Rocket League ilk çıkışını yaptığı zaman, PlayStation Plus ile herkese ücretsiz bir şekilde sunulmuştu. Belki de PlayStation Plus tarihinin en avantajlı ve sürpriz oyunuydu Rocket League. İlginç bir şekilde Drawn to Death isimli PlayStation 4 oyunu da hayatımıza öyle girdi. Fakat Drawn to Death, Rocket League kadar başarılı olabildi mi? Gerçekten sürpriz bir oyun oldu mu? Oyuncular, bu oyundan keyif alabildi mi? Tüm bu soruların cevabını, şu an okumakta olduğunuz inceleme yazımızda vereceğiz efendim.
Sadece çevrim içi bir şekilde oynayabildiğiniz, TPS bir oyun var karşımızda. Bu oyun, Twisted Metal, Quake ve Street Fighter gibi birçok farklı yapıtı hatırlatıyor bizlere kendisini oynatırken. Fakat bu dediğimiz sizi yanıltmasın, ilginç sunum şekli, grafikleri ve tabii ki oynanışı ile benzersiz ve ferah bir oyun gibi görünüyor Drawn to Death. Oyunun tasarım tarzını zaten biliyorsunuzdur. Bir liselinin defterinin arasında yaşıyoruz. Her şey elle çizilmiş gibi görünüyor, kağıt üzerinde oynuyoruz bir nevi. Zaten oyunu ferah kılan ilk temel taşı bu oluyor. Oyunun sunumu, tasarımı ve grafikleri.
Rocket League ve Overwatch çıktığı zaman, oyuncular oldukça benzersiz bir oynanışa tanık olmuştu bu iki oyun ile. Drawn to Death isimli bu yeni oyun da aynı şeyi vaat ediyor bizlere soracak olursanız. Bu TPS oyunu, bizlerin yakın zamanda oynamış olduğu hiçbir TPS oyununa, hatta daha genelden alalım, hiçbir çevrim içi oyuna benzemiyor. Eğer Call of Duty ve Battlefield gibi oyunlarda adam öldürmekten sıkıldıysanız veya FIFA gibi klasik oyunları oynamak sizi eğlendirmiyorsa; Drawn to Death sizi bir süre meşgul tutacaktır, hem de eğlendirecektir diye düşünüyoruz.
Oyunun karakterleri, haritaları ve oyun modları ise ayrıca bahsetmemiz gereken bir başka konu. Öncelikle karakterlerden bahsedelim. Oyunda birçok farklı karakter var. Bu karakterlerin hepsi, tasarım olarak birbirinden benzersiz. Fakat sadece tasarım değil, dövüş tarzı ve özel yetenekler de karakterden karaktere büyük farklılık gösteriyor. Tabii bu demek değil ki, bir karakter, diğer karakterden inanılmaz güçlü. Kesinlikle böyle bir şey yok. Geliştirici ekip, bizce karakterleri dengelemekte çok başarılı bir iş çıkartmış. Birçok çoklu oyuncu temelli oyunun, bu oyundaki karakter dengelemelerini örnek alması gerekiyor bizce.
Oyun içerisindeki oyun modları, bana soracak olursanız o kadar da yenilikçi değil. Klasik ölüm maçları ve bir de organ bağışçısı modumuz var. Organ bağışçısı modunda, düşmanı öldürerek puanlar topluyoruz ve belli bölgelere bu puanları taşıyoruz. Tabii taşıdığımız puana göre, o bölgede durmak biraz daha zorlaşıyor. Ayrıca bölgeler de bazen hareket edebiliyor ve zorda kalabiliyorsunuz. Çok yenilikçi bir mod değil ama denemeye değer. Fakat güzel bir şey var ki, genel olarak tüm oyun modlarında ölmek, cezalandırıcı sonuçlara sahip ki, bu oldukça güzel bir şey. Mesela bir ölüm maçında öldüğünüz zaman 1 puan kaybediyorsunuz. Bu da oyuncuyu daha dikkatli oynamaya itiyor.
Her çoklu oyunculu oyun gibi, bu oyunda da bir ilerleme sistemi bulunuyor tabii. Bu ilerleme sistemi temelinde gerçek para ve oyun sonlarında kazandığımız kan ile işliyor. Bu kanlar ile yeni silahlar açabiliyoruz, karakterimizi ilerletebiliyoruz. Yine aynı şekilde, oyun içerisinde kutular açabiliyoruz ve bu kutular tamamen kozmetik eşya içeriyor. Bu yüzden oyuna gerçek para yatıran oyuncular ile, oyuna para yatırmayan oyuncular arasında sadece kozmetik farklar olacaktır. Oyunun dengesi şimdilik bozulmuyor yani. Son olarak kısaca oyunun performansını da söyleyeyim, oyun 60 FPS olarak çalışıyor efendim. Sanıyorum ki bu FPS değeri, çevrim içi oyunlarda en önemli şey.
Genel olarak Drawn to Death için başarısız bir oyun diyemeyiz fakat şöyle bir durum var, bu oyun ne yazık ki yüksek bütçeli AAA bir yapıt değil ve Nisan 2017 bittiğinde, PlayStation Plus olmadan oyuna ücretsiz erişim de sağlanamayacak. Şu an piyasada oyuncuları ciddi anlamda eğlendirebilecek farklı oyunlar varken, ben en fazla birkaç gün oynayabildim bu oyunu ve sıkıldım. Evet, çoklu oyuncu olarak yeni bir hava var oyunda ama bazen yenilik de yetmiyor oyuncuları tutabilmek için. Drawn to Death, çok daha geniş bir şekilde tasarlanmalıydı belki de. Sadece birkaç günlük oynanış sonrasında, oyuncuları rahatlıkla sıkabilecek potansiyele sahip.
[inceleme]
