içi demişken oyunun temel özelliği olan özgürlüğüne atıfta bulunan Arcade Modunu da biraz anlatalım Far Cry 5 inceleme yazısında.
Far Cry 5: Arcade Mode, sınırsız bir dünya mı?
Oyunda eksiklerinden bahsettiğim çevrim içi oyun modlarının yapısı; öte taraftan, oyunun bir artı özelliğini de işaret ediyor. Çevrim içi ya da eşli oyunculu, hazır haritalara önem verilmeden, bambaşka bir deneyim sunuluyor oyunculara. Arcade mod sayesinde; ister tek kişilik, ister eşli oyunculu, isterseniz de çevrim içi çok oyunculu haritalarda mücadele edebilirsiniz. En önemli kısmı ise bu haritaları kendiniz de tasarlayabilirsiniz. Birbirinden farklı ve oyunun tarzının dışında oldukça eğlenceli hazır haritaların bulunduğunu da ekleyelim.
Bir hayli geniş olan açık dünya haritasını bitirenler, tek kişilik oyundan sıkılanlar için, sınırsız bir dünya oluşturma imkanı sunuluyor. Bire bir ana harita grafiklerinden ziyade, istenilen tarzda haritalara imza atmak ve burada eğlenceli mücadelelere girmek, oyunun oynanış süresini oldukça uzatacaktır. Zaten üç adet eklenti paketiyle, muhtemelen 2018 senesinin sonlarına kadar güncelliğini koruyacak olan Far Cry 5, Arcade modu ile de ömrüne ömür katacaktır.
Konuyla alakasız olacak ama Far Cry 5 inceleme yazısında, oyunun seslerinden bahsetmeyi es geçtim. Kısaca özetleyeyim, oyunun sesleri, atmosfere gayet iyi katkı sağlıyor. Özellikle görevler tamamlandığında çıkan yarı vahşi batı tarzı kısa müzikler, en basit tabirle mutluluk veriyor. Genel anlamda Amerikan tarzını yansıtan farklı türlerdeki müziklerin, atmosfere olumlu yönde katkı sağladığını söyleyebilirim. Öte yandan karakter sesleri ve silah sesleri, gayet tatmin edici. Seslerde sıkıntı oluşturacak bir durum görülmüyor.
Far Cry 5 inceleme yazısını bitirmek gerekiyor sanırım.
Başarılı bir serinin içeriği hem sabit tutulup hem de pek çok yenilik yapılınca, anlatılacaklar bitmiyor ama roman uzunluğunda bir Far Cry 5 inceleme yazısı da yazmamız imkansız. Toparlamak gerekirse; bilerek son bölümlere bıraktığım oyunun oynanışı, durumu özetleyecektir. Far Cry 5, oyunculara maksimum özgürlüğü sunmak, takım arkadaşlarıyla yardımlaşarak, kendi stratejimizi kurmak temeliyle geliştirilen bir oyun. Genel olarak, özelleştirme seçeneklerinin basitleştirilmesi ve oynanışa odaklı hale getirilmesi de bunun bir göstergesi.
Görevlerde, stratejimize göre ekip arkadaşlarımızın özel yeteneklerinden faydalanmamız bize bırakılırken, stratejik anlamda özgürlük sunuluyor. Bir de oyunun ilerleyişini görebilmemiz, hikayenin neresinde olduğumuzun belirtilmesi, özellikle şahsımın sevdiği bir durum oldu. Unutmadan ekleyeyim ki sürprizi kaçırmak istemem ama oyunda başınıza gelecek sürpriz etkinliklere de hazırlıklı olun. Yani görevi seçtim, oraya doğru gidiyorum dediğiniz anlarda bile farklı bir durumun içerisine düşebilirsiniz, söyleyeyim. Çizgisel bir ilerleyiş beklemeyin. Ana ve yan görevlerin konularının da farklı olduklarını ekleyelim.
Sonuç olarak, belki de yıl boyunca oynanabilecek, sadece tek kişilik hikaye bölümleriyle bile yanlışlarından arındırılan, iyi örnekleri uygulayan bir oyun karşımızda. Far Cry 5 inceleme yazımı, senenin en önemli oyunlarından bir tanesinin geldiğini belirterek bitirmek istiyorum ve kesinlikle oyunu öneriyorum. Bu sene içerisinde, yalnızca bir tane oyun alma hakkımız olduğunu farz edersek, rahatlıkla tercih edilecek oyunlardan bir tanesi de Far Cry 5 olacaktır. Özellikle açık dünya oyunlarında, stratejik özgürlük arayan oyuncular, kesinlikle kaçırmasın. Seçin ekibinizi; havadan, karadan, gizlice, uzaktan ya da gözü kara bir biçimde doğrudan, nasıl arzu ederseniz öyle saldırın.
