Avatar
Yazar: Alper Dalan, Editör Yazım tarihi: 17.02.2019

Geldik yine yeni bir inceleme yazısının başına. Bu inceleme yazıma konuk olan yapım, Anthem. 22 Şubat 2019 tarihi ile birlikte bizlerle buluşacak olan Anthem, 15 Şubat 2019 tarihinde elime geçti. 2 günde 19-20 saat kadar oynadım oyunu ve Anthem inceleme yazısı içerisinde de, oyunun nasıl bir yapıda olduğunu anlatmaya çalışacağım. Oyunun nasıl bir yapıda olduğunu anlattıktan sonra da, inceleme yazısı olduğundan kendi fikirlerimi de belirteceğim.

Anthem nasıl bir dünyaya sahip?

Anthem, aslında oyundaki bir enerji kaynağı. Öyle bir enerji kaynağı ki, büyük felaketlere yol açıyor, hava şartlarını çok vahşi hale getiriyor ve mutasyonlara sebep oluyor. Biz de, bir Freelancer olarak Javelin adı verilen zırhlarımıza atlıyor ve insanüstü güçlerimizle bu dünyada bizi tehlikeye atan şeylere karşı savaşıyoruz. Elit bir pilot ve Freelancer ekibinin bir üyesi olarak, ana merkezimiz olarak kullanmakta olduğumuz Fort Tarsis'i ve sevdiklerimizi koruyoruz. Bu yolda, bizlere zarar vermek isteyen Dominion'u durdurmaya çalışıyoruz. Hem de, sonuç ne olursa olsun.

Hikaye konusunda çok fazla ilgimi çekmeyi başaramadı açıkçası, çünkü çok abartmışlar hikaye anlatımı mevzusunu. Ara sahne üstüne ara sahne gelince insan bir yerden sonra boğuyor ve kaçmaya çalışıyor. Özellikle, Fort Tarsis adındaki bu ana merkezdeki insanlarla konuşmak tam bir ölüm. Anthem inceleme yazısına resmen şikayet ile başlıyor gibi olacağım fakat durum cidden çok can sıkıcı. Konuşuyorlar da konuşuyorlar. O ne çene arkadaş? Herkesin konuşmaya ihtiyacı var anlaşılan.

Fort Tarsis için ana merkezimiz demiştim defalarca. Anthem inceleme yazısı içerisinde şehrin görüntüsü bulunuyor. Oyunun görselliği muhteşem. Fort Tarsis adındaki bu kale de, grafikler sağ olsun gerçekten harika görünüyor. Görüntü kalitesine bayıldım, resmen bayıldım. Zaten Frostbite oyun motoru ile geliştirildi Anthem ve kalitesini buram buram hissedebiliyorsunuz. Bu ana merkezimiz olan Fort Tarsis, güzel olmakla birlikte görevleri aldığımız, depomuzun ve alışveriş noktalarının bulunduğu yer aynı zamanda. Yani, her görev sonrasında uğradığımız yer burası. Ne işimiz varsa buralarda hallediyoruz.

Anthem, oynanış açısından ne sunuyor?

Anthem, açıkçası oynanış konusunda gerçekten çok hoş özelliklere sahip. Bana biraz Destiny serisini anımsatmadı değil açıkçası fakat ondan çok daha farklı elbette. Sadece, böyle birazcık bir kokusu var gibi. Belli başlı görevler alıyoruz ve bunları oyunun kocaman dünyasına hallediyoruz. Yani, başta kocaman gelen dünyasında diyeyim, zira böyle demek daha doğru olur. Daha sonrasında dar gelmeye başlıyor. Ankara değil, Anthem'in dünyası.

Oyunda temel olarak RPG ögeleri bol bol bulunuyor. Oyunun aksiyon kısımlarında TPS ile takılıyorken, Fort Tarsis'e döndüğümüzde FPS bakış açısıyla takılıyoruz. Fakat Fort Tarsis'te kapışma olmuyor, bu konuda bir anlaşalım. Görevler esnasında bizlere birtakım yol işaretleri konuluyor ve oralara giderek görevler her ne ise onu yapıyoruz. Zaten çok çeşitli bir görev yapısı yok. En azından, gördüğüm kadarıyla yok. Alayı aynı. Görevlerde yaptığınız şeyler neredeyse hep aynı, sadece düzenleri farklı.

Görevler esnasında bir sinyalin yüklenmesini bekliyorsunuz, tabii bu sırada gelen düşmanları öldürüyorsunuz. Daha sonrasında, etrafa saçılmış parçaları buluyorsunuz ve ortada bulunan Artifact dedikleri şeylere getiriyorsunuz. Sonra, size sinyaller veriliyor ve yeri dışarıdan bakınca pek belli olmayan parçalar, rünler veya bilgiler topluyorsunuz. Echo adı verilen şeylerden her seferinde maksimum 3'er tane olmak üzere topluyor ve garip bir şeyin üzerine bırakıyorsunuz. Gelen düşmanları öldürüyorsunuz. Tebrikler, göreviniz tamamlanmıştır. Sonraki göreviniz, sıralaması değişik olan aynı görev. Bazıları aynı aşamaların tekrarı oluyor, günahını almayayım şimdi.

Anthem içerisinde neler yapabiliyoruz?

Kendisini sürekli tekrar eden bu görevleri bitirince, görev esnasında kazandığınız şeyleri elde ediyorsunuz. Tecrübe ve eşyalardan bahsediyorum. Coin adı verilen paralar var ama bunların hala tam olarak nasıl kazanıldığını çözemedim. Bazen düşmanlardan düşüyor, bazen görevden dönünce bir bakıyorum param artmış. Garip bir durum. Kazandığınız tecrübeler, görev esnasında yaptığınız şeylere bağlı olarak değişiyor. Alışageldiğimiz tecrübe kazanma sistemindeki, "Şunu öldüreyim, 2-3 tecrübe puanı kazanayım." diye bir şey yok yani. O düşmanı nasıl öldürdüğünüz, görev esnasında neler yaptığınız önemli. Bu, aslında gerçekten hoş bir sistem olmuş gözümde. Çünkü, işsiz gibi düşmanların bol bol çıktığı bir yere gidip orada bekleyerek, her gelen düşmanı öldürüp bol bol tecrübe kasamıyoruz. İlla uğraşacağız.

Anthem içerisindeki eşyalar, görevlerinizi yaptıkça düşüyor. Görev sonunda sizlere bazı eşyalar veriliyor. Bunların dışında, görev veya serbest oyun esnasında topladığınız şeyler sizin oluyor. Bunlar ise standart bir şekilde düşmanlardan düşüyor veya onun dünyasından toplanıyor. Düşmanlardan düşüyor demişken, kapışma esnasında düşmanlardan can ve cephane düşüyor. Aman dikkat edin, sonra ortada kalabilirsiniz. Ben değil, bir arkadaş.

Eşyaların belli kademeleri var. Toplamda 6 adet nadirlik seviyesi bulunuyor. Common nadirlik gri, Uncommon nadirlik yeşil, Rare nadirlik mor, Epic nadirlik mor, Masterwork nadirlik sarı ve son olarak Legendary nadirlik turuncu renkte bulunuyor. RPG ögeleri olan neredeyse her oyunda bulunduğu için çevirmeye gerek yok diye düşünüyorum. Silahlarda, nadirliğe bağlı olarak daha güçlü oluyor. Nadirlik seviyesi başına, anladığım kadarıyla +2 puan eşya skoru kazandırıyor. Kazandığınız veya ürettiğinizin eşyaların temel skoru ise sizin seviyenizle aynı. Yani, diyelim ki seviyeniz 6 ise ve Rare seviye bir eşya kazandıysanız, bu eşyanın gücü 10 oluyor.

Anthem içerisindeki zanaatkarlık ile neler yapılabiliyor?

Nadirlik seviyesi konusunda bahsettiğim şeyler sadece silahlar değildi fark ettiyseniz. Oyunda, Craft adı ile de bilinen zanaatkarlık sistemi de bulunuyor. Tabii, bunun için de materyal gerekli. Materyallerin de nadirlik seviyesi bulunmakta. Materyalleri genel olarak oyunun dünyasından toplayabilirsiniz. Ot, maden olan standart şeylerin Anthem versiyonu halini düşünün. Garip garip otlar ve madenler. Bu materyaller sayesinde, öğrenmiş olduğunuz eşyaların nadirliklerine göre materyal kullanarak eşyanızı üretebiliyorsunuz. Eşyalar nadirleştikçe daha fazla pasif özelliklere sahip oluyor. Bu pasif özellikler size ufak tefek ekstra şeyler katıyor. Maksimum zırhınızı yükseltebilir, hasarınızı artırabilir ve benzeri şeyler yapabilirsiniz. Aynı zamanda eşyadan eşyaya fark eden aktif ve hep var olan pasif efektler de bulunmakta. Nadirlikle gelen pasif özellikler, tamamen değişken.

Diyelim ki, bir silah kazandınız ve ihtiyacınız olan özelliklere sahip değil. Bu silahı paramparça ederek materyal elde edebilirsiniz. Ardından, Forge kısmına giderek kendiniz, elinizde var olan planlar dahilindeki eşyaları üretebilirsiniz. Pasif özellikleri de kendinize göre ayarlayabilirsiniz. Bu özellikler, tamamen oyun tarzınıza bağlı, sizin seçiminiz. En iyisi şu diyemem yani. Anthem inceleme yazımın önceki kısımlarında bir yerde, eşya skoru demiştim. Bu eşya skorları, sizin gücünüzü göstermekte. Eşya seviyesi olarak da belirtilebilir. Diyelim ki, toplamda 9 eşya kullanıyorsunuz ve hepsi 20 skora sahip. 180 eşya skoruna sahipsiniz demektir. Zaten yukarıdaki karakterimde de görebilirsiniz.

Javelin'inize eşya koyabilmeniz için bir sürü yer mevcut. Components başlığı altında toplamda 6 adet, Assault System, Strike System ve Support System başlıklarında 1'er adet ve Weapons başlığı altında 2 adet eşya yeri mevcut. En azından, kullanmakta olduğum Interceptor Javelin'i için bu durum geçerli. Zırhtan zırha eşya boşlukları değişiyor. Örneğin, Colossus için Ordnance Launcher, Components, Heavy Assault Launcher, Support Gear, Weapons başlıkları bulunmakta. Storm için Blast Seal, Components, Focus Seal, Weapons ve Support Seal başlıkları bulunuyor. Ranger için ise Components, Assault Launcher, Support Gear, Weapons ve Grenade başlıkları mevcut.

Anthem ile bizlere sunulan Javelin özelliğinden de bahseder misin?

Anthem, bizlere Javelin adı verilen birtakım zırhlar sunuyor demiştim. Bu zırhlar, bizim bir nevi sınıfımız oluyor. Toplamda 4 adet sınıf bulunuyor demek mümkün bu yüzden. Colossus, Ranger, Storm ve Interceptor sınıfları bulunmakta. Colossus, ekibinizin tankı olarak da nitelendirilebilecek bir karakter. Ayrıca, ağır silahları da bulunmakta. Ranger, ekibin ön saflarda bulunan standart askeri. Storm, bir nevi büyücüsü olarak da belirtilebilir. Interceptor ise hız manyağı, akrobatik hareketleri bol bol yapan fakat kırılgan bir sınıf. Ana sınıfım Interceptor olduğu için bol bol eğlendiğimi söyleyebilirim. Ta ki, yakalanana kadar. Yakalanınca eğlencesi kaçıyor.

Anthem, oyunculara belli başlı noktalarda Javelin zırhlarını açma imkanı sunuyor. İlk Javelin'inizi 2. seviyede açıyorsunuz. 2. Javelin, 8. seviyede, 3. Javelin 16. seviyede ve son Javelin'iniz ise 26. seviyede açılmakta. Atladığınız her seviye, zırhınızda bir şeyler açıyor. Giderek daha fazla eşya koyabileceğiniz yerler açılıyor. Giderek daha fazla güçlenme imkanı sunuluyor. Seviye atlamak çok aşırı basit değil fakat o kadar zor da değil. Ayrıca, Javelin'inizi tamamen kendi isteğinize göre birçok seçenekle özelleştirme imkanınız da bulunmakta. Buna, görev sonundaki pozisyonunuz da dahil.

Oyunda, en çok hoşuma giden şey olan açık dünyadan da bahsetmek isterim. Açık dünyada takılmak gerçekten çok hoş. Anthem inceleme yazımın başlarında belirttiğim gibi, oyunun dünyası başta çok büyük görünüyor. Fakat, gezdikçe küçük gelmeye başlıyor. Yine de, hatırı sayılır bir büyüklüğe sahip. Bu orta şeker dünyada gezmek tozmak ise bir hayli zevkli. Hem zırhınızın özelliklerini deneyebilir, hem materyal toplayabilir, hem World Event ve Freeplay görevlerini yapabilirsiniz. World Event'ler, Freeplay esnasında karşınıza çıkan kısa süreli görevler. Tamamladığınızda materyal ve tecrübe elde ediyorsunuz. Ayrıca, istediğiniz yere uçabilirsiniz. Evet, uçabilirsiniz! O kadar zevkli bir özellik olmuş ki bu, gelin bunlardan da bahsedeyim.

Anthem dünyasında uçmak nasıl oluyor?

Ben PC platformunda oynamaktayım oyunu. Ayrıca, Interceptor kullanmakta olduğumun da altını çizmek isterim. Buna göre anlatacağım çünkü şimdiki söyleyeceklerimi. Yani, diğer sınıflarda farklılıklar olabilir. Öncelikle, uçmak için Space Bar, yani Boşluk tuşuna basmanız ve zıplamanız gerekmekte. Ardından Shift tuşuna basarak uçabilirsiniz. Uçuşunuzu sonlandırmak için tekrar Shift tuşuna basabilirsiniz. W tuşu hızlandırıyor, S tuşu yavaşlatıyor. A ve D tuşları ile ekranda sağa veya sola geçebiliyorsunuz. Eğer Ctrl tuşu ile kullanırsanız, takla atarak hızlıca sağa veya sola doğru geçebiliyor.

Asıl kontrol, fare tuşu ile yapılmakta uçuş esnasında. Siz nereyi işaret ederseniz oraya doğru uçuyorsunuz. Fakat bu konuda canımı biraz sıkan ama zamanla alışmış olduğum, bakış açısı mevzusu var. Kamera açısı pek de iyi değil gibi geldi. Bazen çok kısıtlı görüş alanı oluyor, can sıkıyor. Silahınızı çektiğinizde olduğunuz yerde uçmaya başlayarak nişan alıyorsunuz. Bu pozisyona C tuşuna basarak da geçebiliyorsunuz. W, A, S ve D tuşları ile karakterinizi bu pozisyonda kontrol edebiliyorsunuz.

Uçuş konusunda dikkat etmeniz bazı noktalar var. Overheat sistemi mevcut. Yani, çok uçarsanız makineler ısınıyor, soğutmanız gerekiyor. Bu konuda ince bir özellik getirilmiş. Eğer suya girerseniz, Overheat sıfırlanıyor. Şelaleler, akan sular gibi noktalara yakın uçarsanız, Overheat yavaşlıyor. Eğer direkt aşağı doğru uçarsanız Overheat göstergesi düşüyor. Bu, gerçekten çok hoş bir özellik olarak gözüktü gözüme.

Anthem, nasıl bir dövüş sistemine sahip?

Anthem'in bir savaş oyunu olduğunu da unutmamak gerek. Oyun içerisindeki savaş sistemi, bir hayli akıcı. Gerçekten çok beğendiğimi belirtebilirim. Benim gibi bir kolsuz bile rahatça oynayabiliyor. Karakterlerimizin birtakım yetenekleri bulunuyor ve bu yetenekler kullandığımız eşyalara göre değişkenlik gösterebiliyor. Bekleme süresine sahip olan bu yetenekler ile normal veya element hasarları verebiliyoruz. Bu da, oyunun dövüş sistemine renk getiren başka bir özellik.

Her Javelin sınıfının kendine ait Ultimate saldırısı da bulunuyor. Birincil yetenek Q, ikincil yetenek E ile aktifleştirilirken Ultimate X tuşu ile aktifleştiriliyor. Ayrıca, her sınıfta aynı olan bir de yakın dövüş yeteneğiniz bulunuyor. V tuşuna basarak, dibinize gelmiş düşmanlarına kafalarını, gözlerini kırabiliyorsunuz. Hem mermi harcamamış oluyorsunuz, hem de ayrı bir zevk alıyorsunuz. Düşman çeşitliliği konusunda çok aşırı diyemesem de yeterli diyebilirim. Kalkanlı düşmanlar, güçlü düşmanlar, uçan düşmanlar, bosslar, titanlar ve daha nicesi mevcut. Olması gerektiği kadar var yani.

Standart düşman çeşitliliği de gayet yerinde. Durum böyle olunca, düşmandan düşmana değişen taktikler uygulamanız gerekiyor. Anthem oynarken, eğer kırılgan bir karaktere sahipseniz, çok dikkatli olmanız gerekmekte. Ctrl tuşu ile birlikte ileri, geri, sağ veya sola doğru sekebilirsiniz ve bu sayede düşmanlarınızın ıskalamasını sağlayabilirsiniz. Bu, özellikle titan ve boss savaşlarında çok lazım oluyor. Aklınızda bulunsun diye belirtiyorum.

Peki, Anthem hakkında hiç mi olumsuz yorumun yok?

Aslında, daha hikaye kısmında bir şikayette bulunmuştum. Şimdi, devam edeyim. Öncelikle, yükleme ekranları beni mahvetti. Kafayı yiyecektim artık. Bir göreve gireyim diyorum, abartısız 2-3 dakikadan fazla bekliyorum. GTA Online bu kadar bekletmiyor yahu! Bu ne böyle? Zaten bir de internetinizin bağlı olması gerektiği şartı var. Neden yahu? Belki ben tek başıma oynamak istiyorum? İlla sunuculara bağlanmak zorunda mıyım? Bu durumum hem avantajlı, hem de dezavantajlı yanları var.

Eğer tek başınıza oynarken internetiniz giderse, geriden başlama ihtimaliniz çok yüksek. Hatta göreviniz dahi iptal olmuş olabilir. Eğer bir ekibiniz varsa, siz yokken onlar devam ediyor ve bu sayede siz de geri katılabiliyorsunuz. Yükleme ekranında bağlantı koptuysa ayvayı yediniz. O abartısız 2-3 dakikalık bekleyişi bir daha baştan almak zorundasınız. Ayrıca, Freeplay esnasında bir anda sunucu kapatılabiliyor, aman dikkat. 1 kere uyarı geldiğini gördüm, 1 kere de anında kapatıldığına denk geldim. Eşyalarım çöp oldu. Yaptığım şeyler yandı. Ne kadar hoş değil mi? Ayrıca, oyunda mikro ödeme de bulunmakta. Fakat, bu mikro ödemeler, oyunculara ekstra güç vermiyor. Sadece, normalde oynayarak elde edebilecekleri görsel şeyleri hızlıca alabilmelerini sağlıyor. Bu da, pek de önemli değil açıkçası bana sorarsanız. Parasını harcamak isteyen harcasın, bana ne?

Anthem inceleme yazım için aldığım notlardan bir tanesi de dünyanın yüklenmemesi sorunu oldu. Birazdan kullanmakta olduğum PC'den bahsedeceğim. Fakat, şimdi sorunu anlatayım. Hemen yukarıda görmekte olduğunuz görseldeki gibi, dünya çok geç yükleniyor. Bu durum hem aksiyon esnasında, hem de Fort Tarsis'te gerçekleşiyor. Yahu, göremediğim düşmanlarım beni öldürüyor, ne iş? Şaka mı bu? O yükleme ekranını ben çekmek zorunda mıyım? Bir de, arada müziğin gidip gelmesi durumu var. Eğer müzik gidip geliyorsa anlayın ki yakında ses tamamen gidecek. Ses bir anda kesiliyor. Öylece. Oyunu yeniden başlatınca düzeliyor ama o kadar yükleme ekranını neden çekmek zorundayım? Son olarak, konuşmak isteyen NPC'ler pusulada gösterilmiyor. Eğer Fort Tarsis'te haritanızı kontrol etmezseniz, sizlere puan kazandıracak konuşmaları kaçırıyor olabilirsiniz. Ayrıca, yer işaretleme özelliğinin bulunmuyor olmasını da ekleyeyim. Dünyanın yüklenmeme sorunu oyunu, HDD'den Samsung Evo 970 250GB M.2 SSD'me geçirdiğim halde devam etti.

Anthem, görsel olarak ne sunuyor ve optimizasyonu nasıl?

Anthem, gerçekten büyüleyici bir dünyaya sahip. Hem Fort Tarsis'te, hem de açık dünyasında kalbimi deliye çevirdi. Işıklandırmalar, gölgelendirmeler, kaplamalar o kadar güzel yapılmış ki, anlatamam. Animasyonlar konusunda hafiften sıkıntı var gibi ama çok da önemli değiller. Fakat, emin olabilirsiniz ki, hem karakter ve düşman dizaynlarıyla, hem de dünyasıyla kalbinizi çok fena çalacak bir yapım olmuş Anthem görsel açıdan.

Anthem inceleme için kullanmakta olduğum PC'de Intel i9 9900K işlemci, 2x16GB DDR4 3000MHz cl15 RAM ve Asus Turbo 1080 Ti ekran kartı bulunmakta. Genel olarak 120 FPS'lik performans elde ettim. İşler çok karışırsa, FPS 100 civarına düştü, o kadar. Hemen aşağıda, Anthem sistem gereksinimleri bilgilerini paylaştım. Kendi PC'nizin kaldırıp kaldırmayacağını kontrol edebilir ve ona göre bir şeyler yapabilirsiniz.

Anthem sistem gereksinimleri (Minimum)

  • İşletim sistemi: 64-bit Windows 10
  • CPU: Intel Core i5 3570 ya da AMD FX-6350
  • RAM: 8 GB
  • GPU: NVIDIA GTX 760, AMD Radeon 7970 / R9280X
  • GPU RAM: 2 GB GPU belleği
  • HDD: En az 50GB boş alan
  • DIRECTX: DirectX 11

Anthem sistem gereksinimleri (Önerilen)

  • İşletim sistemi: 64-bit Windows 10
  • CPU: Intel Core i7-4790 3.6GHz ya da AMD Ryzen 3 1300X 3.5 GHz
  • RAM: 16 GB 
  • GPU: NVIDIA GTX 1060/ RTX 2060, AMD RX 480
  • GPU RAM: 4 GB GPU belleği
  • HDD: En az 50GB boş alan
  • DIRECTX: DirectX 11

Anthem inceleme sonucu nedir?

Geldik Anthem inceleme yazımın sonuç kısmına. Anthem inceleme sonucuma geçmeden önce kafamdaki yerini belirtmek istiyorum öncelikle. Bu oyun, gerçekten büyük potansiyellere sahip fakat düzeltilmesi gereken ve bulunan eksikleri bulunmakta. Bunlar, oyun tecrübesini çok kötü baltalıyor. Bu sorunları bir kere koyduğumda ise, kendini tekrar eden görevler ve sıkıcı hikayesi dışında bir şey göremiyorum. Hatta, kendini tekrar eden görevler, oyunun sunmuş olduğu oynanış sayesinde gerçekten çok sarıyor aslında. Yani, 2 günde 20 saate yakın bir süre gömmüş biri olarak söylüyorum bunu. Athem inceleme yazımın sonucu, bu yüzden beni çok fazla arada bıraktı.

Oyunun fiyat etiketleri, aslında euro ve dolar değerinde bakıldığında gayet normal. Çünkü standart sürüm 60 euro ve oyunun Legion of Dawn sürümü de 80 euro. Fakat TL'ye çevirince biraz can yakıyor ne yazık ki. Bu yüzden, fiyat konusunda yorum yapmamayı tercih ediyorum Anthem inceleme yazısı için. Gelelim, Anthem inceleme yazısının asıl sonuç kısmına.

EA ekibi, Anthem ile gerçekten büyük potansiyele sahip bir ürün sunuyor oyunculara. Sadece, halletmeleri gereken birtakım sorunlar var. Bunlar görmezden gelindiği taktirde gerçekten çok hoş bir yapım olarak karşımızda duruyor olabilir. Ancak, o vakte kadar, bu fiyatlara çok da önerebileceğimi söyleyemem. Aynı zamanda, sunduğu görsellik ve oynanış özellikleri de beni oyunu önermeye itmekte. Bu yüzden de Anthem inceleme sonucu olarak, "Arada Kaldık..." notumuzu vermiş bulunmaktayım. Umarım EA ekibi, ellerindeki bu güzel fırsatı değerlendirebilir ve bizlere harika şeyler sunabilir.

6
Anthem İnceleme Eh işte

Leadergamer EDİTÖRÜN
SEÇİMİ
Ayrıca En yeni haberler için Facebook, Twitter ve Google Haberler üzerinden Leadergamer'ı takip edebilirsiniz.