30 milyondan fazla insan hayatının sona ermesine sebep olan 1. Dünya Savaşı, tarihteki en dehşet dolu savaşlardan biridir. Ölümlerin en vahşi şekillerde gerçekleşmesi, askerlerin aşırı duygusal yahut tamamen duygusuz hale gelmesi ve insan sınırlarının zorlanması hepimizi etkilemiştir. Bazı istisnalar dışında sürekli gerçekleşmiş olayların ışığında ilerleyen Battlefield serisi, tarihin en kanlı savaşını bizlere sunmak için geri dönüyor. Birinci Dünya Savaşı'nın korkunç atmosferini ve serinin gerçekçi oynanışını birleştiren Battlefield 1, topyekün savaşı ekranlarınıza getiriyor. Duygusal bağlardan tutun da ölüm duygusunun sınırlarının zorlanışına kadar savaşın bütün boyutları bizleri bekliyor.
Battlefield serisinin en zayıf yönü olan senaryo, hiç olmadığı kadar akıcı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Arabistanlı Lawrence gibi tarihi kişilikleri de rastlayabileceğimiz senaryo modu, oyuncuları kolayca içine çekecek gibi duruyor. Muhteşem grafikler ise yepyeni yıkım özellikleri de eklendikten sonra tam bir görsel şölene dönüşmüş durumda. Dinamik hava şartları ve değişken oynanış da oyunu serinin diğer oyunlarından ayıran unsurlardan. Oyuna ayak uydurmakta zorlanıyorsanız, sizler için hazırladığımız detaylı rehbere göz atabilirsiniz. EA DICE tarafından Frostbite 3 motoruyla geliştirilen oyun, rakiplerinin bir değil birkaç adım ötesinde yer alıyor. Dilerseniz lafı daha fazla uzatmayalım ve sizleri incelememizle baş başa bırakalım.
Yepyeni bir arayüz bizleri karşılıyor.
Battlefield 3'ün beta testiyle birlikte hayatımıza giren Battlelog sistemi, kısa denilemeyecek bir sürenin sonunda ömrünün sonuna geldi. Oyuna giriş yapmadan ekipmanlarınızı düzenleyebilme veya sunucuları görüntüleyebilme gibi avantajları olan bu sistem, Battlefield oyuncularının çoğu tarafından beğenilmiyordu. Sürekli hata vermesi, oyuna entegre olmadığından dolayı çıkan zorluklar, kötü kullanıcı arayüzü ve pek çok sebepten dolayı büyük tepkilere maruz kalan Battlelog; EA DICE tarafından sonlandırılıyor. Yerine geçen sistem ise, bütün Battlefield oyunlarını bir araya getirecek entegre bir kullanıcı arayüzü.
Bütün Battlefield oyunları derken; Battlefield 4, Battlefield Hardline ve Battlefield 1'i yani yeni Battlefield oyunlarını kastediyoruz tabii ki. Canınız Battlefield 1 oynamak istediğinde yapmanız gereken tek şey masaüstünüzdeki ikona tıklamak. Senaryo moduna oyun içerisinde başlayabilir veya sunucuları oyun içerisinde görüntüleyebilirsiniz. Ekipmanlarınızı düzenlemek, sınıf veya karakter rütbenizi görüntülemek ve hangi madalyayı takip edeceğinizi ayarlamak gibi pek çok işlemi oyun içi menüden yapabiliyorsunuz. Oyuncuya kullanım kolaylığı sağlayan bu sistem, aynı zamanda oyunun bir bütün olarak görünmesini de sağlıyor.
Battlelog sistemine göre çok daha sade ve göze hoş gözüken yeni kullanıcı arayüzü, oyuncunun rahat etmesi için tasarlanmış. Oyun içi başarımlarınızdan tutun da favori sunucularınıza kadar her şey bulabileceğiniz menü, Battlelog'u kesinlikle aratmıyor. En son Battlefield 1 haberlerini ve işe yarar rehberleri bulabileceğiniz ana sayfa, oyunla ilgili videoları da bizlere sunuyor. Akıcı, kullanımı kolay ve bilgilendirici bu yeni arayüz oldukça kullanışlı olmuş. Gittikçe daha kaliteli hale gelen Battlefield serisinde yapılması gereken bir değişiklik olduğunu söylemek gerek.
Oyun bizlere selam vermeyi unutmuyor.
Senaryo modu hiç olmadığı kadar etkileyici.
Yüzeysel senaryolar, kendimizi ruhen bağlayamadığımız karakterler ve nedeni belli olmayan olaylar; bazı istisnalar hariç şimdiye kadar Battlefield serisine hükmediyordu. Birinci Dünya Savaşı'nı ekranlarımıza taşıyan Battlefield 1, muhteşem bir senaryo moduyla sizleri bekliyor. "Savaş Hikayeleri" olarak geçen senaryo modu, 5 ana hikayeden oluşuyor. Avusturya Alpleri, Fransız Toprakları ve Arap Yarımadası gibi pek çok farklı lokasyonda aslen birbirinden bağımsız hikayelere katılacağız. Oyunda yer alan 5 ana hikayenin her biri, kendine ait alt görevlere sahip. Birinci Dünya Savaşı'nın getirdiği duygusal çöküşe ve insanın bedenen ve ruhen zorlanmasına da odaklanan senaryo modu, bizleri muhteşem bir maceraya çıkarıyor. Ben olsam ne yapardım veya kendimi feda eder miydim şeklinde sorular sormamıza neden olacak olaylar gerçekleşiyor. Vahşet ve yıkım dolu bu savaşa pek çok ulusun bakış açısından göz atma imkanını yakalıyoruz. Daha önce aklımıza bile gelmeyen sebeplerden, ilk duyduğumuzda mantıklı gelen bahanelerle başlatılan savaşlara tanık oluyoruz. Şunu unutmamak gerek, savaş kimseye kazanç sağlamaz.
Yeri geliyor günlük hayatında şoförlük yapmakta olan, savaşa geldiğinde ise bir tankı kullanmaya başlayan bir askerin hayatını canlandırıyoruz; yeri geliyor meşhur Arabistanlı Lawrence'ın sağ kolunu. Eski Battlefield oyunlarından farklı olarak, görevler artık bir çizgi üzerinde ilerlemiyor. Size verilen görevi nasıl tamamlayacağınız tamamen size bağlı. İsterseniz gecenin karanlığından faydalanıp gizlenerek ilerleyebilir, isterseniz de silahınıza davranıp bütün düşmanlara kafa tutabilirsiniz. Oyuncuya tanınan özgürlük, Battlefield 1 ile birlikte daha önce hiç olmadığı kadar yüksek bir seviyeye geliyor. Bu sayede her oyuncunun Battlefield deneyimi eşsiz ve birbirinden farklı olacak, yani arkadaşlarınıza anlatabileceğiniz çok fazla olay var. Senaryo modunun tek eksik kısmı, biraz kısa olması diyebiliriz. Mesela Çamur ve Kan İçinde ana hikayesini tamamlamak yaklaşık 1 saat sürüyor. Umarız ileride senaryo modu için ek içeriklerle karşılaşır ve karakterlere neler olduğunu daha net anlama imkanını elde ederiz. Hikayenin kısa olması her zaman kötü olduğu anlamına gelmez bunu unutmayalım.
Bir ana hikayeyi tamamlamanız gerekmiyor, canınız istediğinde bir başka hikayeye geçiş yapabilir; daha sonra kaldığınız yerden tekrar devam edebilirsiniz. Oyun içi menüden kaç tane hikayeyi tamamladığınızı görüntüleyebilirken, Saha Kılavuzu ve Kodeks Kayıtları bölümlerinden de toplanabilir eşyaların ne kadarını aldığınızı inceleyebiliyorsunuz. Kan ve vahşet dolu Birinci Dünya Savaşı'nın yaşandığı neredeyse bütün cephelere gidiyor ve oralardaki askerlerin yerine geçerek yaşadıklarını biraz olsun anlamaya çalışıyoruz. Arap Yarımadası, Fransız - Alman köyleri ve daha pek çok lokasyonda görevimizi tamamlamaya çalışıyoruz. Battlefield serisinde daha önce görülmemiş bir sistem olan Savaş Hikayeleri, oyunculara kısa ama kaliteli bir senaryo sunarak savaş sırasında yaşananları açıklıyor.
Arabistanlı Lawrence da sizleri bekliyor.
Çok oyunculu savaşlar destanları aratmıyor.
Battlefield serisinin en beğenilen yönü olan çok oyunculu modu, 64 kişiye kadar artabilen oyuncu sayısıyla epik çatışmalara tanık olmanızı sağlıyor. Özellikle Fetih ve Operasyonlar modlarını oynarken, sanki gerçekten savaşıyormuş gibi hissetmeniz mümkün. Birinci Dünya Savaşı'nın dehşet dolu atmosferini, siper savaşlarını ve yakın dövüş üstünde yoğunlaşmasını bizlere başarıyla iletiyor Battlefield 1. Dost bir askeri veya birlikte oynadığınız arkadaşınızı vurulurken görmek bile içinizi intikam duygusuyla doldurabiliyor. Bu konuda seslendirmelerin ve animasyonların da çok büyük etkisi var tabii ki.
Manga liderlerinin verdiği emirlere uymaktan tutun da düşmanın üssünüzü ele geçirmesine izin vermemeye kadar, her şey gerçek bir savaşı yansıtıyor. Konuşlanma süresinin serideki diğer oyunlara göre biraz daha uzun sürmesi, çok daha gerçekçi bir deneyimin kapılarını aralıyor bizlere. Yeri gelmişken, konuşlanma ekranından da biraz bahsedelim. Çok oyunculu moda aşina olanların ezbere bileceği bu ekran, görünüş açısından tamamen değişse de temel özellikleri aynı. Tabii ki çok daha sade, çok daha hoş ve eski konuşlanma ekranlarına göre çok daha kullanışlı bir şekilde sizleri bekliyor.
Daha önce görmediğimiz "Savaş Güvercinleri" ve "Operasyonlar" modları oyuncular arasında popüler olmaya başladı bile. Özellikle Operasyonlar modu; gerçek savaşı neredeyse bire bir yansıtması, her şeyin hızlı gerçekleşmesi ve ölüm duygusunun çok yoğun olmasından dolayı büyük ilgi görüyor. Bir haritaya sınırlı kalmadan, o bölgede bulunan bütün haritalarda savaşın devam ettiği bu mod, Battlefield 1 deneyiminizi bir üst kademeye yükseltiyor diyebiliriz. Takım Ölüm Karşılaşması gibi diğer çok oyunculu modları serinin geçmiş oyunlarından da tanıyoruz zaten. 64 kişilik sunucularda tam bir savaş deneyimi yaşayabilirsiniz.
Osmanlı'nın yer aldığı sadece bir operasyon var.
Peki genel olarak oynanış ne durumda?
Süngü hücumu ve yakın dövüş silahlarına verilen önem ile birlikte, alışkın olduğumuz Battlefield oynanışı biraz değişiyor. Birinci Dünya Savaşı'nda kullanılan silahlar, günümüzdekilerin atası konumunda olduğundan çok eskiler. Tepme ve saçılmanın çok fazla olduğu bu silahlara alışmak biraz zaman alabiliyor, ancak gerçekten hoş göründüklerini ve çok güçlü olduklarını söylemeden geçmeyelim. Keskin nişancılar hemen üzülmesin, 1. Dünya Savaşı'nda çok kaliteli keskin nişancı tüfekleri bulunuyordu; Gözcü sınıfı askeri olarak keskin nişancı tüfeklerini kullanabilirsiniz, ancak genele baktığımızda biraz etkisiz kalıyorlar. Elit sınıf silahları, normal silahlardan ayrılıyor. Alev makinesi kullanabiliyor, ağır makineli tüfeği elinizde tutabiliyor veya tanklara çok yüksek hasar veren bir tüfeği alabiliyorsunuz.
Silahlardan konuşuyorken, vuruş hissinden de bahsedelim. Nedenini anlayamadığım bir şekilde, vuruşlar biraz zayıf hissettiriyor ve aşağıda beliren yazıları okumadan vurduğumdan emin olamadığım oldu. Bu kadar vahşet ve dehşet dolu bir savaştaki silahların da bir o kadar dehşet saçması gerekmez mi? Oynanışı yönlendiren bir diğer etkenden, yani sabit silahlardan da biraz bahsedelim. Serinin diğer oyunlarında olduğundan çok daha etkili olan bu silahlar; uçakları düşürmenize, piyadeleri öldürmenize ve hatta binaları yıkmanıza bile yardımcı oluyorlar. Hangimiz bir sahra topu ile ateş etmek istemez ki? Yıkım, oynanışın büyük bir parçası haline gelmiş durumda ve bunu yapmanın en kolay yolu patlayıcıları veya sahra topunu kullanmak. Bir binanın işgal edildiğini düşünüyorsanız havaya uçurabilirsiniz.
Oyunu Battlefield serisinin tamamından ayıran bir diğer mekanik ise süngü hücumu. Koşarken yakın dövüş silahı tuşuna bastığınızda, silahınıza takılı bir süngü varsa rakibe doğru daha hızlı koşabilir ve ona saplayabilirsiniz. Silahlı birliklerin neredeyse yani bütün oyuncuların işini bir hayli zorlaştırıyor bu mekanik, çünkü üstünüze koşan bir askeri gördüğünüzde panikleyebiliyorsunuz. Yakın dövüş silahları da genel olarak güçlendirilmiş durumda. Birinci Dünya Savaşı'na yakışır bir heybetle, elinizde duran dikenli sopayı düşmanın kafasına indirebilir veya satırınız ile düşman askerinin boynuna saldırabilirsiniz. Artık silahlar üzerinde uzmanlaşmak yeterli olmadığından, yakın dövüş silahlarına bir an önce alışmanız gerekiyor. Bu saydıklarımın dışında, oynanış Battlefield 4'e benziyor diyebiliriz.
Sahra toplarını yüklemek çok uzun sürmüyor.
Harita tasarımı neredeyse mükemmel.
İster bir Alman köyü olsun ister Süveyş'in kenarı, haritalar hiç olmadığı kadar detaylı tasarlanmış. Attığınız her adımda bir yerleri görebiliyor, herhangi bir yerden düşmanın fırlayabileceğini düşünüyorsunuz. Açık alanlar artık daha detaylı ve konuşlanma imkanlarınızı olabildiğinde artırıyorlar. Binlar veya diğer yapılar gibi iç mekanlar ise neredeyse tamamen yıkılabilir ve oldukça detaylı bir iç tasarıma sahipler. Yani şehirde veya kırsalda savaştığınız artık fark etmiyor; yapacak, öğrenecek veya ezberleyecek o kadar çok detay var ki hiçbir maç bir öncekinin aynısı gibi hissettirmiyor.
Hazır yıkıma değinmişken, biraz daha bahsedelim isterseniz. Battlefield 4'te bir pazarlama stratejisi olarak kullanılan "yıkım" kavramı, genellikle daha önceden hazırlanmış göz alıcı büyük yıkımları bizlere sunuyordu. Battlefield 1 ile birlikte, herhangi bir yapının sizin istediğiniz şekilde yıkılmasını sağlayabiliyor ve o destansı manzaraya tanık olabiliyorsunuz. Çevrenizde ateş edebileceğiniz her şey kırılabilir veya yıkılabilir olduğundan, serinin diğer oyunlarına göre çok daha gerçekçi hissettiriyor. Dinamitler, tank topları veya sahra toplarını kullanarak aklınıza gelen her şeyi yapabilir, hayal gücünüzü kullanabilirsiniz.
Haritaların gelen tasarımından bahsetmek gerekirse, söyleyeceğimiz ilk şey genellikle çok büyük olduklarıdır. Eğer bir araç bulamadıysanız ve atınız da yoksa, uzak bir noktadan asıl çatışmaya ilerlemek gerçekten can sıkıcı olabiliyor. Doğal unsurların ise çok iyi ayarlandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Neredeyse her adımınızda arkanızı yaslayabileceğiniz bir kaya veya saklanabileceğiniz bir ağaç ile karşılaşmanız mümkün. İncelememizin devamında bahsedeceğiz ancak Behemoth'ların da çok iyi yerleştirildiğini ve haritaya tam uyum sağladıklarını belirtmeden geçmeyelim.
Savaşın izlerini rahatlıkla görebiliyorsunuz.
Dinamik oynanış ve takım oyunu birleşiyor.
Battlefield 1'in yenilenmiş manga sistemi ve dinamik oynanış stili birleşerek tam bir savaş canlandırması ortaya koyuyor. Oyunda sürekli aynı sınıfı oynayıp durmanız veya sadece bir strateji oluşturarak onun üzerinden ilerlemeniz mümkün değil. Az sonra bahsedeceğimiz nedenlerden dolayı, oynanış stilinizi ayarlamanız ve kendinize yeniden yön vermeniz gerekiyor. Manganızdaki herhangi bir oyuncunun oynamadığı bir rolü tercih ederseniz, düşündüğünüzden daha işlevsel bir hal alıyorsunuz. Battlefield'ın takım oyununa bağlı yapısını dinamik bir oyuna dönüştürmek gerçekten harika bir fikir.
Haritalarda karşılaştığımız dinamik hava şartları da gerçekten hoşuma giden özelliklerden birisi oldu. Oyunu baştan sonra değiştirme imkanına sahip olan hava şartları, oyuncuların kararlarını da etkiliyor. Yeri geliyor bir kum fırtınasıyla karşılaşıyorsunuz, yeri geliyor su damlalarının etraftaki kanı taşıdığı bir yağış ile. Takımınız kazanan tarafsa ve her şey sizin için çok iyi gidiyorsa, karşılaşabileceğiniz en can sıkıcı senaryolardan biri havanın değişmesi olacaktır. Takımdaki her bir oyuncu yeni hava şartlarına adapte olana kadar geçen zamanda, üslerinizin büyük bir çoğunluğunu kaybetmeniz olası; tabii rakip takım iyi oynuyorsa.
Battlefield Mangalar ile, arkadaşlarınızla oynayabilir veya oyun içerisindeki diğer oyunculara katılabilirsiniz. Bir lider ve dört üyeden oluşan mangalar, oyun içerisinde birlikte hareket etmek zorundalar. Battlefield'ın büyük haritalarına ve bitmek bilmeyen çatışmalarına yakışan yeniliklerin yapıldığını söylemek mümkün. Manga liderinden memnun değilseniz, yapabileceğiniz hiçbir şey yok maalesef. Şu an için mangalar sisteminin tek sıkıntısı olarak görünen bu eksik, manga üyelerinin kazanacağı puanın azalmasına sebep oluyor; çünkü bazı manga liderleri emir vermeye bile üşenebiliyor.
Yağmurlu ve sisli havalarda gözcülerin işi zorlaşıyor.
Sınıflar ve taşıtlarda büyük yenilikler yapılmış.
Daha önce görmediğimiz pek çok sınıf, Battlefield 1 ile birlikte bizlerle buluşuyor. Süvari, Tankçı ve Pilot sınıfları ilk defa yeni Battlefield oyununda gördüğümüz sınıflar. Önce daha önce görmediğimiz sınıflardan, sonra bütün sınıflardan en son ise taşıtlardan bahsedelim. Süvari sınıfı, adından da anlaşılabileceği gibi at kullanıyor ve genellikle kılıçla savaşıyor. Atlar ise düşündüğünüzden daha dayanıklılar, hatta o kadar dengesizler ki bu özelliği oyunun eksi hanesine yazmak mümkün. Tankçı ve pilot sınıfları ise, her askerin her aracı kullanamaması için oluşturulmuş sınıflar diyebiliriz. Gerçek bir savaşta siz aynı anı anda en becerikli gözcü ve en iyi tank şoförü olamazsınız. Konuşlanma ekranında zırhlı araçları seçtiğiniz takdirde tankçı, uçakları seçtiğiniz takdirde ise pilot olarak sınıflandırılıyorsunuz. Böylece Battlefield oyunlarında gördüğümüz uçakları bir yerden bir yere gitmek için kullanma olayı da ortadan kalkmış oluyor, çünkü silahınız çok da güçlü değil. Sınıfların dengelenmesi açısından atılan bu adım, gerçekten işe yaramış.
Seçebileceğiniz diğer sınıfları ise Taarruz, Sıhhiyeci, Gözcü ve Destek olarak sıralayabiliriz. Her bir sınıfın takım için yapabileceği pek çok şey bulunuyor. Örneğin Taarruz sınıfı askerleri, daha yüksek kalitede ve daha çok çeşitli tanksavar silahlarına sahipler. Sıhhiyeci sınıfı askerler ise dost askerleri iyileştirip, hayatını kaybetmiş dost askerleri diriltmekle yükümlüler. Eski Battlefield oyunlarından alışkın olduğumuz bu sınıflarda da değişiklikler var. Bunların belki de en büyüğü, sınıfların ortak silahlara sahip olmaması. Örneğin Gözcü sınıfı ve Destek sınıfı arasında hiçbir silah benzerliği yok. Aynı şekilde Taarruz sınıfı ve Sıhhiyeci sınıfı arasında da ortak kullanılan silah bulunmuyor. Bu kararın alınma sebebi, sınıflar arası dengeyi sağlamak ve oyuncuları bir tercih yapmaya zorlamak olsa gerek. Gayet yerinde ve oynanışı dengeleme amacına hizmet eden bir karar olduğunu belirtelim. Az önceki söze benzer bir şekilde, her asker her tür silahı kullanamaz ve kullanmamalı değil mi? Nöbetçi, Tank Avcısı ve Alev Makinesi gibi elit sınıfları da unutmamak gerek tabii ki, adları kendilerini açıklıyor ne de olsa.
Taşıtlara geldiğimiz zaman, 1. Dünya Savaşı'nın geniş yelpazesi bizleri karşılıyor. En çok hoşuma giden kısım ise, araçların çoğunun hantal ve kırılgan olması. Özellikle Ağır Tank ve Kara Gemisi sınıfları çok yüksek ateş gücüne sahip olup, bir o kadar da hantal olan sınıflar. Hafif Tank sınıfına gelmek gerekirse, açık beta testindeki geri bildirimlere rağmen hala bu kadar güçlü olmaları şaşırtıcı açıkçası. Hem hızlılar hem de güçlü, bunun yanı sıra üçüncü şahıs bakış açısına geçebilme imkanıyla da gizlice yaklaşma fırsatı vermiyorlar. Hafif zırhlı ve zırhsız araçlar ise gayet dengeli ve kullanışlı bir biçimde tasarlanmışlar. Uçaklar ise doğru kullanmayı bildiğiniz takdirde canavara dönüşen, aksi takdirde masum bir kedi gibi geri çekilen araçlar olarak oyunda yer alıyor. Uçak kullanması ise eski Battlefield oyunlarına göre çok daha kolay, onu belirtelim. Değinmek istediğim son taşıt sınıfı ise Behemoth'lar. Takımınız geriye düştüğünde elde ettiğiniz bu devasa askeri yapılar bir tren, bir hava gemisi veya bir dretnot bile olabiliyor. Oynanışı değiştirecek bu kadar unsur varken, sürekli aynı şekilde ilerlemek saçma olsa gerek.
Zıhlı Tren, uçakları tek vuruşta düşürebiliyor.
Çok daha fazla rekabet unsuru ve ödül var.
Bundan önceki Battlefield oyunlarında, Battlepack'leri sadece içindeki içerikler için kullanıyorduk. Battlefield 1'de de aynı şekilde, ancak Battlepack elde etmek için maçtaki bütün oyuncularla rekabet etmeniz gerekiyor. EA DICE, Battlepack'lerin maç sonunda tamamen rastgele bir şekilde dağıtıldığını söylese de, çok oyunulu modu deneyimlediğim süre boyunca hep listenin üst sıralarındaki oyuncular Battlepack kazandı. Yani eğer arkadaşlarınıza gösterebileceğiniz yeni içerikler istiyorsanız, oyunda etkin bir biçimde yer almanız ve takımınıza yardımda bulunarak listenin üst sıralarına yükselmeniz gerekiyor.
Ödül sisteminin ise Battlefield 4'e benzediğini belirtelim. Belirli madalyaları takip ediyor ve size verilen görevleri yerine getiriyorsunuz, karşılık olarak da belirli bir deneyim puanı kazanıyorsunuz. İşler Battlefield 1'de biraz daha farklı ilerliyor. Oyunda bulunan 34 madalyanın her birini 100 kere tamamlayabiliyorsunuz, ancak süreniz sınırlı. Her hafta madalya rotasyonu değişiyor ve bütün ilerlemeler sıfırlanıyor. Bu sebepten, bir hafta içinde tamamlayabileceğiniz bir madalya seçmeniz daha iyi olacaktır. Oyuncuların oyuna bağlanmasını ve daha kolay deneyim kazanmasını sağlayan bu sistem de bir hayli ilginç olmuş.
Ödüllerden ve rekabetten bahsetmişken, oyunun e-spor potansiyeline değinmemek olmaz. Battlefield serisini yavaş yavaş e-spor arenasında görmeye başlasak da, hala yeterli ilgiye ulaşamadı. Battlefield 1 ile birlikte, özellikle Takım Ölüm Karşılaşması modunda oynanacak e-spor maçları gayet başarılı olabilir gibi görünüyor. Takım oyunu tabanlı oynanış ile karar verme yeteneği gereksinimini yükselten oyun, profesyonel takımların da ilgisini çekecektir. Oynaması ücretsiz diğer oyunların yanında ne kadar başarılı olur, orasını hep birlikte bekleyip göreceğiz.
Battlepack, Gelişmiş Battlepack ve Üstün Battlepack olarak üç kategori bulunuyor.
Grafik, performans ve sunucu yönü nasıl?
EA DICE, Battlefield 1 ile birlikte Frostbite 3 motorunun gücünü bir kez daha bizlere gösterdi. Muhteşem sinematiklerden tutun da çok oyunculu moddaki animasyonlara kadar her şey tek kelimeyle mükemmel. Karakterler detaylı, binalar detaylı ve incelememizin başında da bahsettiğimiz gibi haritalar detaylı. Özellikle ultra ayarlarda oynadığınız takdirde, yerdeki çamur silahınıza bulaştığında bile ne kadar güzel göründüğünü fark edeceksiniz. Kaplamalar, ışıklandırmalar ve modellemeler seride daha önce görmediğimiz bir seviyeye yükseltilmiş, bir de Battlefield 4'ten sonra ne kadar yükselebilir diyorduk.
Sunucularda Battlefield 4'ün çıkışında olduğu kadar bir yoğunluk olduğunu söyleyemeyiz. Avrupa dışı sunuculara bağlanmaya çalıştığınızda "latency" değeri bir hayli yükselebiliyor ve oyun keyfinizi bozabiliyor ancak Avrupa bölgesinde yeteri kadar sunucu var. Yeteri kadar var diyoruz, çünkü Kasım ayına kadar sadece resmi EA DICE sunucuları açık olacak. Daha sonra ise EA DICE'tan sunucu kiralayabilecek veya kiralanan sunucularda oynayabileceksiniz. Biraz değişik bir karar olmuş ancak oyuncuların eşitliği açısından eksi yönlerini bir kenara bırakmak gerekiyor.
MSI sponsorluğunda MSI GT72S 6QE Dominator Pro G dizüstü bilgisayarımızla oynarken, ultra ayarlarda sabit 60 FPS elde etmeyi başardık. Ancak optimizasyon o kadar kötü ki, haritadan haritaya saniyede 10 kareden bile fazla fark edebiliyor. Oyunun artı yönleri, eksi yönlerini tamamen bastırmayı başarıyordu ancak bu optimizasyon sorunu göz ardı edilemeyecek bir konu. Umarız güncellemeler ile birlikte yakın zamanda bu sorun da çözülür. MSI GT72S 6QE Dominator Pro G kullanıcılarının ise böyle bir sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum.
Battlefield 1 almaya değer mi?
Battlefield serisinin lider oyunu olacağı neredeyse kesin olan Battlefield 1, 1. Dünya Savaşı temasıyla hepimizi büyülüyor. Muhteşem grafikler, geliştirilmiş yıkım mekaniği ve eklediği pek çok yeni özellik ile sadece serinin hayranlarına hitap etmekle kalmıyor; FPS türünü seven, sevmek isteyen veya sadece deneyeyim diyen herkesi kendine çağırıyor. Tek sorunu optimizasyon olan bir oyun duruyor karşımızda, ne bir eksiği ne de yanlış yaptığı bir şey var. Battlefield serisinin adını oyun tarihine altın harflerle yazdırmasını beklediğimiz oyun, kesinlikle her oyuncunun kütüphanesinde bulunması gereken bir yapım. Yeni bir Battlefield oyunu çıksa da yıllarca oynamaya devam edeceksiniz.
Göz atabileceğiniz Battlefield 1 Rehberlerimiz
- Battlefield 1 hakkındaki görüşlerimizi merak ediyorsanız, buradaki inceleme yazımıza göz atabilirsiniz.
- Oyun hakkında bilgi almak istiyor, kendinize bir yol gösterici arıyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Açık beta testinde bulunan silahların en güçlüleri hangileri öğrenmek istiyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Zırhlı Tren ile oyunun gidişatını değiştirmek ve takımınıza yardımcı olmak istiyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Her bir künyeyi nasıl kazanacağınızı merak ediyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Madalyalar hakkında bilgi almak ve nasıl kazanacağınızı öğrenmek istiyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Süvari sınıfını en iyi nasıl oynayacağınızı öğrenmek istiyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Haritaları en iyi şekilde kullanmak ve en iyi stratejiyi geliştirmek istiyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Oyunu herkesten önce oynamak ve ilk deneyimleyenlerin arasına katılmak istiyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Osmanlı İmparatorluğu’nun yer aldığı haritaları detaylıca öğrenmek ve bilgilenmek istiyorsanız,buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Gözcü sınıfında başarılı olmak ve yeni teknikler öğrenmek istiyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Taarruz sınıfında başarılı olmak ve yeni teknikler öğrenmek istiyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Çoklu oyuncu moduna yeni başladıysanız ve küçük ipuçları arıyorsanız, buradaki rehberimizegöz atabilirsiniz.
- Amiens ve St. Quentin Kayalığı haritalarını tam bilmiyorsanız veya uzmanlaşmak istiyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Operasyonlar modunu daha yakından tanımak istiyor ve daha başarılı olmayı diliyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Zırhlı taşıtları daha net anlamak ve nerede ne yapacağınızı kavramak istiyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
- Oyunun yeni haritası Giant'ın Gölgesi ve yeni silahı ile başarılı olmak istiyorsanız, buradaki rehberimize göz atabilirsiniz.
[inceleme]
