Avatar
Yazar: Nurullah Karapınar, Editör Yazım tarihi: 17.11.2013

Batman ismi artık hafızalarımıza kazındı ve 7’den 77’e bu kahramanı tanımayanımız yok. Sinema ve oyun endüstrisinde kendine sağlam bir yer edinen Batman, en özgün hayali kahramanlardan biri haline geldi. Süper kahramanlara baktığımız zaman, Batman’in farklı bir tarafı vardır. O çoğu süper kahraman gibi özel güçlere sahip değildir ve bu açığını kullandığı ekipmanlarla kapatır. Yine Batman yarasa teması ile akıllara kazınan bir imaja sahip oldu ki, Spiderman ile birlikte benim için apayrı bir yeri vardır. Hep aklıma takılır, Bruce Wayne neden zengin bir işadamı olarak hayatına devam etmedi de, suçlularla mücadeleyi tercih etti? Bu mücadelesinde birçok fedakârlıklar yaptı, yeri geldi polis teşkilatıyla ters düştü, yeri geldi halkla uzlaşamadı ve hep kahramanlığın verdiği olgunlukla sabretti. Spider Man 3 filminde Peter Parker’a amcası ölmeden önce aynen şöyle demişti: “Unutma evlat, büyük güç büyük sorumluluk gerektirir.” İşte unutulmaz bir nasihat.

arkoriginsbatmanNintendo ve SEGA’lı yıllarda, en çok özlem duyup oynamak için can attığım iki kahraman Batman ve Örümcek Adam olmuştur. Bu yıllara denk gelen oyun severler eminim bu iki kahramanı doyasıya oynamışlardır. PSone, PS2, Xbox dönemlerinde bu iki kahraman için pekte göze batacak oyunlar yapılmadı. Benim aklıma gelen Spiderman 3 var mesela, dinamik bir oyun yapısı olmasına rağmen, istenen kıvamda değildi. Yeni nesile geçildi ve Rocksteady Arkham serisini başlattı ve Batman bir anda ilgi odağı oldu. Oyun klasman değiştirdi ve tabiri caizse film gibi bir oyun yapıldı. Gerek hikâye anlatımı, gerek karakterler ve en önemlisi Batman Rocksteady’nin elinde çok farklı bir çizgiye geldi. Arkham seri olarak hazırlandı, işte bu noktada Rocksteady devreden çıktı ve Warner Bross Games Montreal oyunun yapımcılığını üstlendi. Böyle bir başarı elde etmiş bir seri, neden yapımcısını değiştirir ve kalan miras nasıl sürdürülür? Cevabı incelememizde yer alacak.

Gotham’da Noel Arifesi ve Bir Şehrin Anatomisi

Oyunun isminde yer alan” Origin” kelimesinden de anlayacağımız üzere Batman’in ilk yıllarına yani köklerine dönüş yapıyoruz. Suça karşı başlattığı mücadelede, henüz efsaneleşmediği zamanlar. Gotham kargaşa içindeyken, Batman misyonunu devam ettiriyor ve Polis Teşkilatı bu kahramanın, suç-adalet ikilisinin hangi tarafında durduğuna emin olamıyor. Hatta O’na bir suçlu muamelesi yapıyor.  Noel Arifesi ve yılbaşı etkinlikleri düzenlenecek, ama buna tek engel suç şebekesinin planları ve eyleme geçilmesi. Hikâyemizin başında ki ana düşman karakter, kara maskesi ve beyaz takım elbisesi ile Blackmask adlı caninin biri. Adalete ve Batman’a karşı bir mücadele başlatmış. Batman’in başına 50 milyon dolar ödül koymuş ve sekiz kişilik bir suikast timi hazırlamış. Kara Şövalye hem avcı ve hem de av konumunda. Suikastçiler de öyle alelade isimlerden oluşmuyor. Bane, Killer Croc, Shiva, Deadshot, Deathstroke, Electrocutioner, Firefly, Copperhead. Hikâyede bu karakterler Boss savaşlarında karşımıza çıkacak ve önemle altını çiziyorum Batman’i oldukça zorlayacaklar. İşin hikaye kısmı geçekten mükemmel işlenmiş ve oyunu elden bırakmak mümkün olmuyor.

Batman, bu kez karşımıza biraz farklı bir karakter olarak çıkıyor. Suçla mücadelenin başı ve oldukça sert tabiatlı, konuşmaları, düşmanlarına karşı tavrı öfke dolu. Yardımcısı Alfred Pennyworth’la bile sert çıkışlar yapıyor. Bunun yanında Batman daha bir özgüvenli, daha kuvvetli ve kendinden oldukça emin. Gotham şehrine bakalım isterseniz. Arkham’da ki şehrin neredeyse iki katı büyüklüğünde bir şehir var ve bu şehir haritada, Batman’ın karargâhı da dâhil 10 parçaya ayrılmış. Gotham şehrini bir köprü birbirine bağlıyor. Noel arifesinde insanlar evlerinden çıkmıyor, tabii bunda şehirde ki kaos da önemli etken. Şehirde sürekli bir gece atmosferi hâkim, etrafta polisler ve suç çetelerinden başka insan yok. Batman olarak şehirde özgürce dolaşabiliyoruz. İsterseniz hikâyenin peşinden gidin, isterseniz yan görevlerle uğraşın şehir, oldukça zengin bir içerikle oyuncuya sunulmuş. Bu seyahat esnasında kancamız oldukça işimize yarıyor. Yalnız bazı büyük binalara bir türlü kanca atamıyoruz. Burada bir detay daha var. Şehir büyük olunca ne kadar kanca kullansak da, haritada bir yerden başka bir yere ulaşmak oldukça fazla zamanımız alıyor. Yapımcılar bunun için belirli noktalar belirlemiş ve bu noktalara ulaşıp kulelerdeki elektronik sistemleri hacklememiz gerekiyor. Sistemi devre dışı bırakınca, o harita bölümündeki tüm yan görevler görünür hale geliyor ve Batwing sembolü aktif hale geliyor. Yani Batwing ile bu harita bölümüne hızlıca gelebiliyoruz. Tüm haritada ki bu noktaları devre dışı bırakın ve diğer yan görevleri rahat rahat yapın.

Yan görevler de özenle düşünülüp hazırlanmış. Enigma, Anarky ve Penguin görevleri haritanın çeşitli bölgelerine dağılmış durumda. Ana hikaye % 20, geri kalan görevler ve Challenge Modu ve I am the Night’ı da katarsak bir hayli zamanımız alacak. Multiplayer Mod’da var ona yazımın ilerisinde değineceğim. Hikâye akışı devam ederken kargaşa haberi anons ediliyor. İsterseniz bu kargaşayı bastırıp suçlulara gereken dersi verebiliyoruz.

Batman ve Ekipmanları

Batman’in ekipmanlarını az çok bilirsiniz. Batarang, Batclaw, Someke Pellet en önemli ekipmanlardan bazıları. Bunun yanında Explosive Gel (Patlayıcı Jel), Cryptopraphic Sequencer (Hack Cihazı), Glue Granede (Yapışkan Bomba), Distruptor (Jammerleri devre dışı bırakan cihaz), Concussion Detonator (sarsıntı veren patlayıcı), Remote Claw (çok işlevli kanca) gibi önemli cihaz ve ekipmanlarımız olacak. Bunlara bir anda sahip olmayacağız. Oyunun ilerleyen safhalarında ekipmanlarımıza işlenecek. Burada Remote Claw’a parantez açalım. Bu cihaz bize karşıdan karşıya geçebilmemiz için çeşitli noktalara ip atma olanağı sağlıyor. Aynı zamanda yangın tüpü ve patlayıcı maddelerin yanında bir düşman varsa, Remote Claw’la nişan alıp patlayıcı maddelerle düşmanları çarpıştırıyoruz. İki düşmanı da bu şekilde çarpıştırıp sersemletmemiz mümkün. Mesela Distruptor denilen cihazımız var. Batman elektronik bir panele girip cihazı devre dışı bırakması gerekiyor. Ancak hack cihazını çalıştırınca jammer denilen aletle sinyalleri bozuluyor. Bu Distruptor denilen cihaz jammerleri devre dışı bırakıyor. Ayrıca kendinden şarjlı elektrik veren eldiveni de unutmayalım.

Dedektiflik modu malumunuz oyunda olmazsa olmazlardan. Birçok konuda oyuncuya ipucu veren bu mod, Arkham Origin’de biraz daha geliştirilmiş. Olay mahalline gelince, ipuçlarını tek tek tarayıp olayın oluş şeklini görebiliyorsunuz. Dedektiflik modu ve ekipmanların kullanılmasıyla birlikte, oyun oldukça zengin bir hale geliyor. Oyunda ilerleme şekilleri ve karşınıza çıkan engeller ekipmanlarınız sayesinde sorun olmaktan çıkıyor. Mesela yapışkan bomba hem düşmanlarınıza karşı işe yarıyor, hem de sudan geçmeniz için portatif bir bot vazifesi görüyor.  Arkham Origin asla lineer bir yapıya sahip değil. Dövüş kombinasyonları çok çeşitli ve kazandığınız tecrübe puanları ile yeni yetenekler kazanıp, ekipmanlarınızı güçlendirebiliyorsunuz. Dedektiflik moduyla birlikte, olayları aydınlatıp hareket tarzınızı belirliyorsunuz. Düşmanlarınızı sessiz bir şekilde ilerleyerek arkadan ansızın yakalıyorsunuz, yüksek yerlerdeki sniperları gafil avlayıp aşağı atabiliyorsunuz. İsterseniz direk düşmanların içine dalıp bertaraf edebilirsiniz. Yüksek yerlere çıkıp alt taraftaki düşmanlarınızın tepesine inebildiğiniz gibi, tam altınıza gelen düşmanları yakalayıp aynı yere asabiliyorsunuz. İşini gizli yapmak isteyenler için, alternatif havalandırmalar ve zemindeki ızgaralar birebir.  Bossları saymazsak, çeşit çeşit düşmanlarımız olacak. Normal saldırı yapan çete üyeleri, bıçak ve silahlarla saldıranlar, zırhlı, kalkanlı polisler ve iri yarı rakipler. Bunlar normal zorluk seviyesinde bile oyuncuyu yeterince terletiyor. Kısmi yapay zeka sorunları olsa da, oyunun gidişatına pek etki etmiyor.

Arkham Origins Kusursuz Olmuş mu?

Elbette kusursuz değil ve bazı kusurlar cidden can sıkıyor. Mesela, steamdan oyunu kurduktan sonra birkaç bölüm ilerledim ve anlamsız bir şekilde Batman simsiyah bir ekranda boşluktan düşmeye başladı. Uzay boşluğunda düşüyordum ve dünya yavaş yavaş kayboluyordu. Silip oyunu yeniden başlattım ancak aynı sahne ile bu kez farklı bir yerde karşılaştım. Oyunun güncellemesini yapınca sorun ortadan kalktı, ama güncellemeden sonra bile bazı buglar canımı sıktı. Duvarın içinden geçip denize düşmüştüm mesela. Düşmanlarımdan birisi nasıl girdiyse tahta bir kasaya hapsoldu ve çılgınlar gibi içinde koşup durdu. Boss savaşları insanı canından bezdirebiliyor. Kademeli olarak düşmanlarınızın hayat barını düşürüyorsunuz ancak sizin ki onlarınkinden çok daha çabuk bitiyor. Bain ve Deathstroke baya bir zorlu geçti. Üstelik kombolarınızı sıralarken, ya da düşmanlarınızdan darbe alırken, ekranda beliren tuşu takip etmelisiniz ve zamanında basmalısınız. Bu da oldukça fazla bir konsantrasyon gerektiriyor.Oyunda ki menü sistemi benim pek hoşuma gitmedi. Özellikle yetenek yükseltme ekranı çok işlevsiz ve basit kalmış. Hikaye (Story), Challenge Mode, I am the Night ve Online modlar mevcut. Çoğu kapı için hack cihazımızı kullanmamız gerekiyor ve sıkılmamızı sağlıyor.

Grafikler önceki oyunlarla aynı seviyede ve Unreal Engine 3 grafik motoru ile devam edilmiş. Genel şehir panoraması, karakter ve kaplamalar yerli yerinde. Şehir içinde dolaşırken gerçek bir şehir de geziyormuş hissini veriyor. Buradaki tek eksik yön Gotham şehrinin cansız ve boş olması. Oyuna film tadı verilmiş ki, ara sinematikler olaya çok daha fazla heyecan katıyor. Dikkatimi bir şey daha çekti, Batman’in kostümü oyun boyunca aldığı darbeler sonunda hasar görüyor. Sert kısımlar çiziliyor ve pelerininde kesikler oluşuyor. Yapımcı firma değişince, Batman’ı seslendiren aktör Kevin Conroy’da değişmiş. Bu kez Roger Craig Smith’in o etkileyici tok sesini duyacağız.Joker’i ise Troy Baker seslendiriyor. Müzikler ise genel havaya daha da bir renk katıyor. Hani dedim ya “film gibi bir oyun” müzikler de bu işin adeta tuzu biberi. Seslendirmeler için çok uğraşıldığı belli, özellikle Joker’in o çılgın sesi, Penguen’in alaycı üslubu, iğneli sözleri hala kulaklarımda çınlıyor.

Multiplayer Mod ve Kapanış

Batman Arkham Origin Multiplayer modu Splash Damage firması tarafından hazırlanmış. Oyunda göremediğimiz Robin de online modlarda yer alacak. Klasik Quick Match modunun yanında Private Game Modu bulunuyor. Bu bölümde üç taraf var. Batman ve Robin, Joker ve Bain. Bu mod Joker’le Bain arasında çıkan çatışmayı konu alıyor. Eğer Batman &Robin tarafını seçerseniz Joker ve Bain taraftarlarıyla amansız bir mücadeleye gireceksiniz. Multiplayer modda oldukça çeşitli silah ve ekipmanlar olacak. Mesela bomba taşıyan uçan bir robotu kontrol edip rakiplerinize gönderebileceksiniz.

Ateşli silahların kullanılmasının yanında, oldukça çeşitli bomba ve tuzak türleri bizlere sunulmuş. Penguen Market de emrinizde kazandığınız puanları burada harcayabileceksiniz. Bana sorarsanız Batman için illaki Multiplayer Mod şart mı? Diye, cevabım: “Çok da gerekli değil” olacak. Çünkü oyunun özüne pekte uygun değil.  Rocksteady’den kalan mirası Warner Bros Game Montreal başarı ile devam ettirmiş. Elbette devrim niteliğinde değişiklikler yok, ancak eklenen özellikler çok hoş olmuş. Oyunun başından kalkamadığımı ve çok beğendiğimi söylemem gerekiyor. Oyunu bir kez bitirdim ve yeniden oynamaya başladım. I am the Night’ı açmaya çalışacağım.

[inceleme]

Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.