Avatar
Yazar: Yüksel Deniz, Editör Yazım tarihi: 04.05.2016

Marvel Sinema Evreni’nin yeni filmi olan Captain America: Civil War’u ön gösterimde izleme şansı bulduk. İncelemeyi spoiler olmadan yazacak olsak da, filme hiçbir fikri olmadan gidecekler için şunu söyleyelim, hayal kırıklığına uğramayacaksınız.

Öncelikle şunu söyleyelim, filmin Avengers devam filmi olacağı endişeleri yersiz çıkmış görünüyor. Film ana karakteri Steve Rogers ile gerçek bir Kaptan Amerika filmi. Karşımızda ufak tefek kusurları haricinde, en az Captain: The Winter Soldier kadar ve Age of Ultron’dan daha heyecanlı ve güçlü bir film var. Hikaye, Age of Ultron gibi belli bir şablonu takip etmek yerine, karmaşık ama kafa karıştırmayan birçok olaydan oluşuyor.

2

Filmin konusunu fazla detaya girmeden kısaca ele almak gerekirse; ilk Avengers filmi, The Winter Soldier, Age of Ultron ve bu filmin başında yaşanan, değinemeyeceğimiz olaylardan sonra Birleşmiş Milletler Avengers ekibinden Socovia Anlaşması’nı imzalaması istiyor. Iron Man kendilerini kontrol eden bir mekanizma olması gerektiğini savunarak bu anlaşmayı imzalamaları gerektiğini savunurken Kaptan Amerika ise politikanın günden güne, kişilere bağımlı olarak değiştiğini öne sürerek anlaşmanın imzalanmasına karşı bir duruş sergiliyor. Fitilleri bu fikir ayrılığında yakılan anlaşmazlık, hikâyeye Bucky “Winter Soldier” Barnes ve filmin kötü adamı Helmut Zemo’nun katılmasıyla büyüyor ve ekibimizde kutuplaşmalar başlıyor.

Zemo demişken, karakter değerlendirmemize onla başlayalım. Zemo’nun yaptıkları klişe bir sebepten kaynaklansa da karşımızda çok farklı bir Marvel kötü adamı var. Zemo, dünyayı yok ederek “dünyayı daha iyi bir yere çevirme” veya muhteşem ordular kurma gibi ülkülere sahip bir kötü adam değil. Tek amacı Avengers üyelerine, yapabildiği ölçüde zarar vermek. Zemo’nun da hemen hemen diğer tüm karakterlerin de savaştaki argümanlarını anlayabiliyoruz. İzleyici bir taraf tutmaya zorlanmıyor. Aklımızda “Bu niye bu tarafta?” diye bir soru da olmuyor.

3

Spider-Man ve Ant-Man filmin en komik ve eğlenceli öğelerinden. Bugüne kadar sinemalarda izlediğimiz beş Spider-Man filminin içinde, çizgi romanda yansıtılan Spider-Man karakterine en yakın canlandırma bu filmde yer almış. Tom Holland o kadar sevimli ve eğlenceli bir karakter çizmiş ki, hikayeye çok büyük bir katkısı olmamasına rağmen, tadı seyircinin damağında kalıyor. Spider-Man’in olduğu sahneler kesinlikle seyirciye “Keşke Spider-Man ekrandan hiç ayrılmasa” dedirtiyor. Eğer yarattığınız evrene yeni bir karakter eklemek istiyor ve ilk filmde seyirciye bu karakteri nasıl tanıtırım diye düşünüyorsanız Captain America: Civil War filmini örnek alabilirsiniz. Bütün kahramanlar tam tadında kullanılmış. Ne az ne de fazla kullanılan karakter var. Russo biraderlerin bu kadar fazla karakteri bu kadar iyi kullanması, Infinity War filmleri için umutlandırıcı bir etken.

Hazır konusu açılmışken, filmdeki mizahla ilgili de birkaç şey söylemek istiyorum. Age of Ultron’da, Ultron’un “küçük insana ne deniyordu aa bebek ehehe” gibi şahsen tatsız bulduğum repliklerinin aksine Civil War kesinlikle mizahı tam ayarında tutturmuş ve filme yedirmiş. Şahsen sesli bir şekilde gülerek tepki verdiğim esprilerin sizi de tatmin edeceğine hiç şüphe yok.

9

Black Panther ise Ant-Man ve Spider-Man’e göre hikayede çok daha büyük bir öneme sahip. Kostümüyle, dövüş sahneleriyle karşımızda mükemmel bir karakter var. Fakat yeni Black Panther filmine kadar Spider-Man’de yaşadığımız doyumsuzluğu yaşamanız muhtemel. T’Challa’yı oynayan Chadwick Boseman oyunculuğuyla son derece başarılı. Karakterinin gerektirdiği otoriteyi aşırıya kaçmadan bizlere yansıtan Boseman eminim ki “Black Panther kimin nesi şimdi?” diyen kendisine aşina olmayan izleyiciye “Abi Black Panther’ın filmi ne zaman çıkacakmış ya?” dedirtecek.

Everett Ross’u canlandıran Martin Freeman’ı filmde fazla fazla görmek isteyenler hayal kırıklığına uğrayacak gibi görünüyor. Hikâye için önemli bir karakter olsa da kendisi fazla süre alamamış. Martin Freeman’ı daha fazla izleme hevesimizi de, içerisinde yer alması olası olan Black Panther filmine saklayacağız.

11

Filmde tadı damağımızda kalan başlıca öğelerin başında ise aksiyon sahneleri geliyor. Koreografiler gerçekten çok başarılı. Bu da aksiyon sahnelerinin su gibi akmasına neden oluyor. İzlerken eğlenmemek elde değil. Özellikle havaalanındaki savaş sahnesi, tüm çizgi roman filmleri arasında zirvede yer alacak bir sahneydi. Tüm filmde olduğu gibi bu sahnede de tüm karakterler hak ettiği süreyi almış. Yine tüm filmde olduğu gibi, Ant-Man ve Spider-Man bu sahnedeki zaten yüksek olan eğlence seviyesini onun da üstüne çıkarıyor.

Ayrıca diğer filmlerde gördüğümüz aksiyon sahnelerinin tam bir cümbüşe neden olması problemiyle de karşılaşmıyoruz. Aksiyon sahneleri çok berrak ve hiç kafa karıştırmıyor. Herkes birbirine girdiğinde bütün hareketleri tek tek ve çok net seçebiliyorsunuz. İzlerken aldığımız zevk bize Mad Max: Fury Road’un aksiyon sahnelerinden aldığımız tadı hatırlattı. Fakat nedense filmin başındaki Crossbones ile olan hızlandırılmış sahne bu sahnelerin kalitesini yakalayamamış. Captain America: Civil War, Marvel Sinema Evreni’nin en uzun filmi. Bu kadar uzun bir filmde, seyircinin nefes alması için temponun zaman zaman yavaşlamasını beklemek normal. Fakat bu yavaşlamalar bazı romantik sahneler gibi hikâyeden sapmalara yol açmış.

5

Captain America: Civil War kesinlikle ve kesinlikle sinemadan yüzünüzde bir gülümsemeyle ayrılmanıza neden olacak bir film. Cuma günü ülkemizde vizyona girecek olan film için hafta sonu yaptığınız planlardan bazılarını iptal etmeyi unutmamanızı tavsiye ediyoruz. Captain America: Civil War, Marvel Sinematik Evren’in en iyi filmi olur mu bilinmez fakat bu unvanın en büyük adaylarından biri olduğu su götürmez bir gerçek.

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.