Tam doğru düzgün Dark Souls oyunu oynayamadığımdan yakınırken, bir anda 2 tane bu konuyu oynanış açısından ele alan oyun oynama fırsatım oldu. Bunlardan ilkini zaten hatırlarsınız, The Surge 2'dan bahsediyorum. Bir diğeri de, Code Vein inceleme olan başlıktan da anlamış olacağınız şekilde Code Vein. Her ikisi de, bu konuları kendi çaplarında başarılı bir şekilde ele almış diyebilirim fakat benim gözümde bu oyun bir tık daha ötede. Nedenini merak ediyorsanız, Code Vein inceleme detaylarında tek tek bahsedeceğim hepsinden. Bu yüzden, boş yere çene çalmaktansa direkt olarak mevzuya girelim, öyle değil mi?
Oyunun hikayesi ne ki?
Açıkçası, sürprizi kaçırmak isterim ama kaçırmamak da isterim. Bu konuda bir hayli aradayım. Fakat kendime hakim olup sürprizi kaçırmadan bir şeyler belirteyim hikaye konusunda. Dünya, birtakım sebeplerden dolayı ölümden dönen insanlarla dolu. Yani, ölüyorlar ama tekrardan doğuyorlar. Biz de bunlardan biriyiz. Fakat, bir mevzu var. Eğer insan kanı içme fırsatı elde edemezse, bu tekrar doğan insanlar kaybediyor kendini ve düşmanlardan biri haline geliyor. Yani, oyunda bir nevi kan kovalıyoruz. Bu yüzden de karakterimin adı Alper'ken, kod adı Vanpir. Neden Vanpir olduğunu sorarsanız, küçük şakacıklar, mutluluklar falan diyebilirim. Severim böyle ufak tefek şeyleri.
Şimdi, hikayeye göre bu ölümden dönmüş olanlar, anılarını kaybediyor ve bizim karakterimizin de bu anıları toplayabilme yeteneği bulunuyor. Bir nevi geçmişi aydınlatma yeteneğimiz bulunuyor diyebiliriz. Zaten hikaye de bununla alakalı biraz. Bu oyunda en çok sevdiğim noktalardan biri, yanımızda sürekli bir kankimizin bulunuyor olması oldu. Kankiler candır, kandır. Özellikle Louis, tam bir husbando ve bunu bir erkek olarak söylüyorum. Hayır, öyle bir tercih mevzusu söz konusu değil ama Louis için düşünebilirim bu tercihlerimi. Oyunda edindiğiniz NPC arkadaşlarınızdan birini yanınıza kanki olarak alabiliyorsunuz ve ben de Louis tarafından yana kullandım kankilik seçimimi.
Vanpir ve husbando kankisi Louis ile birlikte, süngü, balta, mızrak, kılıç gibi pek çok çeşit silah kullanarak kaybolmuşları deviriyor. Her silahın kendine göre güçleri ve zayıf noktaları bulunuyor. Bu da, oyun tarzınızı belirleyen bir nokta zaten. Oyunda ilerledikçe, bir nevi o evrenin cehennemine doğru gidiyorsunuz ve bu gerçekten çok heyecanlı oluyor. Edindiğiniz anılarla yeni yetenek ağaçlarına da sahip olabiliyorsunuz ve bu da oyun tarzınızı iyice derinleştiriyor. Tabii, bunlardan yine detaylı olarak bahsedeceğim zaten.
Code Vein nasıl bir oynanışa sahip?
Beni en çok mest eden mevzu oynanışı. Zaten hazır elim de alışıktı bu türe, The Surge 2 sağ olsun, çok hoş oldu. Tabii, elbette birebir oynanışa sahip değiller ama benzerler. Sonuçta her ikisi de Dark Souls'tan esinlenmeler içeriyor. Bu oyun, biraz daha akıcı bir oynanışa sahip sadece ve bir de daha kolay olduğunu belirtebilirim. Çünkü bütün işkenceyi tek başınıza çekmiyorsunuz, yanınızdaki kankinize de çektiriyorsunuz. Sağ olsun, gıkını da çıkarmadan yardımcı oluyor neyse ki.
Code Vein, gerçekten hoş bir açık dünyaya sahip. Keşfetmeyi gerçekten seveceğinizi söyleyebilirim. Hatta, her ne kadar ana görevlere odaklanmak istemeseniz de, istemsizce dünyanın sürüklediğine şahit olabilirsiniz. Açık dünya derken, yani yine çizgisel bir dünya aslında fakat daha sonra veya önce istediğiniz gibi keşfedebileceğiniz bir dünya. Görüntüler ve ara sahneler ile anime etkilerinin de baskın olduğunu görebilirsiniz. Yani, anime ile Dark Souls'un bir aradaki karışımı olarak da gösterilebilir. Hem görsel sanat açısından, hem de evren açısından da bunu başarılı bir şekilde birleştirmişler. Atmosferi hissedebiliyorsunuz ve bu çok hoş bulduğum bir özellik.
Genel olarak RPG mekaniklerine sahip. Dark Souls'tan aşina olduğumuz mekanikler hem de. Zaten daha giriş ekranında bile, "Kardeş ben Dark Souls'a benziyorum, haberin olsun." diyor. Tabii ki kendine has özellikleri de bulunuyor. Mesela, yetenek mevzusu. Bu konu zaten biraz detaylı. Pasif yetenekler, aktif yetenekler, mana barı kıvamındaki ichor mevzusu, Blood Code falan, bunlar cidden büyük farklar olarak gösterilebilir.
Oyunda yetenek olayları nasıl gerçekleşiyor?
Oyun esnasında ESC tuşuna basınca sol kısımda pasif yeteneklerin yer aldığı kısım bulunuyor. Buraya, elde ettiğiniz pasif yeteneklerinizi yerleştirebiliyorsunuz. Bu pasif yetenekler, oyun boyu sizlere yardımcı oluyor, hem de her konuda. Can, dayanıklılık gibi birden fazla konuda, tamamen oyun tarzınıza göre değiştirebiliyorsunuz. Elinizdeki pasif yeteneklerden 4 tanesini buraya yerleştirebiliyorsunuz, bu da güzel bir avantaj sağlıyor.
Tabii, bir de aktif yetenekler bulunuyor. Bu aktif yetenekler ise ekranın sağ tarafında yer alıyor. Fakat, burada 8 adet boşluk yer almakta. Zaten bol bol da aktif yetenek elde edebiliyorsunuz. O kadar yetenek kullanıyor musunuz diye soruyorsanız, benim ihtiyacım olmadı. 2-3 tane aktif yetenek fazlasıyla yeterli olabiliyor. Asıl mevzu, yeteneklerinizi açmakta zaten. Yeteneklerinizi açmak için, Blood Code altındaki yeteneklerinizi belli bir Haze karşılığında açmanız gerekiyor. Seviye atlarken de Haze kullanılıyor. Bu Haze de, Dark Souls'taki ruh mevzusu gibi. The Surge 2 incelemesini okumuş olanlar da Tech Scrap olarak bilecektir. Aynı mantıkta.
Blood Code ise, oyunu oynadığınız sırada, kenarda köşede bulabileceğiniz şeyler. En baştan birkaç tane veriyor oyun, sonrasını kendiniz elde etmeye başlıyorsunuz. Her Blood Code altında belli yetenekler bulunuyor. Belli gereksinimleri karşıladığınızda bu yetenekleri açabiliyorsunuz. Ardından da Haze karşılığında yeteneği öğreniyor ve aktif veya pasif olarak kullanabiliyorsunuz. Yani, evet, bol bol Haze kasmanız gerekmekte. Fakat size şunu söyleyebilirim ki, kesinlikle sıkıcı bir şey değil Haze kasmak. Cidden bir kere olsun sıkıldığımı hissetmedim çünkü kazandıkça kazanasınız geliyor.
Dövüş mekanikleri nasıl?
Code Vein inceleme yazıp da en önemli kısmı olan dövüş mekaniklerinden bahsetmemek olmaz elbette. Aslında, temel olarak Dark Souls'tan alıştığımız bir türde dövüş mekanikleri sunuyor bize. Tek farkı, sahip olduğunuz aktif ve pasif yetenekler mevzusu. Hoş, Dark Souls'ta da büyüler mevcuttu fakat konumuz bu değil şu an. Karşınıza gelen düşmanları, dövüş tarzınıza bağlı olarak öldürebiliyorsunuz. Ben, özellikle Haze kasarken biraz daha hızlı öldürmeyi tercih ediyorum. Bir anda yanlarında belirip hızlıca deviriyor ve yoluma devam ediyorum. Tabii, boss kapışmaları öyle olmuyor ne yazık ki. O iş biraz sıkıntı.
Düşmanlarınıza yaklaşma konusunda zamanlamalar çok önemli. Düşman size saldırırken geri teptirmeyi başarırsanız, düşmanınızı tek seferde öldürebiliyor veya ciddi bir hasar verebiliyorsunuz. Arkalarından yaklaşarak yine aynı şekilde tekleme veya yüksek hasar verme şansınız bulunmakta. Size karşı yapılan saldırıları savunma şansınız da bulunuyor tabii, bu da size kalmış. Fakat en güvenlisi, benim oyun tarzıma göre vur-kaç taktiği. 2-3 hasar attıktan sonra takla atarak, ceylan gibi kaçmayı seviyorum. Güvende ve risksiz hissettiriyor.
Saldırı konusunda ise 2 seçeneğiniz bulunuyor. Ağır veya hafif saldırı. Hafif saldırılar, ağır hasar vermiyor fakat daha seri oldukları için güzel bir avantaj sağlayabiliyorlar. Eğer daha fazla hasar vursun istiyorsanız, vurması yarım saat süren ağır saldırıları da kullanabilirsiniz. Ben, şartlar garantili olmadığı sürece kullanmadım genel olarak. Bunun dışında, aktif yeteneklerinizle hasar verebiliyorsunuz düşmanlarınıza. Gerçekten güzel diyebileceğim yetenekler var. Pasif yeteneklerle ekstra hasar da vurabiliyorsunuz yine. Başarılı bir şekilde öldürdüğünüz her düşman size Haze kazandırıyor.
Code Vein oynarken ekipmanları nasıl ayarlayacağız?
Ekipman açısından pek bir sorun yaşamıyorsunuz açıkçası. Çünkü, oyun zaten size birkaç silah veriyor ve bunları öğretiyor. Size düşen, o silah türlerinden hangilerinin size uygun olduğunu belirlemek ve onunla oynamak. Şöyle bir sıralamak gerekirse eğer, tek el kılıç, çift el kılıç, mızrak, baltalı kargı, sırık tarzı silahlar, çift el tokmaklar veya çekiçler ve süngülü tüfekler denilebilir. Tamamen sizin dövüş tarzınıza göre seçebilir ve alışabilirsiniz. Uzaktan hasar verebileceğiniz silahlar da var, yakından da. Hızlı hasar verebileceğiniz silahlar da var, yavaş da. Verdiğiniz hasarların türleri de var, elementleri de. Bu yüzden, sizin nasıl rahat hissettiğiniz önemli bu konuda.
Zırhlar konusunda da durum benzeri şekilde. Buradaki zırhlar, Blood Veil olarak dile getirilmekte ve her bir çeşidin farklı özellikleri var. Bazıları hasarlarınıza, bazıları savunmanıza destek çıkıyor. Hatta, hasarlar ve savunmalar da türden türe değişiyor. Ayrıca, sahip olduğunuz belli özellikteki yetenekleri de desteklediklerinin altını çizebilirim. Çok fazla çeşit hasar bulunmakta ve size düşen, yerine göre hangi zırha ihtiyacınız varsa onu kullanmak. Yine, tamamen size kalmış bir mevzu olarak belirtilebilir yani.
Tabii, ekipman konusu bu kadardan ibaret değil. Aynı zamanda, sahip olduğunuz eşyaları geliştirmek de sizin elinizde. Tamamen dilediğiniz şekilde, kullanım tarzınıza uyan eşyaları geliştirme şansınız bulunuyor. Tabii, eşyalarınızı yükselttikçe, gerekli malzemeler de zorlaşmaya başlıyor doğal olarak. Bu yüzden, oyunun açık dünyasını keşfetmek de zevkli oluyor. Ne kadar yüksek artıya sahipse silahınız veya zırhınız, o kadar iyi istatistikler sunuyor.
Oynanış konusunda başka ne söyleyebilirsin?
Buraya kadar geldikten sonra, Code Vein inceleme detaylarında bahsetmeyi unuttuğum bir şey var mı diye şöyle bir düşündüm ve tabii ki de buldum. Bunlardan ilki, eşya geliştirmek için gerekli olan eşyaların nasıl bol bol temin edilebileceği. Öncelikle, oyun esnasında sizlere birtakım haritalar verilebiliyor. Bu haritalar sayesinde, ana merkezinizde derinlere inebiliyorsunuz. Derinlere indiğinizde, geliştirme için gerekli olan eşyaları temin edebiliyorsunuz. Bir nevi zindan sistemi olarak da belirtilebilir bu.
Bunun dışında, öldürdüğünüz düşmanlardan sadece Haze çıkmıyor ve size eşyalar da veriliyor. İşin daha da iyi kısmı ise, düşen eşyalar harita üzerinde belli oluyor. Sandıklar bile belli oluyor. Ötesi, attığınız adımlar, gittiğiniz yerler de gösteriliyor. Bu sayede, keşfetmediğiniz yerleri keşfedebiliyor, düşen veya harita üzerindeki eşyaları toplayabiliyorsunuz. Bu eşyalar, Haze de olabilir, silah veya Blood Veil de olabilir, bambaşka şeyler de olabilir. Biraz da şansınıza bağlı bu mevzu yani.
Performans ve görsellik açısından ne durumda?
Açıkçası, görsel sanatını gerçekten çok hoş buldum ve hatta bayıldım diyebilirim. Anime ile birleştirilmiş bir Dark Souls benzeri oyun olduğu belli. Zaten Code Vein inceleme yazısına yerleştirdiğim bütün görseller de bu konuda sizlere fikir verecektir. Karakter dizaynları zaten alışageldiğimiz anime karakterlerini yansıtıyor. Atmosfer açısından, karlı tepeler, yıkık şehir, yerin dibi gibi yerlerde başarılı olarak hissettirdiğini de belirtebilirim. Benim en çok hoşuma giden konulardan biri de, animasyonlar oldu. Özellikle de, gelen saldırıyı doğru zamanda geri teptirdiğinizde izlediğiniz animasyon çok hoş geldi.
Performans açısından çok aşırı iyi olduğunu belirtebilirim. Hele de The Surge 2'dan sonra. Her ne kadar çıkıştan sonra düzeltmeye başlamış olsalar da, çok canımı sıkan noktalar olmuştu. Fakat, sahip olduğum PC'de oyunu oynarken 220-120 arasında yerine göre değişen FPS'ler aldım. Kasan bir yere denk gelmedim. Sadece birkaç Vestige anısında FPS'in 30'a düştüğünü gördüm, o kadar. Bunun dışında muhteşem diyebileceğim FPS'ler aldığımı belirtebilirim. Hemen aşağıda, minimum ve önerilen sistem gereksinimleri ile birlikte benim sahip olduğum PC'nin içeriğini görebilirsiniz ve buna göre aklınızda bir şeyler canlandırabilirsiniz.
Oyunu oynadığım PC'nin donanımı:
- CPU: Intel i9 9900K @3.6GHz
- GPU: Asus Turbo 1080 Ti
- RAM: 2x16GB 3000MHz CL15
- Anakart: Asus ROG Strix Z390-E Gaming
- SSD: Samsung Evo 970 250GB
Code Vein sistem gereksinimleri (Minimum):
- 64-bit işlemci ve işletim sistemi gerektirir
- İşletim Sistemi: Windows 7 SP1 ya da Windows 10 (64-bit)
- İşlemci: Intel Core i5-2300
- Bellek: 6 GB RAM
- Ekran Kartı: GeForce GTX 760 ya da Radeon HD 7850
- DirectX: Sürüm 11
- Ağ: Genişbant İnternet bağlantısı
- Depolama: 35 GB kullanılabilir alan
- Ses Kartı: DirectX uyumlu ses kartı
Code Vein sistem gereksinimleri (Önerilen):
- 64-bit işlemci ve işletim sistemi gerektirir
- İşletim Sistemi: Windows 7 SP1 ya da Windows 10 (64-bit)
- İşlemci: Intel Core i5-7400 ya da AMD Ryzen 3 2200G
- Bellek: 8 GB RAM
- Ekran Kartı: GeForce GTX 960 ya da Radeon R9 380X
- DirectX: Sürüm 11
- Ağ: Genişbant İnternet bağlantısı
- Depolama: 35 GB kullanılabilir alan
- Ses Kartı: DirectX uyumlu ses kartı
Code Vein inceleme sonucu olarak ne diyebilirsin?
Code Vein inceleme sonucuna geçmeden önce, her zamanki gibi bir de fiyat etiketlerinden bahsetmekte fayda var. Öncelikle belirtmem gereken bir şey var. Bu da, oyunu PC platformunda oynamış olduğum. Bu sebeple de, oyunu oynamış olduğum dijital oyun platformundaki fiyat etiketlerinden bahsedeceğim. Oyunun standart sürümü, 249 TL gibi bir ücretle satılmakta Steam üzerinde. Eğer ayrıca Sezon Bileti almak isterseniz, Sezon Bileti'nin fiyatı da 129 TL olarak sunuluyor. Yani, toplamda 378 TL ediyor. Eğer diyorsanız ki, bir tık daha ucuza alayım, hem de topluca olsun, Deluxe Edition bulunuyor. Bunun fiyatı ise 349 TL. Eğer Deluxe Edition almayı tercih ederseniz, ekstradan birkaç içeriğe daha sahip olabiliyorsunuz.
Fiyat konusu kafa karıştıracağı için Code Vein inceleme sonucunu yine fiyatları hesaba katmadan değerlendirmek isterim. Dürüst olmam gerekirse, oyunu fazlasıyla beğendim ve sürekli olarak oyuna girip bir şeyler kesme isteği uyandırıyor içimde. Bunu her oyun beceremez ve ben sürekli bir şeyler kasmayı seven biri değilim. Oynanış açısından yenilikçi diyemesem de, farklı kılan özellikleri ve kankimiz ile birlikte beğenimi kazandığını dile getirebilirim. Bu yüzden, eğer Dark Souls benzeri bir oyun arıyorsanız, Code Veil sizlere hoş tecrübeler sunacaktır.