Call of Duty: World War 2 tanıtıldı: çoklu oyuncu modları, hikaye görevleri, “kara” co-op ve fazlası!
2.Dünya Savaşı teması ile yola çıkan Call of Duty serisi, ardından modern savaşlara ve Soğuk Savaş dönemine oyunlarında yer vermişti. Buraya kadar oyuncuların beğenisini kazanan seri, arkasından işlediği ve bir türlü bırakmak istemediği gelecek teması, uzay savaşları ve futuristik ortam ile oyuncuların bir o kadar nefretini kazanmayı başardı. Infinite Warfare’ın ardından Activision, acil durum düğmesine bastı ve seriyi köklerine döndürme kararı aldı: WORLD WAR II.
Call of Duty: World War 2’nin geliştiricisinin Sledgehammer Games olacağı açıklandı. Sledgehammer Games ise ana geliştiricilerden olan Infinity Ward’a Raven Software ile birlikte Modern Warfare 3 oyununda yardım eden bir geliştirici. Modern Warfare 3 için yaptıkları elle tutulur yardımın ardından, Activision bu firmaya ilk ana Call of Duty oyununu yaptırdı: Advanced Warfare. Burada da kendi çapında bir başarı elde eden geliştirici, bütün bunların ardından Call of Duty serisinin ana geliştiricilerinden biri olmayı başardılar ve World War 2 ile birlikte istikrarlı bir şekilde yollarına devam ediyorlar.
Oyunun ilk duyurusundan haftalar önce ortaya çıkan sızıntılar, bu yıl gelecek oyunun 2.Dünya Savaşı temasını işleyeceğini birkaç resim ile kanıtlamıştı. Sızıntılar gereğinden fazla çıkınca ise Activision ve Sledgehammer Games, sosyal medya hesapları üzerinden küçük bir duyuru yaptı ve ayın 26’sında bu yıl gelecek olan oyunlarının resmi lansmanının yapılacağını söyledi. Sledgehammer Games, o günden beri çok iyi ve seriye yakışan bir oyun yaptıklarını, hayranların asla endişeye kapılmaması gerektiğini söyleyip duruyor.
Lafı fazla uzatmayalım ve yapılan resmi lansmanın ardından ortaya çıkan bütün detaylara göz atalım. Karşınızda, Call of Duty: World War 2!
Aksiyon bol olabilir. Fakat bu oyun “saygı” ile alakalı
Call of Duty serisi, aksiyonun ve absürt çatışmanın bol bol işlendiği oyunlarla öne çıkan bir seri. Özellikle Infinite Warfare’da bunu net bir şekilde gördük. World War 2 oyununda da zaman zaman çılgınca aksiyon sahnelerine şahit olacağız. Fakat Activision ve Sledgehammer Games, bu oyunun asıl konusunun “saygı” olduğunu, o savaşa ve savaşta verilen şehitlere, gazilere saygı duymamız gerektiğini söylüyor. Ayrıca kendileri, oyunlarında işledikleri bu fazla abartılı aksiyonun bir gün gerçeğe dönüşebilme ihtimalinden oldukça korkuyor.
Sledgehammer Games’in kurucu ortaklarından Michael Condrey, Activision’ın bu temalı oyunu onlara vermesini büyük bir onur olarak algılıyor ve sırtladıkları yükün ne kadar ağır ve ciddi olduğunun farkında olduklarını söylüyor. Özellikle geliştirdikleri Advanced Warfare’da yer alan aksiyon ve patlamanın ardından, 2.Dünya Savaşı temalı bir oyunu üstlenmek, onlar için gerçekten ilginç bir deneyim olacak. Condrey sözlerine şu şekilde devam ediyor:
“Yaklaşık iki buçuk yılımızı bu oyunun hikayesi ve teması üzerine araştırma amacıyla harcadık. İkinci Dünya Savaşı’nı tüm gerçekliğiyle ele almaya gayret ettik ve savaşın ciddiyetini mümkün olduğunca yaşadık. Birçok savaş gazisi ile iletişime geçtik. Hepsiyle sohbet etme şansımız oldu. Onlardan savaşın bilinen ve bilinmeyen hikayelerini, ölenleri, kurban edilenleri, işkence görenleri, bütün bu yaşananları dinledik ve sorumluluğumuzun farkına vardık. Oyunu yaparken ki misyonumuz, savaşı yaşayanların bağıra bağıra yaşadıklarını anlatamamaları nedeniyle bu yaşananları anlatmak.”
Michael Condrey’in söylediklerinin çoğu, oyunun şimdilik gözüken son halinde var. Sledgehammer Games gerçekten de ne yaptığının, ne yapmaya çalıştığının farkında. Oyunun hikayesini ele alacak olursak, büyük bir savaştan ziyade savaş içerisindeki küçük ama etkili bir askeri takıma odaklanacağız. Hikaye boyunca savaş gazilerinin söylediklerini deneyimleyecek, anlattıkları karakterleri tanıyacağız. Ayrıca zaman zaman, savaşın olmadığı sessiz ve duygusal sahneler ile de karşılaşabileceğiz.İyi hikayeye sahip oyunlar, oyuncuya hikayenin temasını iyice işleyebilirler. Özellikle hikayedeki dehşet ve ciddiyet, oyuncuya iyi empoze edildiğinde oyuncu kendisini o hikayeye daha çok bağlar.
Sunum sırasında, World War 2 oyunundan “Battle of Hürtgen Forest” bölümü gösterildi. Hürtgen Ormanı’nda geçen savaşın anlatıldığı bölüm, gerçekten de grafikleri ve sesleri ile, karakterlerin birbiriyle olan etkileşiminden oyun içerisindeki diyaloglara ve savaş arenasının bizlere yansıtılan hali ile bu bölümde anlatılmak isteneni gayet net bir şekilde açıklayabiliyordu. Call of Duty serisinde bunu yaşadığımız en net sahne, dördüncü oyun olan Modern Warfare’da ki nükleer bombanın atılma sahnesi. O zamandan beri seri içerisinde pek böyle sahnelere rastlayamıyoruz. World War 2 gerçekten de iyi.
İlk görevimiz Normandiya çıkartması!
Oldukça heyecanlı olan Sledgehammer Games, oyunu oynamaya başlayan oyuncular için çok bonkör bir karar veriyor: ilk görevimiz tarihin en ikonik olaylarından Normandiya çıkartması! En son Er Ryan’ı Kurtarmak isimli filmde oldukça iyi bir şekilde işlenen Normandiya çıkartması, aradan geçen 19 yılın ardından yeni nesil için halen bir soru işareti. Sledgehammer Games yeni nesle bu olayı oldukça iyi bir şekilde anlatmak istiyor.
Elbette bütün görev anlatılmıyor. Fakat gördüğümüz kadarıyla mevcut donanımları oldukça iyi kullanan ve ortaya harika grafikler, ses kalitesi ve savaş ortamı çıkaran bir oyun karşımızda. Silah sesleri, çevre ve atmosfer, patlamalar derken tam anlamıyla savaşın içerisindeyiz. Görevin başında karakterimiz bottan indiğinde denizin içindeyiz ve gördüğümüz ilk şey, suyun üstünde yüzen kan içerisindeki cesetler.
Çıkartmalar bildiğimiz Call of Duty havasını bizlere yansıtıyor. Fakat çıkartmadan sonrası, tam anlamıyla bir yakın dövüş işine dönüyor. Cesetler ise her yerde! Yakın dövüş bir süre sonra o kadar ileri bir hal alıyor ki, gördüğünüz bir Alman askerinin üzerine çıkıp onunla yumruk yumruğa dövüşmeye başlıyor ve kaskı ile kafasını parçalamak zorunda kalıyorsunuz.
Kısa bir gösterimin ardından hikaye bizi Fransa’nın derinliklerine götürüyor. Paris’in yok oluşunu görmek kesinlikle oyunculara unutulmaz bir deneyim sunacaktır. Sonrasında ise Almanya’ya doğru ilerliyoruz.
Hikaye, savaşın son yıllarındaki bir A.B.D. takımına odaklanıyor
Call of Duty: World War 2’nin hikayesi, savaşın son yıllarında geçen bir Amerika Birleşik Devletleri askeri takımına odaklanıyor. Hikayemizin odaklandığı takım, doğrudan Normandiya çıkartmasının içine düşmüş ve tutuldukları ateşten kurtulmaya çalışan bir görüntü sergiliyorlar.
Michael Condrey, takımın yeni bir araya getirilen ve savaş tecrübesi fazla olmayan yeni askerlerden oluştuğunu söylüyor. Onlarla birlikte savaşı amatör bir şekilde tadacak, savaş içerisinde olgunlaşacak ve mutlak zaferi hep birlikte yaşayacağız. Ayrıca belirtmekte fayda var, Normandiya çıkartması sayesinde oyun hikayesinin başlangıcı 1944 ile 1945 yılları arasında geçtiğini anlıyoruz.
Karakterimiz, bir Yahudi-Amerikalı ile eşleştiriliyor. Yani arkamızı koruyan, savaş içerisindeki en yakın dostumuz. Sunum sırasında karakterlerin birbiriyle olan bazı diyalogları ve dehşet içerisine düştüklerinde verdikleri tepkiler gösteriliyor.
Sledgehammer Games’in ilk adam akıllı tecrübesi olan Advanced Warfare, daha çok bireysel olarak sizinle, sizin nasıl süper asker olduğunuz ile ilgiliydi. World War 2’de ise takım olmayı, birbirimizin sırtını kollamayı öğreniyor, daha duygusal bir temayı işliyoruz. Takım üyeleri, savaş içerisinde bize oldukça yardımcı olacak birkaç benzersiz özelliğe sahip olacak.
Oyun içerisinde birkaç tanıdık yüz ile karşılaşabiliriz. Ama bunlar Kevin Spacey veya Kit Harington gibi oldukça tanınan isimler değil. Sledgehammer Games, eski Call of Duty oyunlarındaki pazarlama taktiklerini bu oyunda fazla kullanmayacak.
Bütün hikaye tek bir ekip üzerine kurulu değil
Bir önceki bölümde, hikayenin bir Amerikan takımına odaklandığından bahsettik. Yine de tamamen değil. Hikaye de farklı noktalar da olacak.
Condrey, bu konu hakkında “Bunun, gezegendeki her ulusa dokunan bir savaş olduğunu farkına vardırmak istiyoruz. 100 milyondan fazla kişinin etkilendiği, insanlık tarihini kıpırdatan bir küresel savaş.” sözleri ile olayı noktaladı. Kısaca tek bir takıma odaklanmıyor, 2.Dünya Savaşı’nın birçok noktasına gidiyoruz.
Bu sözler, İngiliz kuvvetleri, Fransızlar, Kanada, Avustralyalılar ve benzerleri için Amerikan kuvvetleri gibi pek çok kişinin temsil edildiği anlamına geliyor. Oynanabilir karakterde odak ana kadro üzerindeyken, başkalarının gözünden baktığınız bölümler de olacak. Condrey, Paris’in kurtuluşu sırasında Fransız Direniş’ten bir kadın olarak oynadığınız bölümden gurur duyduğunu da cümlelerine ekliyor. Bununla birlikte, oyunun ana odağı her zaman çekirdek kadroda olacak.
Oyunu anlatmak için Condrey’in tek bir cümlesi yeter: “Çok gurur duyduğumuz geniş ve zengin bir oyun.”
Görünüşe göre Pasifik veya Doğu’da geçen görevler olmayacak. Ancak çok oyunculu olarak da Alman perspektifinden bir şeyleri görmek için şans bulabileceğiz. Activision, DICE’ın Battlefield 1 üzerinde uyguladığı DLC politikasının bir benzerini oyunun çoklu oyuncu modu için uygulayabilir.
Çoklu oyuncu modu baştan aşağı değiştirildi!
Activision ve Sledgehammer Games, gerçekleştirdikleri lansmanda genel olarak oyunun grafiklerine ve hikaye bölümüne değindiler. Daha fazlası ve özellikle çoklu oyuncu modu hakkındaki bütün detaylar önümüzdeki E3 2017 fuarına saklanıyor. Yine de bazı bilgiler elde ettik.
Boots on the Ground
Call of Duty: World War 2, eski oyunlardan bazı tanıdık modları beraberinde getiriyor. Bunlardan birisi, Infinite Warfare’da yer alan boots on the Ground modu. Bu mod, özellikle taktiksel takımlar arası ölüm maçları düzenlemenize olanak sağlayan bir mod. Bu modda biraz daha ilkelsiniz. Infinite Warfare’da çeşitli teknolojik yardımlardan hem karakterin kullanabildiği, hem uzaktan kullanılabilen, faydalanamıyorduk. World War 2’nin zaten ilkel bir yapısı olduğunu düşündüğümüzde, ortaya çıkan şeyi merakla bekliyoruz.
Divisions
Divisions, karakterinizi yaratmak ve onu geliştirmek, güçlendirmek için yapmanız gerekenlerin buluştuğu ortak bir noktadır. Daha çok yeni bir sınıf yaratma konsepti üzerine kurulu.
War
War, oyuna eklenen yeni bir oyun modu. Özellikle Battlefield 1’in operasyonları ile karşılaştırıldığında oldukça kolay gözüküyor. Özellikle Normandiya çıkartması gibi bir ortamı çok oyunculu modunda hayal ediyorsanız, bu mod hayallerinizi gerçeğe dönüştürecek. Battlefield evreni için oldukça eski olan bu mod, Call of Duty evreni için oldukça yeni. Ayrıca bu modda müttefikler her zamankinden daha farklı.
Headquarters
Burası Call of Duty evreni için yeni bir yer. Gerçekten ilginç bir fikir. Headquarters bölümünde oyuncular birbirleri ile iletişim kurabilirler ve maçtan önce ısınabilirler. Maç öncesi bekleme odası gibi bir şey. Condrey’e göre sanal lobilerden çok daha iyi ve gerçekçi bir deneyim.
Görsel: Call of Duty World League.
Evet, zombi tarzında bir co-op modu var!
Activision ve Sledgehammer Games, şimdilik bu konu hakkında konuşmayı reddediyorlar. Ama herkes biliyor ki, Call of Duty geleneğe devam edecek ve World War 2’de de zombiler yer alacak. Zombilerin yer alması ise bu sefer biraz daha farklı.
Mod için adrenalin dolu, karanlık, yeni ve özgün olacağı konusunda Sledgehammer Games’ten oyunculara verilmiş bir söz var. Bununla birlikte zombilerin özel bir co-op modunda olacağı da kesinleşmiş oldu.