Avatar
Yazar: LeaderGamer, Editör Yazım tarihi: 14.12.2012

Açıkçası ne yeni bir Call of Duty oyununa ne de vur kur parçala tarzı bir first person shooter’a aç olduğum söylenemezdi black ops 2’ye başlamadan önce. Bildik hollywood klişesi 3. Sınıf aksiyon filmlerden fırlama bir senaryoyu gözümüze sokup 5 yıldır bir gram ilerlemeyen grafik kaplamalarına taamülüm hiç yoktu. Peki ya bendeki yeri asla değişmeyecek ilk modern warfare’den bu yana sürekli taklit edilen oynanış ve aksiyondan midemiz bunalana kadar online ortamlarda terör estirmeye ne demeli? Sıfır strateji. 10 yıldır hangi call of duty oyununda düşünüp bir şeyler yaptık ki bunda da yapacaktık. Bir de hayatımın en yoğun döneminde biri gelip bana ‘hacı black ops 2 incelesene ya?’ diye bir şey deseydi muhtemelen cevabım hadi ordan olurdu. Ama işte insanoğlu zaaflarıyla yaşamayı öğrenebilmeli derim hep benimde zaafım bu aga. Alıp en olmadık zamanda sabaha kadar bu lanet şeyi oynayabiliyorum ve bitirdiğimde suratımdaki ‘joker smile’ ile uykusuz uykusuz etrafta dolanabiliyorum. Mutlu muydum? Şaşırtıcı derecede evet. Bir de üzerine bir şeyler yazmakla mükellefim. İşim yok tabii. Yazalım bakalım.

blackops1

Bana yeni bir şeyler ver

olaya çok karamsar girdiğimin farkındayım. Fps aşığı biri olarak bu durumdan sıkıldım, belki o yüzden. Sürekli aynı döngü. MoH’da bu kulvara girdi zaten, CoD kopyası. En son ne zaman gerçekten farklı bir şeyler yaşadığımız bir Fps oynadık ki. Half life 2’ye kadar giderim ben. E Farklı bir şeyler istedim black ops 2’de de haliyle. Konu, senaryo olarak değil yalnız, daha başka şeyler. ‘Modern Warfail 3’ e de böyle girişmiştim aslında. Makarov makarov diye ortada dolanıp sürekli bir yerlere mermi sıkıyorduk ve bundan ölümüne zevk alıyorduk. Neydi bizim sorunumuz? Bizim değil aslında, bu serinin sorunu diyelim. Hemen egomu tatmin edip sorunun cevabını vereyim; formül güzeldi. Ne formula?-formula 1, evet. Çok severim.- düzelteyim, ne formülü la? Diyeceksiniz. Call of duty’nin insanoğluna arman ettiği formülden bahsediyorum. Hani yıllardır ekmeğini yediği formül.

Şundan kesin eminim ki Treyarch ölümüne risk almış BLOPS2’de. Bu oyunun elde patlama olasılığı bu derece güzel olmasından hatta ve hatta tarihin en iyi call of Duty’si olmasından çok daha muhtemeldi. Evet oyun çok güzel. Acayip güzel. Atmosfer atmosfer atmosfer… Şu paragraftan da anlaşıldığı üzere beynimi folloş edebilecek kadar güzel. Yazının başında bahsettiğim gibi bu oyundan hiç mi hiç umudum yoktu. Ki Treyarch’ın bir diğer şaheseri ilk Black Ops’un hatrına rağmen ilk çıkan tanıtım videolarını umutsuzca izleyip, çıkış tarihi ne zamanmış bunun ya diye dahi düşünmedim, kafa yormadım. Bir de oyunun campaing modu epey bir yavan başlayınca ağlamaklı oldum, koca seri bitmiş tükenmiş diye düşündüm. Campaing yani senaryo modu bu serinin her zaman en önemli silahı olmuştur zira, e öyle abuk subuk hiçbir şey ifade etmeyen görevlerle başlayınca haklı olarak isyanımın doruklarına ulaştım.  Oyun 1986 yılı ve 2025 yılları arasında gidip geliyor. Senaryo çift taraflı işleniyor yani. İlk oyundan adamımız ve senaryonun asıl adamı Alex Mason geçmişe gittiğimiz görevlerde yine bizimle beraber. Ve yine ilk oyundan tandığımız Woods’u kurtarma görevi ile başlıyoruz oyuna. Ancak bu tutorial kıvamındaki ilk 2-3 görev çıtayı öyle aşağıya çekiyor ki, bir anda 2025’deki o epik görevlerde aklınız şaşıyor. Bana oldu. Şaştım kaldım, dedim bu nasıl atmosfer, ne güzel silahlar, ne güzel işlenmiş böyle gelecek. 2025’e de bir diğer Mason olan, Alex’in oğlu David Mason eşlik ediyor. Woods reyiz artık ramboluğu bırakmış, huzur evinde cigarasının tadını çıkartırken David Mason Woods’a bir ziyaret düzenler ve oyun başlar. Teoride biraz karışık gelmiş olabilir ki öyle, oyunun senaryo anlatımı çok yoğun ve hiçbir şey anlayamıyorsunuz başlarda. Ancak hikaye anlatımı o kadar güzel işlenmiş ki ne ilk oyunla arasında senaryo boşlukları kalmış ne de önceki oyunları aratan bir campaing modu ortaya çıkmış. Hatta hikaye işlenişi olarak en güzel CoD olmuş diyebilirim. Treyarch zoru başarmış açıkçası. Epey karışık olan hikayeyi olabildiğince basit anlatmaya çalışmış. Ne gelecek- geçmiş gel gitlerinde kafanız karışıyor ne de hikayeden bir an kopuyorsunuz.

BLOPS2 ilk yapması gerekeni yani hikaye anlatımının altından oldukça başarılı kalkıyor. Gelecekti görevlerde zevkten dört köşe olurken geçmişe gittiğimiz görevlerde aynısını söyleyemeyeceğim maalesef. Ancak bu geçmiş görevlerinin kötü olduğu kanısı uyandırmasın, zayıf başlangıcının payı çok var ancak çok sağlam görevlerde mevcut 1986 zamanında. Hatta kötü adamın neden kötü adam olduğunu öğrendiğimiz-spoiler vermemeye gayret ediyorum.- bir bölüm var ki, efsane olmuş. Tüm oyunun en acayip en akılda kalan kısımlardan birini o dönemde yapıyoruz. Geçmiş dönemde oynadıktan sonra olanları görüp, gelecekteki görevlere ise daha bir iştahla girişiyoruz. Oyunun bu kısmı birbiriyle bağlantılı ve ayrılmaz birer parça gibi. Kısaca geçmiş, geleceğe derinlik katmış BLOPS2’de.-yaz bunu bir kenara, güzel söz.

At var daha ne olsun

Black ops 2’nin, Helikopterden helikoptere atlayıp havada şarjor değiştirme klişesini unuttaracak, at üzerinden son sürat giden tank’a atlayıp tankı bombalama gibi bir durumu var. Yenilik olması gerektiğini, mutlaka farklı bir şeyler olmalı demiştim yazının ilk paragraflarında. Açıkçası yenilikten kastım bu değildi. Çölde at üzerinde stringer helikopteri avlamak da neyin nesi? Tabii bu derece MalkoçoğluxJason statham tarzı aksiyonlara önceki CoD’lardan alışığız, bunları da görmemizlekten geliyorum.
BLOPS2’nin beni en çok şaşırtan yeniliklerden bir tanesi de senaryoya olan %100 etkimiz. Hatılarlarsanız önceki hiçbir CoD oyununda değil oyun sonunu farklı bitirelme durumumuz, senaryoya en ufak dahi bir etkimiz yoktu. Belli bir senaryo içerisinde bunu hiç bozmadan bölümleri olabilecek en sinematik bir şekilde, sanki film izlercesine oynuyor ve o epik sinematiklerden beynimiz yıkanıyordu. Bu sefer de farklı değil tabii, Treyarch o formülün üzerinden gitmiş gene. Ancak bu sefer oyunda yaptığımız bazı seçimler, hatta bunların bazılarından bizim dahi haberimiz yok, oyun sonuna etki ediyor ve farklı şekillerde oyunu bitirebiliyoruz. Benim için bu, bir call of duty oyununda devrim olabilir. Ama tabii bu serinin bizleri tam olarak tatmin edebilmesi için bu konuda epey ilerlemesi lazım. Daha çok yolun var Treyarch.

Call of Duty: Black Ops

Back to the future

Gelecekte geçen bölümlerin, yani ana senaryonun işlendiği kısmın inanılmaz güzel işlendiğini söylemiştim. Bunun en büyük sebebi sanırım geleceğin oldukça basit ve olması gereken gibi kurgunlanması. Yani gelecekte oynuyoruz, ama bir 50 sene sonra değil. 12-13 sene ilerisi yapılabilecek en güzel şekilde kurgulanmış. Tabii bunun yanında o zamanın şartları da çok güzel yedirilmiş oyuna. Yazının başında daha önceki CoD oyunlarında sıfır strateji olduğunu ve bu durumdan epey yakındığımı söylemiştim. Ancak bu sefer öyle değil, BLOPS2’de çevreyi ve teknolojiyi yardımımıza kullanabiliyoruz. İleri teknoloji ile donatılmış askerimizin sol kolunda etraftaki etkileşim haline geçebileceğimiz, işimize yarayabilecek bazı şeyleri kontrol edebilen bir alet var. Haritada ilerlerken etrafdaki bazı noktalarda mini robotlar gizli olabiliyor mesela ve bizde bunların yanına gidip aktif edebiliyoruz. Yine sol kolumuzdaki ufak mekanizma sayesinde bu robotları belirli düşman noktalarına saldırtabiliyoruz. Haritada moron gibi ilerleyip sürekli mermi sıkmaktansa, saklanıp yavaş yavaş ilerleyip hedef alması zor düşman noktlarını inidirip görevi daha az ölerek ve tabii daha zevk alarak bitirmek bizim elimizde. Az önce bahsettiğim haritanın belirli noktalarındaki gizli yerler sadece mini robotları içermiyor; ekstra silahlar, tuzaklar kullanabiliyoruz, tanka sıkışıp kalmış askeri bir birliği kurtarıp yola daha kalabalık devam edebiliyoruz ya da düşmanın sistemine sızıp mini gunlarını kullanabiliyoruz. Kulağa epey hoş geldiğinin farkındayım ama hemen heyecanlanmayın. Tamam, önceki tüm CoD’lara göre epey güzel şeyler bunlar ancak çok fazla serbest değiliz bu konuda. Çevreyi bu şekilde kullanma, etkileşime girme olayı güzel ancak keşke biraz daha serbestlik tanınabilseydi. Bunu bir başlangıç olarak kabul ediyorum ve sonraki oyunlarda bir kutuyu açmak için yanımdaki 9 adamın bana bakıp ‘’açsana birader’’ şeklinde böğrünme durumunun olmayacağını umuyorum. Tabii bir de bu var. Yıl 2012 oldu hala aynı terane. Ben o kutuyu açmazsam sabaha kadar o oyun ilerlemeyecek. Çok zor olmamalı yandan birinin gelip o kutuyu açıp görevi bitirebilmesi ya da göreve devam etmemizi sağlaması. Yapay zekanın bu kadar moron olmaması lazım. Yapay zeka demişken, bir Fps oyunun kaderini belirleyen faktörlerden biri de yapay zekadır hiç şüphesiz. Düşman ne kadar zeki olursa o tek kişilik senaryoda ramboluk yaptığımız bölümler o kadar zevkli olur. BLOPS 2’nin yapay zekasında öyle aman aman bir durum yok. Ne iyi anlamda ne kötü anlamda. Kafanızı gördükleri anda indiriyorlar, boşa kaçıp siper alabiliyorlar falan filan. Ama burada da fazlası yok.

BLOPS2 oyuncuya her şeyden ufak ufak tattırıyor. Yapay zeka iyi, ama çok iyi değil, önceki seriye göre bir sürü yenilik var ve tabii ara görevler. Oyunun belki de en güzel farklılığı, yeniliği ara görevleri olmuş. Direkt olarak senaryoya etki etmese de-başarısız olursak bir sonraki göreve devam edebilme durumundan dolayı- oyunun sonraki evrelerinde etkilerini görebiliyoruz. Ara görevlerin en büyük farklılığı ise sapına kadar ‘strateji’ olması. Burada belli bir nokta, üs savunmamız isteniyor. Elimizde mini robotlar, mini gunlar ve bir düzine asker var. Bunları tab tuşunu kullanarak haritadaki istediğimiz yerlere konuçlandırıyoruz ve istersek bu birimlerin her birini anında kullanabiliyoruz. Mesela a noktasına düşman saldırısı daha fazla ise oraya 2-3 asker gönderip savunmasını sağlamaya çalışıyoruz. Siz, diğer noktalara bakarken a noktasının düşmek üzere olduğunu farkedersiniz direkt oradaki bir askere bağlanıp askeri yönetebiliyoruz. Bu durum mini gunlarda, mini robotlarda da mevcut. Açıkçası hem zor olan hemde hızlı düşünmeye zorunluluğu olan ara görevleri oynamak inanılmaz zevkli. Gerçekten bir CoD oyununda farklı şeyler yapabildiğinizi hissedebiliyorsunuz. Senaryoya etkileri de bu durumun başka güzelliği.

blackops3

Suffer with me

Black ops 2 deki kötü adamımız, gerçekten kötü biri. Acımasız, psikopat, manyak bir herif ve bu abinin eli epey güçlü. Modern Warfare 3’teki Makarov gibi de değil mesela. Makarov’un aksanı dışında pek bir numarası yoktu. Raul Menendez, yani kötü abimizin elinde Amerika-Çin arasında küresel bir savaşı körükleyecek, ortalığı karıştaracak bir ordu var. Menendez’in Makarov’dan bir diğer farkı da geçmişini bilmemiz. Geçmişteki görevlerin bir tanesinde Menendezin neden böyle bir manyak olduğunu öğrenebiliyoruz. Abimiz büyük acılar çekmiş vesayre. Bu sayede boş bir kötü karakterden çok, derinliği olan bir kötüye sahip oyun. Bu durum senaryoyu da bir adım öteye taşımız. Hatta seçimlerimizin bazen Menendezin yanında yapmak istediğimiz zamanlar oluyor. Empati kurduruyor oyun size. Bir geçmiş, bir gelecekte geçmesi oyunun en büyük handikaplarından biri olabilecekken, BLOPS2 bunun da altından kalkmış. Yani 1986 da ak47 ile düşman avlarken birden 2025’deki son teknoloji duvar ötesi gören silahlarla görünmez düşmanlara karşı savaşmak ilginç bir şekilde hiç tuhaf gelmiyor. Bunun en büyük nedeni tabii ki durmak bilmeyen aksiyon ancak yine de güzelce kotarılmış.  Oyunda epey fazla araç çeşitliliği olduğunu söyleyebilirim. Kullanmadığımız araç yok sanırım. Son model savaş uçaklarından tutun da, mini robotlar, tanklar, atlar, mini gunlar… Oyunun tüm bü güzellikleri yanında grafiksel olarak sınıfta kaldığını söyleyebilirim. Hatta böyle bir oyuna böyle yavan grafik kaplamaları hiç mi hiç yakıştıramadım. Gerçi Fazlasını beklediğim böyle umudumu kestiğim bir seriden beklenemezdi ancak Black Ops 2 gibi beni bir çok konuda yanıltan bir oyun oldu ve keşke grafiksel bağlamda da iyi olabilseydi. Koca serinin 5 senedir bir gram ilerlemeyen bir grafik motoru kullanıyor olması gerçekten çok acı bir durum. Şu oyunun 2-2.5 sene önce çıkan ilk Black Ops’la neredeyse aynı kalitede grafiği, silah ve çevre kaplamaları bulundurması yenilir yutulur cinsten değil. Oyunun ne kadar para kazandırdığı da ortada.-ilk hafta itibariyle en fazla hasılat getiren ‘eğlence’ markası oldu oyun.- İlk haftasıyla 1 milyar dolar hasılat getiren bir oyundan bahsediyoruz ve Activision grafikleri bir derece dahi ileri taşımayı düşünmüyor görülen o ki.

blackops4

Bu ne güzel atmosfer

Grafiksel konudaki hayalkırıklığım neyse ki atmosfer, ses ve müziklerde yok. Tüm CoD oyunları her zaman güzel müzikleri ile hatırlanmıştır ancak BLOPS2 şu ana kadarki en güzel müzikleri bulunduran CoD oyunu. Bölümü oynayalı 3 saatten fazla oldu ancak o saf aksiyonun ortasında giren dramatik müzik hala kulaklarımın içinde benimle beraber.-bkz. Fallen angel.- Deli gibi aksiyonun olduğu bir Fps oyunu bunu başarabiliyorsa, o oyunun müzikleri olmuş demektir. Tabii müziklerin bu denli güzel olması oyunun atmosferini inanılmaz bir seviyeye çekmiş. İşte Black Ops 2 oyuncuyu tam buradan vuruyor; Atmosfer, atmosfer, atmosfer… Oyunun öyle güzel bir aksiyonu ve atmosferi var ki sigara içmeye vaktiniz olmuyor. Sanıyorum 2. Görevdi gelecekte oynadığımız ilk bölüm. O bölümden sonra oyunun sonuna kadar oyuncuyu alıp götüren öyle güzel bir atmosfer var ki, çıkayım az soluklanayım diyemiyorsunuz. Başından kalkamıyorsunuz. Ve oyun bittiğinde bocalıyorsunuz. Oyun biraz kısa, kısa ama doyurucu bir campaing’e sahip. Ama keşke az daha uzun olsa diye iç geçirmedim de değil. Campaing’den başka Zombies ve tabii Multiplayer moduna sahip oyun. Zombies modu bulunduğu CoD oyunlarına her zaman ayrı bir güzellik katmıştır ve burada da durum farklı değil. Multiplayer’ı ise 2-3 saat deneyebildim ve açıkçası tek paragrafa sığabilecek bir Multiplayerdan fazlası var.  Yine epey zevkli, hatta serinin en güzel Multisine sahip bir oyun var. Multiye özel ayrı bir rehber inceleme yazma sözüyle buraya da noktayı koyuyorum.

Gerek atmosferi, müzikleri, aksiyonu ve önceki serilerden farklılıkları ile Black Ops 2 tüm CoD serisinin altın çocuğu. Oyunu 5 farklı şekilde bitirebiliyoruz yahu, daha ne olsun.  İnceleme boyunca oyunu çok övmüş olabilirim ki bunun nedeni kişisel olarak hiçbir beklentim olmamasıydı oyundan. Bolca keşkeleri de olsa epey mutlu eden, beklentilerimi aşan bir oyun BLOPS2. Grafiksel konudaki hanzoluğu ve biraz kısa olması oyuna yüksek puan vermemdeki en büyük neden. Ancak Treyarch, en azından seriden umudunu kesen beni, tekrar bir sonraki oyunu merakla bekleyecek duruma getirebildi ve seriye yeniden umutla bakabilmemi sağladı. Benim puanım sana puanım 9 kanka.-şakayla inceleme kapatan inceleme yazarı.

 

LG_site_puanblackops2

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.