Avatar
Yazar: Alperen Yüksel Altuğ, Editör Yazım tarihi: 11.04.2015

Teknolojinin hızına ayak uydurmak mümkün mü? Her sabah kalktığımız anda ya da bir bakkala gidip geldiğimiz süreçte bile yeni bir buluş bizlerle buluşuyor ve hayatı daha çok kolaylaştırmayı amaçlıyor. Teknolojinin bu denli gelişmesi ile sizce nasıl bir gelecek bizleri bekliyor? Hepimizin adını duyduğunda heyecanlandığı “Yeni Dünya” kavramı, bizlere iki sonuç sunuyor.

Bunlardan ilki hepimizin çocukluğunda hayranlıkla izlediği Jetgiller misali; robotların, uzaylıların, hologramların ve enteresan buluşların olduğu bir gelecek zaman ütopyasında yaşamak oluyor. Artık bir yerden bir yere gitmenin saniyelerimizi aldığı, yapay zekanın bir hayli üst düzey olması ve teknoloji içerisinde barındırılan ter temiz bir çevre bizleri bekliyor olabilir. Peki ya bunun tam tersi olursa ne olur?

Biraz önce bahsettiğimiz harika dünya ütopyasının tersi olan distopyatik bir dünya… Artık teknolojinin var olmadığı hatta gelişmişlikten dolayı savaşların olduğu, bu yüzden de bütün enerji kaynaklarının tükendiği bir dünya düşünelim. Tüm insanların mutsuz ve gruplar halinde yaşadığını ve askeri bir gücün sizleri yönettiğini; zengin sınıfının günümüz dünyası kadar olmasa dahi diğer insanlardan daha iyi yaşadığı bir dünya nasıl bir yer olurdu? Hastalıkların boy gösterdiği ve gittikçe yayıldığı, hastalığın tek çözümünün ise öldürülmek olduğunu bilmek içerisinde nasıl yaşam sürdürebilirsiniz… İşte bu soruların cevabı: Dead Synchronicity: Tomorrow Comes Today!

Dead Synchronicity

Bağımsız geliştiricilerin etkinliğini gösterdiği bu dönemde Kickstarter, bu tür geliştiriciler için destek kaynağı olmaya devam ediyor. Birçok ünlü ve muhteşem yapıtların bağış alarak geliştirilmesi için bağış bekleyip, belirlediği miktarda aldığı bağış ile de oyunu piyasa sunan geliştiriciler; bu sayede bizlere kolay bir şekilde ulaşabiliyor. Bu oyunlardan birisi de İspanya tabanlı oyun geliştirici firması olan Fictorama Studios tarafından geliştirilen Dead Synchronicity: Tomorrow Comes Today oldu. Geliştirici firmanın ilk oyunu olan Tomorrow Comes Today oldukça beğenildi. Gelin hep beraber oyunu biraz detaylı olarak inceleyelim.

Gözlerini kapatarak birkaç dakika düşünün… Her yer karanlık ve sadece şu sesi duyuyorsunuz: “ Uyan… Hemen uyanmalısın, çabuk kendine gel lütfen…” Fakat o sesi ne tanıyor ne de söyleyen kişi görüyorsunuz. Bir güçlük ile gözlerinizi açıyorsunuz. Her şey yabancı! Ne yattığınız yeri tanıyor ne de bulunduğunuz mekana dair bir geçmişiniz var. Sadece size biraz önce seslenen sesin size Michael demesinden dolayı isminizi tahmin ediyorsunuz. Camdan dışarı baktığınız zaman, Dünya’nın yok olduğunu görüyorsunuz; her yer çöp, hava ise duman içerisinde… Herkesin ağzında iki kelime Büyük Dalga ve Çürümüşler! Sizin aylarca uyuduğunuz belirten kişiler, size bu iki kelimeyi açıklamaya çalışıyor. Öğreniyorsunuz ki, ortaya çıkan bu hastalık yüzünden dünya yaşanmaz bir yer olmuş. Korkunç bir salgın tüm insanları çürümüş yaratıklara çeviriyor. Doğaüstü zihinsel güçler veren bir hastalık... ama aynı zamanda insanları korkunç bir ölüme sürüklüyor. Koloni halinde kamplarda yaşayan küçük insan grupları, askeri bir güç denetim altına alıyor. Eğer hastalanırsanız tek çözüm var: Öldürülmek!

Dead Synchronicity2

Uyandığınız karavanın sahibi, tanıştığınız ilk insan oluyor. Sizlere bu hastalığı ve dünyanın ne halde olduğunu anlatan aile babasının bir eşi ve bir çocuğunu olduğunu öğreniyorsunuz. Fakat çocuk, sizlere bahsettiğimiz hastalıktan dolayı gizli bir şekilde yaşatılmaya çalışıyor. Dışarıya ilk adımınızı attığınız zaman evsiz bir adam ile karşılaşıyorsunuz. Bu kişi ise, bütün gerçekleri yüzünüze yüzünüze vurarak, hikayeden zevk alacağınızı bu andan itibaren anlıyorsunuz. İlk olarak çocuk için ağrı kesici bulmanız gerekiyor ve böylece macera başlıyor. Kişiler arasında bağlantı bulunan oyunda, iyi karakterler olduğu gibi kötü karakterler de sizleri bekliyor.

Hepimizin ütopyası yerle bir oldu değil mi? Sizleri heyecana sürükleyen Yeni Dünya, görüldüğü gibi olmayabilir. Bu yüzden yapmamız gereken tek şey; geçmişi olmayan, kendini arayan ve dünyayı yok olmanın eşiğine getiren bu olayları çözmeye çalışan Michael'a yardım etmek... Eğer Michael acele etmezse gittikçe yaklaşan ölüm anından kaçamayacak ve artık yaşamın sonuna gelecek.

Hikayesi ile muhteşem anlar yaşatacak olan oyun, açık dünya macera türünde karşımıza çıkıyor. distopyatik göndermelerle yazılmış bir senaryoya sahip iki boyutlu bir nokta ve tıklama macera oyunu olan Dead Synchronicity: Tomorrow Comes Today, rakiplerine baktığımız zaman daha olgun senaryo ve diyaloglar ile muhteşem dakikalara davet ediyor. Bir nokta ve tıklama oynayış sistemine sahip oyunda, muhteşem diyaloglar sizleri bekliyor. Tanıştığınız kişilere yardım ederek ve bazı taşları yerine koyarak bu maceranın sonunu getirmeye çalışıyorsunuz.

Dead Synchronicity1

Atmosfer olarak sizleri kendine bağlamayı başaran oyunda, mükemmel senaryonun yanında görsel efekt şöleni de sizleri Yeni Dünya düzenine hemen alıştırıyor. Bağımsız rock grubu Kowalski’nin yaptığı oyun müziklerini asla es geçmek doğru olmaz. Bu incelemeyi yazarken de, şu an da o muhteşem müzikler bana eşlik ediyor. Kısacası kendine özgün senaryosu, grafikleri ve müzikleri ile kolayca atmosfere uyum sağlayabiliyorsunuz.

Şunu anlıyoruz ki, son yıllarda bağımsız geliştiriciler tarafından yapılmış oyunlardan; diğer büyük firmaların geliştirdiği oyunlara göre daha büyük bir haz içerisinde oynuyoruz. Umarız ki bu tür geliştiriciler artarak; özgün bir oyun dünyası bizlerle buluşmaya devam eder. Dead Synchronicity: Tomorrow Comes Today; Windows, Linux ve Mac için piyasada yerini alırken; önümüzdeki aylarda ise mobil platform için gelebileceğini de belirtelim...

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.