Darksiders serisinin 3. oyunu daha yakın bir zamanda çıkmış olsa da, seriye farklı bir bakış açısı katmış olan Darksiders Genesis de bildiğiniz gibi oyuncularla buluştu. Seriye yeni bir bakış açısı katmak derken, cidden yeni bir bakış açısı ile oyunu oynuyoruz. İzometrik bir bakış açısından bahsediyorum burada. Bildiğiniz gibi, normalde karakterimizin arkasından yönetiyorduk onu fakat bu sefer tepeden bakıyoruz. Ben galiba fark etmeden Darksiders Genesis inceleme detaylarından bahsetmeye başladım. O kadar sabırsızlanmış olduğumu düşünmemiştim. Ben Darksiders Genesis inceleme detaylarına geçeyim daha fazla saçmalamadan.
Darksiders Genesis bize nasıl bir hikaye sunuyor?
Darksiders Genesis hikayesine göre, diğer oyunlardan da aşina olduğumuz Konsey ön planda yine. Sizlere bahsini ettiğim bu Konsey'in emirlerini ise mahşerin 4 atlısı yerine getiriyor. Bu mahşerin 4 atlısı da, aslında Nephilim adı verilen bir tür. Nephilim dediğim şeyler ise, şeytan ve meleklerin karışımı. Bunlar, genel olarak melekler ve şeytanlardan daha güçlü oluyor. Bu seride de böyle. Mahşerin bu 4 atlısı olan Nephilimler, sahip oldukları güçler için kendi türlerindeki diğer herkesi öldürüyor.
Sizlere bahsetmiş olduğum bu mevzuların etkisinden çıkamamış olan War ve Strife'a bir görev daha veriliyor. Bu sefer ise Lucifer ile kapışacaklar. Oyunda bol bol şeytan avlıyoruz bu yüzden. Açıkçasını soracak olursanız, uzun süredir merak ettiğim Strife'ın bu şekilde karşıma çıkması hoşuma gitti diyebilirim. Yani, elbette 3. şahıs olarak oynamak da çok zevkli olabilirdi ama izometrik bakış açısıyla da çok hoş bir tecrübe oldu benim için. Zaten Darksiders Genesis inceleme yazım boyunca Strife ve War'un bizlere nasıl oynanış sunduğundan bahsedeceğim.
Darksiders Genesis oynanışı ile ne sunuyor?
Şimdi, oynanıştan bahsetme zamanı. Aslında, Darksiders Genesis inceleme yazımın ilk girişinde kendimi tutamayarak oynanışından bahsetmeye başlamıştım. Bu oyunda tepeden bakarak yönetiyoruz karakterlerimizi. Ben tek oynamış olduğum için çok oyunculu modda neler var, neler değişiyor bilmiyorum. O yüzden tek kişilik moddan bahsedeceğim. Tek kişilik modda, oyunun her anında 2 karakterimizi de kullanabiliyoruz dilediğimiz gibi. Tek bir tuşa basarak anında değiştirebiliyoruz. Canınız mı az? Yapıştır tuşu, gelsin diğer eleman. O esnada arkada bekleyen diğer karakterimiz de canını doldursun, mis.
Karakerlerin seviye sistemleri ve RPG sistemi yok bu oyunda. Bunun yerine, yetenekler mevcut ama bu yetenekleri belli ücretler karşılığında açıyorsunuz. Oyunu oynarken, düşman öldürdüğünüzde ya da başka şekillerde ruh elde ediyorsunuz. Bu ruh dediğim şeyler de, sizin lobide yeni yetenekler ya da özellikler açabilmenizi sağlıyor. Para olarak düşünün bu sistemi ve yetenkleriniz için para ödediğinizi düşünün. Tabii, Boatman's Coin denilen toplanabilir eşyaları da almanız gerekiyor.
Strife nasıl bir karakter?
Öncelikle Strife ile başlamak istiyorum çünkü çok beğendim. Eğer League of Legends oynuyorsanız, Lucian'a benzetilebilir. Eğlenceli bir karakter. Bana Deadpool'u andırdı karakter yapısı olarak ama onun bir tık daha ciddisi denilebilir. 2 tane silahı var ve bu silahlarla cehennemi birbirine katıyor. Tam anlamıyla, evet. Bu tabanca ile çok fazla şey yapabiliyor tabii. Yetenekleri genel olarak bu tabancaya bağlı zaten.
Bir tane sınırsız mermili yeteneğiniz oluyor. Diğer yetenekleriniz mermi kullanıyor. Mermiler ise düşman öldürdükçe çıkan mor kutulardan toplanıyor. Bir yeteneği sağ tıka, diğerini sol tıka alıyor ve takılıyorsunuz. Size saldırı olduğu anda oraya buraya kaçabiliyorsunuz. Açıkçası, oynanış konusunda inanılmaz zevk aldığım bir karakter olmuş. Özellikle bir süre düşmanlara saldırdıktan sonra gelen aşırı güçlü yetenekler efsane hissiyat veriyor.
Peki, War nasıl bir karakter?
Aslında, genel olarak ilk oyundan farklı bir şeyini hatırlayamadım. Hala kızgın, ciddi ve güçlü. Karakter olarak da o şekilde. Strife gelip gidip espri yapıyor, saçmalıklar, komiklikler falan. Fakat War'un çizgisi belli. Her an adamın ağzına bir tane yapıştırma potansiyeli olduğunu hissettiriyor. Acıması yok herifin. Sonuçta belli ya, adı War. Savaşın adamı.
Bu karakterin de mermileri yerine güçlendirmeleri bulunuyor. Elindeki o koca kılıcı güçlendirebiliyorsunuz. Tamamen duruma bağlı olarak silahınızın güçlendirmesinde değişiklikler yaparak düşmanlarınızı rahat rahat tokatlayabiliyorsunuz. Biraz daha ağır başlı olması ve hantal hissettirmesinden midir nedir bilemiyorum ama bir türlü çok fazla sevemedim ben War'u. Death favorimdir bu arada.
Ortak bir şeyler yok mu?
Her iki karakterin de ortak kullandığı bir şeyler var elbette. O yüzden ayrıca belirtmek istedim. Bu ortak olma konusunda ise başı Creature Core sistemi çekiyor. Bu Creature Core dediğim şeyler, oyunda kapışırken elde ettiğiniz taş benzeri şeyler. Fakat bunları kullanırsanız size ekstra özellikler veriyorlar. Canınızı yükselten mi dersiniz, Evade özelliğini kare bazında geliştirenler mi dersiniz, hoş bulduğum çok fazla özellik var.
İşin daha da iyi kısmı ise, çok fazla özellik koyabileceğiniz yer var. Neredeyse bütün Creature Core taşlarını kullanabiliyorsunuz. Bu Creature Core mevzusunda seviye sistemi de var ayrıca. Belli bir miktar topladığınızda bir seviye atlıyor bu Creature Core dediğim şeyler. Her seviye de daha iyi bir yetenek etkisi demek oluyor. Bir de, bunların bir kısmını ruhlar karşılığında satın alabiliyorsunuz. Tabii, en güzel özellikler emek verip aldıklarınızda yer alıyor.
Darksiders Genesis oynanışı hakkında başka ne diyebilirsin?
Bahsetmek istediğim bir başka konu da, Trickster kapıları. Her bölümde bir tane Trickster kapısı bulunuyor. Bunları da tek tek açmanız gerekiyor tabii. Anahtarları ise etraftan bulabiliyorsunuz ama gözünüzü dört açmanız gerekiyor çünkü namussuzlar güzel gizlemişler. Her kapıya 1 anahtar olmuyor ayrıca. Yani, 2 de olabilir, daha fazla da. Size düşen toplamak. Eğer yanlış görmediysem, oyunun sonunda, tüm bölümlerdeki Trickster kapılarını açınca açılacak bir kapı var. İçinde ne olduğunu bilmiyorum ne yazık ki.
Bölümlerin içerisinde toplayabileceğiniz birtakım eşyalar oluyor. Bunlar da bölüm seçtiğiniz yerde gösteriliyor tek tek. Bölümlerden toplayabileceğiniz şeyler listesinin başında Boatman's Coin yer alıyor. Para benzeri bir şey bu. 2. sırada ise Trickster anahtarları yer alıyor. 3. olarak o bölümdeki geliştirmeler yer alıyor. Son olarak da Trickster kapıları yer alıyor. Her birinin karşısında kaç tane olduğu ve kaç tanesini elde ettiğinizi gösteriyor.
Oyunun performansı ne durumda?
Açıkçası, bu konuda hiçbir sorun yaşamadım. Hatta, şöyle diyeyim. Oyun çıkmadan önce oyuna erişimim vardı ve henüz ilk gün yaması çıkmamıştı. Buna rağmen gerçekten çok iyi performans elde ettim. Hoş, zaten görsel anlamda çok zorlayan bir oyun değil. Hatta, hemen aşağıda yine her zamanki gibi Darksiders Genesis sistem gereksinimlerini paylaşayım. Siz de, oradan bakarak kendi sisteminizin kaldırıp kaldırmayacağı konusunda fikir edinebilirsiniz.
Oyunu oynadığım PC’nin donanımı:
- İşletim sistemi: Windows 10 64-bit
- CPU: Intel i9 9900K @3.6GHz
- GPU: Asus Turbo 1080 Ti
- RAM: 2x16GB 3000MHz CL15
- Anakart: Asus ROG Strix Z390-E Gaming
- SSD: Samsung Evo 970 250GB
Darksiders Genesis sistem gereksinimleri (Minimum):
- 64-bit işlemci ve işletim sistemi gerektirir
- İşletim Sistemi: Windows 7, 8, Windows 10 (64 bit)
- İşlemci: AMD FX-8320 (3.5 GHz) / Intel i5-4690K (3.5 GHz) ya da daha iyisi
- Bellek: 4 GB RAM
- Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GTX 960
- DirectX: Sürüm 11
- Depolama: 15 GB kullanılabilir alan
Darksiders Genesis sistem gereksinimleri (Önerilen):
- 64-bit işlemci ve işletim sistemi gerektirir
- İşletim Sistemi: Windows 7, 8, Windows 10 (64 bit)
- İşlemci: Intel Core i7-3930K (3.2 GHz)/AMD Ryzen 5 1600 (3.2 GHz) ya da daha iyisi
- Bellek: 8 GB RAM
- Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GTX 1060
- DirectX: Sürüm 11
- Depolama: 15 GB kullanılabilir alan
Darksiders Genesis inceleme sonucu nedir?
Darksiders Genesis inceleme sonucundan bahsetme kısmına geldik ama artık bir ayine çevirmiş olduğum öncelikle fiyat etiketinden bahsetme mevzusuna geçelim. Darksiders Genesis, aslında sunduğu oynanışa rağmen çok da büyük bir fiyat etiketine sahip olan bir oyun değil. Hatta, 65 TL'lik fiyattan satılmakta olduğunu söyleyeyim de biraz yüzünüz gülsün. Oyunu PC'de oynadığım için bu fiyattan bahsediyorum. Steam üzerinde sadece 65 TL.
Oynanış açısından özellikle Strife'ın sunum şekli benim çok hoşuma gitti. Elbette esintiler olduğu belli ama çok fazla merak ediyordum. Oyundaki ufak tefek bulmacalar da gayet hoş. Çok kolaylar ama zaten aksiyon odaklı oyunda olması gereken seviyedeler. Benim fikrimce, ana serinin son çıkan oyununa göre birkaç tık daha iyi. Bol bol rengin ve kapışmanın bulunmakta olduğu bu yapım, eminim ki ucuz yollu güzel oynanışlı oyun arayan oyuncuları mutlu edecektir. Tabii, özellikle de seriye daha önceden el atmış olan oyuncuları.
