Avatar
Yazar: Yaşar Baturalp Artar, Editör Yazım tarihi: 06.08.2016

2. Dünya Savaşı'nı konu alan nişancı oyunları, çatışmaların günümüzde geçen oyunlara göre daha yavaş ilerlemesi sebebiyle eleştirilir. Isıya kilitlenen füzeler yoktur veya insansız hava araçları daha icat edilmemiştir. Ancak bazen karşınıza öyle oyunlar çıkar ki, çatışmalarda 5 saniyeden fazla duramazsınız; ya rakibiniz ölür ya siz. Takımınızla hareket etmeniz gereken; birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için felsefesini temel alan oyunları oldum olası sevmişimdir. Özellikle de Day of Infamy gibi olan bu oyunlar tarihte yaşanmış savaşları konu alıyorsa tadından yenmez benim için.

Takım çalışması, fedakarlık gibi unsurların yanı sıra; savaşın zorluğunu da bütün gerçekçiliğiyle oyuncuya yansıtan bir taktiksel nişancı oyunu. Aslında 3 yıl önce çıkış yapan ve gerçekçi savaş deneyimini vaat eden Insurgency'nin modu olan oyunda, birbirinden farklı oyun modları ve sonsuz sayıda stratejik tercih var. Day of Infamy; henüz Steam üzerinde erken erişimde iken kullanıcılardan %89 olumlu yorum alan tam bir İkinci Dünya Savaşı canlandırması.

Day of Infamy

Oyunda koşarken şarjör değiştiremiyoruz maalesef, yürümek veya durmak gerekiyor.


Takımınızla ilerleyerek savaşın gidişatını değiştirin!

Oynanılabilir üç tarafın; yani İngiliz Milletler Topluluğu, Birleşik Devletler ordusu ve Alman birliklerinin birbirinden farklı pek çok silahı bulunuyor. Piyade tüfeklerinden tutun da alev püskürtücülere kadar pek çok silahı deneyimleme imkanını yakalıyorsunuz. Karabiner 98k ve Thompson M1 gibi 2. Dünya Savaşının bütün klasik silahları emrinize amade. Day of Infamy'de, çoğu oyunda olduğu gibi birlikler sınıflara ayrılmış. Subay, er, hücum, destek, makineli tüfekçi, keskin nişancı ve mühendis sınıflarından her birinin oyun içerisinde farklı bir görevi var. Örneğin bir keskin nişancı düşman hattını koruyan makineli tüfek mevzisini temizlerken, destek ve subay birlikte çalışarak topçu atışı isteyebilir.

Oyunda farklı sınıflar ve farklı silahların olması, oyuncuları takımlarıyla birlikte çalışmaya yönlendiriyor. Oyun başladığı andan itibaren, gerek interaktif komutlar olsun, gerek oyuna entegre sohbet bölümünü kullanmak; takımınızla iletişim halinde olmanız gerekiyor. Grup halinde hareket ederseniz bir bölgeyi ele geçirmek veya görevi tamamlamak, tek başınıza olduğundan çok daha kolay. Hatta çoğu zaman tek dolaşmaya başladıktan az sonra öldürülüyorsunuz. Eğer ortak kararlar alıp birlikte hareket ederseniz, oyunun bütün seyrini değiştirebilir; savaşı kendi lehinize çevirebilirsiniz. Bütün bunların yanında, bazı oyun modlarında takım arkadaşlarınızın yeniden doğabilmesi için bir objektifi ele geçirmeniz gerekiyor.

Oyunun takım oluşturma ekranında görebileceğiniz gibi her sınıfın kapasitesi var; erler dışında. Örneğin takımınızda sadece iki keskin nişancı veya sadece bir subay olabiliyor. Bütün bunlar takım çalışmasını desteklerken aynı zamanda oyundaki dengeyi de kurmuş oluyor. Bir sürü mühendisin alev püskürtücülerle bütün takımınızı kavurduğunu düşünsenize, ne kadar tatsız olurdu. Bunun dışında sınırlı sayıda silah arasından tercih yapmak da size kalmış. Sınırlı desem de, oyun erken erişimde olmasına rağmen her oyun tarzına uygun silah bulunuyor. Erken erişim süreci süreci boyunca yeni silahlar ve ekipmanlar da eklenecektir.

Day of Infamy

Bütün ekipmanların bir ağırlığı var, bu da hızımızı etkiliyor.


Doğru yerde, doğru zamanda olmak çok önemli!

Oyunda ister çok oyunculu, ister 8 kişiyle kooperatif ve ister tek kişi oynayın; 2 farklı zorluk seviyesi bulunuyor. Klasik zorluk seviyesi, takım arkadaşlarınıza zarar veremediğiniz; rakip takımdan veya takımınızdan biri öldüğünde sağ üstte bildirim görebildiğiniz, kolay olarak nitelendirebileceğimiz zorluk seviyesi. Grit, yani Metanet ise az önce saydıklarımın tam zıttı; vurduğunuz adamı öldürdünüz mü, kurtuldu mu bilemediğiniz zorluk seviyesi. Eğer oyundan tam zevk almak istiyorsanız kesinlikle Metanet zorluk seviyesinde oynamanızı tavsiye ederim, çünkü savaşı bütün gerçekliğiyle ancak o şekilde yaşayabiliyorsunuz.

Çatışmada 5 saniyeden fazla hayatta kalamıyorsunuz demiştim, kesinikle abartmıyorum. Öncelikle gördüğünüz adam dost mu düşman mı ayırt etmeniz gerekiyor, daha sonra kırmızı noktası olmayan nişangahlar ile silahınızı hedefinize doğrultup, ateşlediğinizde eğer hızlı davranabildiyseniz galip sizsiniz; eğer vuramadıysanız, ölüm ekranına bakıyorsunuz demektir. Yeniden doğmak için ise bazı modlarda yeterli ölüme ulaşıncaya kadar, bazen ise takım arkadaşlarınız bir objektifi ele geçirene kadar bekliyorsunuz. Oyunda; Fransız plajlarından Almanya ormanlarına, Sicilya kıyılarından İtalyan sokaklarına birbirinden farklı lokasyonlarda haritalar yer alıyor. Dar ve kapalı haritalarda adrenalin dorukta oluyor ve bazen nasıl öldüğünüzü bile anlamıyorsunuz.

Day of Infamy'de herhangi bir can göstergesi bulunmuyor. Vurulduğunuzda genellikle öldüğünüz için bunu pek dert etmenize gerek yok, eğer olur da ölmezseniz ekran belirgin şekilde bulanıklaşacak ve size yaralandığınızı hissettirecektir. Ayrıca çoğu nişancı oyunundan alışkın olduğumuz mini haritamız da artık yok. Bunun yerine büyük haritayı açmanız, yani durmanız gerekiyor. Özetlemek gerekirse, oyunun arayüzü gayet sade ve yalnızca en gerekli bilgileri görebileceğiniz şekilde tasarlanmış. Gerçek savaşta da sağlığım %62'ye düşmüş demiyoruz zaten, değil mi? Hazır bu konu üzerinde konuşurken, vuruş hissinin fazlasıyla zayıf olduğunu söylemeden geçmeyeyim.

Day of Infamy

Çok fazla kapalı mekan içeren haritalarda alev püskürtücü kullanmak en iyi tercih.


Şans, iyi bir plandan arta kalandır.

Taktiksel nişancı oyunlarının en sevdiğim özelliğidir; planın olmadan hareket edersen, kaybedersin. Day of Infamy'nin çok oyunculu oyun modları; Frontline, Offensive ve Liberation'da takım olarak bir strateji geliştirmeniz ve planınıza bağlı kalmanız gerekiyor. Örneğin Frontline oyun modunda her iki takım da harita üzerindeki belirli noktaları ele geçirmekle yükümlüdür. Battlefield'ın Conquest'ine benzeyen bu modda eğer rakibinize karşı taktik üstünlük kurmazsanız, bütün oyun ellerinizden kayıp gider. Takımınızı her bir bölgeye görevlendirmek üzere 4 parçaya bölebilir, haritayı üç ayrı kanada ayırmayı deneyebilirsiniz.

Day of Infamy'de daha önce de bahsettiğim gibi, takım içi ve takım dışı sohbet bulunuyor. Buna ek olarak hazır cümlelerle de takımınızı bilgilendirebilirken, önceden belirlediğiniz bir tuşa basarak mikrofonunuzu aktif edebiliyor, sesli iletişim de kurabiliyorsunuz. Bu kadar fazla iletişim yöntemi varken neden bir plan oluşturmayayım ki? Üstelik oyunda bazı şeyler tamamıyla takım çalışmasına dayalı, örneğin topçu atışı talep edeceksiniz bir subay olarak; destek sınıfından bir takım arkadaşınızın size telsiz getirmesi gerekiyor. Oyundaki bütün unsurları göz önüne alarak bir takımca plan hazırlayın ve gerektiğinde geliştirin. Bu oyunda zafere giden yol, düşmanın hareketlerine zamanında tepki verebilmekten geçiyor.

Bütün taktik nişancı oyunlarında olduğu gibi, bazen işler yaptığınız plandaki gibi gitmeyebiliyor. Bu gibi durumlarda bazen oyunu kaybetmemek için kendinizi feda etmeniz gerekiyor. Şansımız varsa kazanırız gibi bir mantık olmadığından her adımınızı atmadan önce düşünüyorsunuz. Örneğin, bazen takımınızın geri çekilmesine fırsat tanımak için aynı filmlerdeki gibi düşmanı ateş altında bırakıp zaman kazandırmanız gerekiyor.

Day of Infamy

Düşmanı bulmaya çalışırken pusula gerçekten iş görüyor.


Neden bütün savaşlar aynı hissettiriyor?

Oyunun hiç beğenmediğim yönleri de yok değil tabii ki, keşke olmasa. Bunlardan birisi, oyunda bütün savaşların aynı hissi yaşatması. Evet; sanki gerçekten İtalya'da Alman kuvvetleriyle savaşıyormuş gibi kaptırıyorum kendimi oyuna, fakat harita değiştiğinde benim için değişen sadece birliklerin isimleri ve mekanlar oluyor. Silahlar birbirlerinin muadili olduğu için bir değişiklik oluşturmuyor; oyunda denge kurulması için bunun yapılması doğru fakat haritalara ne demeli? Erken erişimde olduğu için oyunu bu konuda fazla eleştirmek istemiyorum lakin söylemeden geçmeyeyim.

Yüksek bütçeli oyunlarda gördüğümüz türden değişikliklerden bahsetmiyorum, hiçbir etken konulmaz mı savaşın yönünü değiştirecek? Örneğin bazı haritalarda topçu desteğini kullanamasak, veya başka bir haritada soğuk hava şartlarından dolayı açık mekanlarda durma süremiz sınırlı olsa fena mı olurdu? 2. Dünya Savaşı bu; o kadar çok malzeme var ki, üzerine şimdiye kadar birbirinden farklı kaç tane oyun yapılmış. Ancak her haritada oynayış tarzınızı değiştirmenize yol açacak unsurlar oyuna asla eklenmeyecek diye bir şey yok. Tekrar hatırlatayım, Day of Infamy henüz erken erişimde olduğundan çok fazla şey bekleyemeyiz ancak bu tip unsurların ileride de eklenmeyeceğini düşünüyorum.

Bir oyunun grafikleri ve oynanışı kadar müzik ve sesleri de önemlidir benim için. En azından savaşın beraberinde getirdiği ölümü oyunculara yansıtacak dramatik bir müzik konulamaz mıydı? Ya da haritaların bulunduğu bölgelere uyumlu bir arka plan müziği, oyunun kırılma anlarında motivasyon unsuru olabilirdi. Seslere gelirsek, birbirinin muadili silahların sesleri ise neredeyse ayırt edilemeyecek kadar benzer, bu sebepten dost mu düşman mı ateş etti anlayamıyorsunuz. Patlama sesleri de neredeyse birbirinin aynı. Mini harita gibi bir unsur bulundurmayan oyunda seslerin ayırt edilebilecek kadar farklı olması gerekirdi. Oynadığımız karakterlerin seslendirmeleri ise gerçekten güzel olmuş, her ne kadar sesleri birbirine benzese de; çatışma içerisinde şarjör değiştirirseniz karakteriniz arkadaşlarına kendini koruması için küfrederken, sakin bir ortamda değiştirirseniz sadece bağırıyor.

Day of Infamy

Taraf seçmeyip sadece savaşı izleme imkanı da var.


Oyunun grafikleri ne durumda, sunucular nasıl?

Aklınızdan bu soruların geçtiğini biliyorum, incelemeyi okurken şimdiye kadar gördüğünüz ekran alıntılarından anlayabileceğiniz üzere oyunun öyle ahım şahım grafikleri yok; lakin şu an alfa aşamasında olduğunu unutmayalım. Oyunu hareket bulanıklığı dışında bütün ayarları açık biçimde oynamama rağmen, maalesef beklediğim kaliteye ulaşmadı. Oyunun erken erişimde olduğunu göz önüne alarak, ileride en azından kaplamaların yenilenebileceğini düşünüyorum. Kendi türündeki yeni oyunların grafiklerinin yanına bile yaklaşamasa da en azından çok fazla performans sorunu bulunmuyor.

Day of Infamy'nin resmi sunucuları, genellikle kolay zorluk seviyesinde olduğu için boş oluyor. Resmi sunucu statüsüne girmeye hak kazanmış özel sunucular ise ufak bağlantı sorunları dışında herhangi bir sıkıntı çıkarmıyor. Oyun henüz erken erişim aşamasında olduğundan dolayı bütün sunucuların tam performansta çalışmamasını anlayışla karşılayabiliyoruz, zaten genel olarak oynanışa çok fazla etkisi de olmuyor bu sorunların. Sunucular genellikle ABD'de olduğu için çok yüksek gecikme (Ping/Latency) değerleri alabiliyorsunuz, ancak Avrupa sunucuları da yavaştan devreye girmeye başladı.

Son olarak ise oyunun kendisine değinmek istiyorum. Erken erişim oyunlarını bilirsiniz; oyuncuyu etkileyen bir sürü hata ve eksikle dolu tamamlanmamış oyunlar. Ancak Day of Infamy'de durum bu şekilde değil, tabii ki hatalar bulunuyor ancak bunlar oyun zevkinizi bozacak seviyede değil. Nadiren sebepsiz yere kapanması ve başka bir pencereye geçtiğinizde oyunun yanıt vermeyi durdurması dışında deneyiminizi etkileyen bir hata bulunmuyor. Yani karşımızda erken erişimdeki diğer oyunlara oranla daha olgunlaşmış bir oyun var. Söylemeden geçmeyeyim; oyun çok, çok hızlı (3,96 saniye) açılıyor.

Day of Infamy

En fazla oyuncu kısmında 48 gösterilse de şu anlık, bir sunucuda maksimum 32 kişi olabiliyor.


Attığını vurmak, vurduğunu indirmek isteyenlere!

Konuyu toparlamak gerekirse, sürekli yeni taktikler geliştirmeniz gereken; tek başınıza değil takımınızla beraber hareket edeceğiniz bir oyun Day of Infamy. Tek oyunculu mod fazlasıyla sıkıcı olsa da, zaten çok oyunculu deneyime odaklanan bir oyun olduğu için beklentilerinizi buna göre ayarlayın derim. Daha önce Insurgency, Squad gibi oyunları severek oynadıysanız ve 2. Dünya Savaşı konsepti ilginizi çekiyorsa; kesinlikle kütüphanenizde bulundurmanız gereken bir oyun. Daha önce farklı nişancı oyunları oynamış olsam da; Day of Infamy'nin zorluğunun diğer oyunlara benzemediğini söylemem gerek. Oyunun Steam Atölye desteği olduğunu da belirteyim.

Daha yeni erken erişim sürecine girdiğinden hala birtakım teknik sorunları olsa da, kesinlikle oyun zevkinizi olumsuz etkilemiyor. Şu an için kısıtlı sayıda olan oyun modlarına ve haritalara, Day of Infamy tam çıkışını gerçekleştirene kadar yenileri eklenecektir. Erken erişime girmesinin ardından daha bir hafta geçmiş olsa da, oyunda haddinden fazla hile bulunuyor; hatta neredeyse her maç, hile kullanan bir oyuncuya denk geldiğimi söyleyebilirim. New World Interactive, gerçeğe çok yakın çatışmalar ve hızlı oyun stili ile; taktik nişancı türüne yaraşır bir oyun oluşturmuş. Bütün eksikleri ve hataları giderilip tam formuna kavuştuğunda yeme de yanında yat denilecek bir oyun haline gelecek gibi duruyor ancak oyun dünyası için bir kilometre taşı da değil.

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.